Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) heyeti bugün saat 11.00'da Habip Başkan Parkı, Gala Düğün Salonu ve Salih Özdemir Parkı'ndan başlayarak üç ayrı koldan Batman Belediyesi önüne yürüdü.
Gülistan Caddesi önünde buluşan kitleye, aralarında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul Milletvekili Türkan Elçi’nin de olduğu CHP heyeti katıldı.
Burada açıklama yapan heyete, binlerce yurttaş destek verdi.
İlk olarak konuşma yapan DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, kayyımın sadece seçilmiş belediye eş başkanlarına atanmadığına dikkat çekerek, “Kayyımlar Türkiye’de seçme ve seçilme hakkının yok sayılması anlamına geliyor. Dolayısıyla bu sadece belediyelere değil, Türkiye’nin demokrasisine atanmış bir kayyımdır. Ve sadece DEM Parti’nin değil, ülkedeki herkesin sorumluluğudur. Kayyıma karşı çıkmak aynı zamanda Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkmak demektir. Kayyıma karşı bu ülkenin her kentinden ses çıkarabilirsek, o zaman demokrasiye sahip çıkarak kayyım rejimine geri adım attırabiliriz,” diye konuştu.
Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine kayyım atandı
“Üçüncü partiye düştünüz”
Tiryaki’nin ardından konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek ise şunları dedi:
“Millet hakimiyetini, egemenliğini nasıl kullanacak? Seçme ve seçilme hakkıyla. Bu iktidarın akıllanması gerekiyordu, çünkü kayyım atadıkları her kentte oy kaybı yaşıyorlar. Batman bugün büyük bir il. Sizler vergi veriyorsunuz, çalışıyorsunuz. Türkiye gelirinin önemli bir payı buradan geliyor. İşçi olmanızda sorun yok; ama seçtiğiniz belediye eş başkanlarının görev yapması uyduruk gerekçelerle ortadan kaldırılıyor.
“Bunun ilk ayağı İstanbul’da yaşandı. Ahmet Özer’e karşı yürütülen tutuklama ve görevden alma süreci, iktidarın hukuk tanımazlığının göstergesi. Bizler adaylarımızı belirlerken adli sicil kayıtlarına bakarız. Adli sicil kayıtlarında sorun olmayan adaylar da seçmenin karşısına gelir. Millet gider, istediğini seçer. Milletin iradesi yok sayılacak, buraya gönderdiği kayyımla belediyenin bütçesi yönetilecek, peşkeş çekilecek. Geçmişte de kayyım belediyeciliğini denediniz, üçüncü partiye düştünüz. Zerre akıllanmanız yok mu? Önümüze sandık gelecek. Cumhurbaşkanını değiştirmeden bu sistemin değişmeyeceği açık. Milletin egemen olduğu bir sisteme geçmek önemli. Her yerde dayanışma içinde olacağız.”
“15 Temmuz Darbesi’ni Kürtler mi yaptı?”
Zeybek’in ardından konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise Kürt meselesinin uzun süredir çözülmeyi bekleyen bir sorun olduğunu belirterek, bu meselenin Türkiye'de 100 yıllık bir geçmişe dayandığını ifade etti.
Kürt bölgelerinde belediyelere atanan kayyımlarla halk iradesinin göz ardı edildiğini belirten Tanrıkulu, AKP hükümetinin bu uygulamalarla yerel yönetimlerin yetkilerini gasbettiğini söyledi. Tanrıkulu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“AKP bu düzenlemeyle halkın iradesine darbe vurmayı amaçlıyor. Yoksa 15 Temmuz’la Batman, Amed Belediyesi’nin hangi ilgisi vardı? 15 Temmuz Darbesi’ni Kürtler mi yaptı? Bundan faydalandılar ve ilk darbeyi de halkın seçtiği başkanlara yaptılar. Üç dönemdir bütün bölgelerde belediye meclisleri feshederek Ankara’dan atadığı memurlarla buraları talan etmeye çalışıyorlar.
Batman’da kayyım protestoları sokaklarda devam ediyor
“Batman’ı talan ettiler”
“Burada yalnızca halkın iradesini gasbetmediler; Batman’ı talan edip büyük rant elde ettiler. Bu süreçte görev yapan kamu görevlilerinin geçmişine bakarsak, neler götürdüklerini görüyoruz ve bu talanı devam ettirmek istediklerini biliyoruz. AKP, Kürt meselesinde çatışmacı bir tavır sergiliyor ve meseleyi uzlaşı yoluyla çözme anlayışından uzak. ‘Gelin, Meclis’te bir masa kuralım, bir yerden başlayalım’ diyoruz ama buna dair hiçbir adım atmıyorlar. İlk adımı, Kent Uzlaşısı ile seçilen arkadaşımızı hedef alarak gösterdiler. İnsanlık onurunun kabul edemeyeceği bir muamelede bulunup, yatak odasına girerek pijamasıyla fotoğrafını çekmeye çalıştılar.
“Bu ahlâksızca girişimlerden vazgeçmediler. Bunların hiçbirini unutmayacağız. Kayyım rejimiyle işbirliğinden uzak durun, bu ranta ortak olmayın; bu halk yaptıklarınızın hesabını sorar. Batmanlı hemşehrilerime sesleniyorum: Bunları tecrit edelim, işbirliği yapanlara selam vermeyelim, yaptıklarından utansınlar. İşbirliği yapanlar da utansın, her yerde onları teşhir edelim, sırtımızı dönelim, sokağa çıkamasınlar. Biz, bu iktidar değişene kadar mücadele etmeye ve dayanışmaya devam edeceğiz.”
“Direnişi sokakta örgütleyeceğiz”
Tanrıkulu’nun ardından söz alan Batman Belediyesi’nin seçilmiş eş başkanı Gülistan Sönük ise şöyle konuştu:
“Bugün dayanışmamıza güç katan CHP’ye, Batman halkı adına ve belediye emekçileri adına teşekkür ediyoruz. Bizler dün nasıl ki direnişte isek bugün de yine aynı kararlılıkla; ama daha kitlesel, daha kapsamlı bir direnişteyiz. Bizim dışımızdaki siyasi partilere ya da sol, sosyalist kesimlere bu hukuksuzluğa ses çıkardıkları, direniş alanlarında bizleri yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyoruz.
“Ancak bu tek başına yetmeyecektir. Bu karar geri çekilene kadar, bu gaspçı rejim kendini bu belediyeden, bizim yarattığımız özgür alanlardan çekinceye kadar alanlarda olacağız. Mücadele büyütülerek devam ettirilmelidir. Bu direnişi sokakta örgütleyeceğiz, sokakta olacağız. Gelin omuz omuza bu faşizan rejime karşı mücadelemizi yürütelim. Dün buradaydık, bugün buradayız, yarın da burada olacağız. Çünkü bu sokaklar, alanlar bizim.” (ED/TY)