MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
PKK lideri Abdullah Öcalan’a yine seslenen Bahçeli, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan terör örgütünün başı terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini söyleyecekse DEM Grubu'na gelsin sözümün arkasındayım. Teklifimde de ısrarlıyım” dedi.
Bahçeli'nin konuşması özetle şöyle:
"Hiçbir soruya kolay cevaplar aramıyoruz. Kolaycı yaklaşım içinde koşmuyoruz. Her şeyden önce Türkiye demekten asla vazgeçmiyoruz. Günübirlik siyasi hesaplarda değiliz. bizim için milletin huzuru refahı her şeyden önce gelmekte. Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hesap başarıya ulaşamaz. En büyük arzumuz milletimizi layık olduğu açıdan temsil edebilmek, gelişmişlik seviyesine çıkarmaktır.
...
İlk olarak, 2053 İstanbul’un fethinin 600’üncü yıl dönümüdür.
Hedefimiz, bu tarihte “Süper Güç Türkiye”nin tezahür etmesidir.İkinci olarak, 2071 Malazgirt Zaferi’nin 1000. yıl dönümüdür.
Hedefimiz, fetih mirasının Türk Devri’yle eklemlenmesi, Türk-İslam coğrafyalarında birliğin ve beraberliğin sınırlardan taşarak çınarlaşmasıdır.Üçüncü olarak, 2077 Anadolu’da kurulan ilk Türk devletinin 1000. yıl dönümüdür.
Anadolu Selçuklu Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşan bin yıllık devlet müktesebatının gelecek bin yıllara ulaşması hususunda 2077 kilit mahiyettedir.Dördüncü olarak, 9 Temmuz 2118 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne resmen geçişin yüzüncü yıl dönümüdür.
Sistem sorunlarından tamamen kurtulmuş, halk iradesinin ivmesiyle kurumsallaşıp köklü birikime dayanmış, aynı zamanda dünya çapında örnek gösterilen yönetim hayatımızla Türkiye Cumhuriyeti ve gelecek nesiller çok daha huzurlu, çok daha güvenli, çok daha rahat bir hale geleceklerdir.Beşinci olarak da, 29 Ekim 2123’tür ki, bu tarih Cumhuriyet’in 200. yıl dönümüdür.
Önümüzdeki yüz yıllık takvim işlemeye başlamıştır.
Zaman Türk ve Türkiye Yüzyılı zamanıdır....
Tekrar söylüyorum; Türk ve Türkiye Yüzyılında terörün kökü kazınacaktır.
Kürt kardeşlerimizle tek yüreğiz, bölücü teröre karşı aynı cephedeyiz.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse, haydi DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin.
Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım.Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe, bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır.
...
Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır; silahlı eşkıyayı temizlemek kaçınılmazdır, siyasette uzlaşmak ortak yararımızadır.
Kürt kardeşlerimizle aramıza hiçbir mihrak giremez.
Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin eylem ve provokasyonu kafi gelemez.
23 Ekim TUSAŞ saldırısı, Türkiye’ye yapılmıştır.
23 Ekim TUSAŞ saldırısı, Türk milletini hedef almıştır.Teröre tolerans sıfırdır, terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir.
Kürtler başka, terör örgütü başkadır....
İkisini birbirine karıştırmak en vahim cinayet, ülkemize ve milletimize yapılacak en şedit kötülüktür.
Kürtler kardeşimizdir, milletimizin eşit ve onurlu mensuplarıdır, terör örgütü ise Türkiye düşmanlarının taşeronu, hunhar maşası, silah tutan kuklasıdır.DEM Parti de kararını derhal netleştirmeli, silahla-siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaşmalı, nerede durduğunu, terörle arasına kalın duvarlar örüp örmeyeceği muammasını açıklığa kavuşturmalıdır.
Kahramankazan’a kadar gelerek TUSAŞ’a sızan caniler, bu hainlerin destekçileri ve kiralık bölücü terör örgütü 85 milyon Türk vatandaşının iki cihan düşmanıdır.Hiç kimse karnından konuşmasın, hamaset çukuruna saplanmasın, sahte efelenmelere sapmasın.
Bunlar kurusıkı atmasın, palavra anlatmasın, ederinin ve ciğerinin kaç okka olduğunu çok iyi bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç mi hiç heves etmesin....
Öcalan İmralı’da yatıyor, fakat DEM Grubu’nda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu niye görmüyorsunuz? Neden itiraf edemiyorsunuz?
Cesetlerinin çiğnenmesinden bahseden aslan parçaları, 1965 yılından bugüne kadar; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ters bakan 339 bölücü milletvekilinin Meclis çatısı altında görev aldığını size nasıl anlatalım? Bu sarih gerçeği daha nasıl açıklayalım?
Teröristbaşının tecridi kalkarsa, DEM Parti grubunda bölücü terör örgütünün eylemsel, pratiksel, amaçsal ve araçsal olarak bittiğini ve sonlandığını açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar, terörden geçinen, kandan nemalanan köksüzlerden başkası olmaz, olamaz.
...
Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa,
Eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse,
Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir?Milliyetçi Hareket Partisi, Kürt kardeşlerimizi problem olarak görenlere müsaade etmez, müsamaha göstermez, milletimizle yekvücut olarak ihanete mızrak gibi saplanmaktan da bir an olsun tereddüt geçirmez, geçiremez.
Bölücülük çıkmaz sokaktır.
Bin yıllık birliği yıkma emeli hezimete uğramaya mahkumdur.
Türk milleti fitne ve fesat yuvalarını bağrından söküp atmaya muktedirdir.
Ve kendi kaderine bizzat yön vermeye her zaman gücü yetecektir.Anayasa ve ilgili yasalar son derece açıktır.
Ancak CHP’nin uzlaşmaz ve provakatif hamleleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bizim en son grup toplantılarımızdaki konuşmalarla iyice canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef almaktadır.
Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup olduğu da bilinen Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür.Özgür Bey çığırından çıkmış, çılgına dönmüş, gergin yüz hatları, bozuk ve bulanık dil yapısı içine sürüklendiği krizin büyüklüğünü gözler önüne sermiştir.
CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır....
Buradan bakınca CHP ile DEM Parti’yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı, hatta CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır.
Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır.
...
(RT/Mİ)