Ne yazık ki yenilginin belki de en etkin nedeni bu tutum oldu. Nikaragua'da 5 Kasım seçimlerinde Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN) lideri Daniel Ortega'nın başkanlığa seçilmesi solun "hamaset" edebiyatı için yeni malzeme sağladı.
Ortega'yı göklere çıkaranlar FSLN 1979 yılında Nikaragua'daki dikta düzenini yıktıktan sonra sanki tarih durmuşçasına, kalemlerini bıraktıkları o noktadan yeniden ele alıp yazıp çiziyorlar. Nikaragua'nın geçmişini ve bugününü hatırlatmanın yararlı olduğunu düşünüyorum.
Somoza hanedanının iktidarı gasp ettiği 1936'dan 1979'a kadar geçen kırk yılı aşkın sürenin son on iki yılında Anastasio Somoza Debayle kimi siyasi muhaliflerini ülkeden sürdürmüş, kimini öldürtmüş, gayrımeşru yollardan büyük bir servet edinmişti.
FSLN, 1960'tan beri sürdürdüğü gerilla savaşını Nikaragua halkının desteğiyle 1979'da kazanınca Somoza selameti Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) sığınmakta buldu.
Somoza ailesinin mülkleri ve bazı büyük işletmeler kamulaştırıldı, geniş çaplı bir okuma-yazma seferberliği başlatıldı ve halkı yoksulluktan kurtarmak için kimi adımlar atıldı. Ne var ki 1980'de, henüz rahat bir soluk almadan, ABD Başkanı Ronald Reagan'ın para ve silah vererek desteklediği devrim karşıtı Kontralar, Sandinist yönetimin devrilmesi için saldırıya geçti.
Devrimci mücadele yılları ardından çıkan iç savaş 30 bin cana mal olmuştu. Daniel Ortega, 1985'te devlet başkanlığına seçildi; aynı yıl Reagan yönetimi Nikaragua'ya ticaret ambargosu uygulamaya başladı.
Kontralar'la savaşı sona erdirmek için dayatılan barış planını kabul etmek zorunda kalan Ortega, 1990'da seçimi kaybetti. FSLN muhalefet partisi durumuna düştü. Ortega, 1996 ve 2001 seçimlerinde de aday oldu ama başkanlığı kazanamadı.
Zamanlar nasıl değişiyorsa, kuşkusuz insanlar da değişiyor. Vaktiyle Kontralar'ın siyasi lideri olan Jaime Morales, bugün Daniel Ortega'nın sağ kolu durumunda.
"Savaş son bulalı on altı yıl oldu, Tanrı'dan, siyasi ayrılıklar keskinleşmeden ülkeyi barış içinde yönetmek için bana fırsat vermesini diliyorum," diyor Ortega.
Aradan geçen on altı yılda neler oldu?
1990 seçimlerini on dört partiden oluşan Ulusal Muhalefet Birliği UNO'nun adayı Violeta Chamorro kazandı. Muhalif La Prensa gazetesinin 1978'de suikasta uğrayan yayın yönetmeni Pedro Joaquin'in eşi Violeta Chamorro, yönetimi sırasında uzlaştırıcı bir siyaset güttü. 1990'da Kontralar'ın silah bırakmasıyla iç savaş büyük ölçüde sona erdi.
Aynı yıl Reagan yönetimi beş yıldır süren ambargoyu kaldırdı. Chamorro zorunlu askerliğe son verdi, orduyu dörtte bir oranında küçülttü ve binlerce silahın yakılmasına önayak oldu. Bu süreçte iş çevreleri söz verilen reformların ve özelleştirmelerin gereken hızda gerçekleşmediği için huzursuz, Sandinistalar ise devrimci kazanımların birer birer geri alındığı için öfkeliydi.
Sağcılarla El Pacto
1996 seçimlerini daha önce Managua belediye başkanı olan ve muhafazakâr Anayasal Özgürlük Partisi, PLC'nin lideri Arnoldo Alemán kazandı.
Başkanlık seçimlerinde ikinci sırada olan Ortega, 1998'de Arnoldo Alemán'la El Pacto olarak bilinen şaibeli bir sözleşme imzaladı. Bu sözleşme, gerek Ortega'ya gerekse Alemán'a dokunulmazlık sağlıyordu.
Sözleşme uyarınca Ulusal Meclis'e girecek siyasi partilere baraj kondu. Böylece Meclis iki partinin kesin hâkimiyeti altına girmiş ve öteki partiler sistem dışına itilmiş oldu. 2001 seçimlerini kaybeden Arnoldo Alemán, Aralık 2003'te kara para aklamak, zimmetine para geçirmek (100 milyon doların üstünde) ve rüşvet suçlarından 20 yıl hapse mahkûm oldu. Şu sırada "sağlık sorunları" yüzünden cezasını özel izinle çiftliğinde çekmekte.
