Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri dün 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak için Güney Meydan’dan Kuzey Kampüs’e doğru yürüdü.
Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği Kurulu çağrısıyla saat 17.30’da Güney Meydan’da toplanan öğrenciler, Kuzey Piramit’e doğru yürüdü. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı yürüyüşte öğrenciler Kuzey Piramit önüne ulaştıklarında basın açıklamalarını okudular.
Basın açıklamasında öğrenciler, 6 Şubat’ın yanı sıra üç gün önce yaşanan İliç maden katliamına da yer verdi.
“Medya baskısına rağmen gerçekleri biliyoruz”
Öğrencilerin basın açıklaması ve talepleri şöyle:
“6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen; on binlerce canımızı kaybettiğimiz, milyonlarca yurttaşımızın hayatını derinden etkileyen depremi unutmadık! Bugün burada Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak kaybettiklerimizi anmak, başta depremzede sıra arkadaşlarımız olmak üzere tüm depremzede yurttaşlarımızın yanında olduğumuzu haykırmak, seslerine ses katmak için buluştuk.
“Bizler, her ne kadar medya baskısıyla gerçekleri gizlemek isteseler de, biliyoruz ki hırsız ve katil müteahhitler kâr hırsıyla çürük binaları yüz binlerce liraya lüks daireler olarak satmasaydı, yerel yöneticiler deprem yönetmeliğine aykırı bu yapılara ruhsat vermeseydi, her seçim dönemi yeni bir imar affı çıkmasaydı, kentsel dönüşüm birilerine rant kapıları açmak yerine yaşanabilir ve güvenli kentler inşa etmeye odaklanmış olsaydı bugün on binlerce yurttaşımız aramızda olacaktı.”
"İnsanlık dışı koşullarda çalıştırılan emekçiler"
"Bugün, depremin üstünden bir yılı aşkın zaman geçmişken Hatay’da, Adıyaman’da, Maraş’ta ve depremden etkilenen diğer tüm illerimizde hâlâ yurttaşlarımızın en temel, en insani ihtiyaçlarının dahi tam anlamıyla karşılanmadığı gerçeğiyle yüz yüzeyiz. TOKİ tarafından inşa edilen konutları, varını yoğunu depremde kaybeden yurttaşlarımıza yıllarca borçlandırarak satan bir anlayışı reddediyoruz.
“Tüm bunların üstüne, dün Erzincan'da yaşanan katliam da adeta ülkemizin ve insanlık dışı koşullarda çalıştırılan emekçilerin nasıl göz ardı edildiğini bizlere göstermiştir. Buradan bizi garip ve mahsun bırakanlara sesleniyoruz: Suçlarınızı ve kabahatlerinizi örtebileceğinizi, unutacağımızı, helalleşeceğimizi, peşinizi bırakacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.”
Talepler
Öğrenciler, basın açıklamasında üniversite yönetimine şu taleplerini iletti:
- "Kare Blok’un depreme dayanıksız ve her an yıkılabilecek olduğu raporlarla ortadayken bizler bu binada ölmek istemiyoruz. Kare Blok derhal depreme dayanıklı hale getirilsin!
- Biliyoruz ki yine Kare Blokta bulunan tehlikeli kimyasal maddeler sadece kampüsümüzü değil, tüm Hisarüstü'nü tehdit ediyor. Bu konuyla ilgili derhal kapsamlı bir önlem alınsın ve insanların can güvenliği tehlikeye atılmasın.
- Sadece depremzede arkadaşlarımız için değil, hepimiz için büyük bir tetikleyici olan enkaz görüntülerini kampüslerimizde görmek istemiyoruz, derslerimize enkaz görüntüsü eşliğinde girmek istemiyoruz.
- Yaşadığımız binaların depreme dayanıklı olup olmadığını bilmek en temel hakkımız. Tüm yurt binalarının depreme dayanıklılığı ölçülsün!"(NK/AÖ)