1990'dan 2006'ya kadar geçen süre içinde yolsuzluklar, skandallar, sağcı liberallerle iktidarı paylaşma konusunda yapılan anlaşmalar ve izlenen oportünist politikalar yüzünden Daniel Ortega'nın saygınlığı bir hayli zedelendi.
Bunlardan başka FSLN'yi sıkı bir disiplinle yönetmesi, Parti içinde kendisine muhalefete izin vermemesi giderek birçok kıdemli Sandinista üyesinin tepkisini çekti.
Daniel Ortega'nın geçmişte görüş birliği içinde olduğu kardeşi, eski savunma bakanı general Humberto Ortega, ağabeyinin siyasi tutumuna karşı olduğu için bugün Kosta Rika'da yaşıyor.
Eski başkan yardımcısı Sergio Ramirez ve eski sağlık bakanı Dora Maria Tellez ise, 1994'te FSLN'den ayrılarak Sandinista Yenilenme Hareketi, MRS'yi kurdular (Movimiento de Renovación).
Ortega'da Etik Sorunu
1998'de, eskiden bir Sandinista militanı olan Zoilamerica Narvaez, 40 sayfalık bir iddianameyle üvey babası Daniel Ortega tarafından on bir yaşından beri taciz edildiğini, on beş yaşındayken de tecavüze uğradığını basına açıkladı.
Ne var ki, siyasi dokunulmazlığı olduğundan Ortega hakkında bu suçlama yüzünden dava açılamadı.
Ortega bu konuda suskun kalmayı yeğlerken, Zoilamerica'nın öz annesi Rosario Murillo, kızını sürtüklük ve yalancılıkla suçladı. O tarihte otuz yaşında olan genç kadın, psikiatrının kendisine refakat ettiği basın toplantısında, Parti'ye zarar vermekten kaçınması gerektiği yolunda Ortega tarafından uyarıldığı için, bunca yıldır konuşamadığını ifade etti.
2005 yılında Ortega ile düştüğü uzlaşmazlık sonucu FSLN'den ihraç edilen Herty Lewites, Sandinista Yenilenme Hareketi, MRS'ye katıldı. Lewites, 1960'lı yıllarda FSLN saflarında Somoza diktasına karşı mücadele etmiş, Sandinistalar 1979'da iktidara gelince Turizm Bakanlığı'na atanmıştı.
1990 yılında Ortega'nın başkanlık seçimini kaybetmesine rağmen Lewites, halktan aldığı destekle 2000 yılında Managua belediye başkanlığına seçildi. 2006 seçimlerinde ise MRS'nin başkan adayıydı. Ne var ki, 2006 Temmuzu'nda beklenmedik ölümüyle, halkın güven duyduğu ciddi bir rakip sahadan çekilmiş oldu.
Ortega artık tıpkı Bush gibi dini bütün bir kürtaj karşıtı. Katolik ayinlerinin müdavimi olan Ortega Kilise'den Sandinist yönetim sırasında yapılan hatalardan dolayı özür diledi. Bundan çok kısa bir süre önce, 26 Ekim 2006'da Ulusal Meclis'te kürtajı her hal ve şartta yasaklayan bir yasa kabul edildi.
Mecliste'ki 52 Sandinist milletvekilinden aralarında Daniel Ortega ve karısı Rosario Murillo'nun da bulunduğu 28 milletvekili, anne için hayati tehlike bile olsa, kürtajın suç olduğuna dair oy verdi.
Bu yüzden binlerce kadının sağlıksız koşullarda hayatını kaybetmesinin Kilise'nin de, Ortegalar'ın da arasında bulunduğu milletvekillerinin de umurunda olmadığı anlaşılmış oldu.
Değişmek ama hangi yönde?
Daniel Ortega seçim kampanyası boyunca giydiği beyaz gömlekten, sarf ettiği ılımlı ve tövbekâr sözlere kadar değiştiğini vurgulayan demokrat bir lider portresi sergiledi. Sandinistalar'ın devrimi simgeleyen kırmızı/siyah bayrağının yerini "barış ve sevgi" nişanesi mavi/beyaz renkler aldı.
Ortega'nın samimiyetine inanmakta güçlük çeken eski silah arkadaşlarından Sergio Ramirez, bu hızlı dönüşümden kuşku duyuyor, "rol yaptığını, ondan her şeyin beklenebileceğini" düşünüyor.
İşte devrimci Ortega'nın zaman içinde gösterdiği değişim böyle. Ona övgü düzenler, ondan hâlâ solun zaferini mi bekliyor, yoksa bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktan mı malûller? (BE/NM)