Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçiminin iptaline ilişkin gerekçeli kararını “tam bir hukuksuzluk” olarak nitelendiren hukukçular, Türkiye’de seçim güvenliğinin kalmadığına dikkat çekiyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı twitter hesabından YSK’nin İstanbul seçiminin iptaline ilişkin gerekçeli kararını değerlendirdi. Tarhanlı, seçme ve seçilme hakkının ‘şekli’ bir meseleye indirgenmiş olduğuna dikkat çekiyor.
“YSK bir yaratıcı yazarlık örneği sergilemiş: Şu veya bu nedenle yetkisiz olduğu iddia edilen sandık görevlileri iki kategori işlem yapmış” diyen Tarhanlı’nın değerlendirmesi şöyle:
“YSK: ‘seçim hukuku bir şekil hukukudur.’ Yani bu veciz ifadeden anlamamız gereken, ‘seçme ve seçilme özgürlüğü’nün bir insan hakkı olmaktan ve bu karakteriyle değerlendirilmekten çok ‘şekli’ bir mesele haline indirgenmiş olmasıdır. Öyle mi? Anayasa, Md. 90’ın farkında mısınız?
“İnsanın içine kurt düşüyor. Ya diğer kentlerdeki seçimlerde de böyle vahim “yetkisizlikler” & “usulsüzlükler” yapılmışsa diye.. Bu durum, o YSK kriterlerine göre bile mümkün ve muhtemel. Üstelik o sandık kurulları sadece bu seçimlerde görevli de değillerdi. Ya 2018 Mart sonrası?"
İnsanın içine kurt düşüyor. Ya diğer kentlerdeki seçimlerde de böyle vahim “yetkisizlikler” & “usulsüzlükler” yapılmışsa diye.. Bu durum, o YSK kriterlerine göre bile mümkün ve muhtemel. Üstelik o sandık kurulları sadece bu seçimlerde görevli de değillerdi. Ya 2018 Mart sonrası ?
— Turgut Tarhanli (@turgut_tarhanli) 22 Mayıs 2019
Aslı Kazan: Gerekçe sadece 12 sayfa
Avukat Aslı Kazan da twitter hesabından yaptığı açıklamada, YSK’nin kararında seçmenle dalga geçtiğini ve seçmen iradesine tuzak kurulduğunu söylüyor.
“YSK’nin 31 Mart İstanbul seçimlerinin iptaline ilişkin gerekçeli kararı, 16 gün sonra, bugün açıklandı. Günlerdir ayrıntılı gerekçe yazılıyor, o nedenle gecikildi denildi. Oysa 16 Milyon insanın iradesinin iptaline ilişkin gerekçe sadece 12 sayfa. Günde 1 sayfa bile yazılmamış.”
'Seçmen iradesine tuzak kurulmuş'
“Karar 250 sayfa. Yalnız ilk 200 sayfası AKP’nin iptal dilekçesi ile ilçe seçim kurullarının YSK’ya cevapları. İptal gerekçesi kararın 200-212. sayfalarında belirtilmiş. 212-250. sayfalar arasında ise karşı oy yazıları var. Doğrusu 12 sayfa gerekçe, 38 sayfa karşı oy var. YSK’nın gerekçeli kararından anladığımız YSK’nın 7 üyesi seçmen iradesine tuzak kurmuşlar. Sandık kurullarını kesinleştirmişler. Partilere sandık listelerini vermemişler. Sonra da sandık kurulları yanlış oluşturuldu diyerek seçim iptal ediyorlar.”
“Sandık kurulu listesini oluşturan YSK. Sandık kurulu listesini talebe rağmen vermeyen YSK. 754 Sandık kurulu başkanı kanuna aykırı oluştu, bu listeler partilere verilmedi o nedenle etkili itiraz kullanamadılar gerekçesiyle seçim iptal eden de aynı YSK. Hukuku geçtim. Ayıptır.”
Av. Kazan’dan kararı okuma kılavuzu
“YSK’nın gerekçeli kararını okuma kılavuzu: 31 Mart’ta seçimi Ekrem İmamoğlu kazandı. AKP seçimin iptalini istedi.(1-13) İlçe seçim kurulları bir usulsüzlük olmadığını bildirdi.(13-200) Biz 7 üye başkanlığı gasp ediyoruz.(200-212) Biz 4 üyeye göre gasp hukuk dışıdır.(212-250)”
“YSK, gerekçeli kararında seçmenle resmen dalga geçiyor. Zira hem sandık kurulu listesini muhalefetteki siyasi partilere talebe rağmen vermiyor hem de verilmemesini iktidar partisinin başvurusunda siyasi partiler etkili itiraz yolunu kullanamadı diyerek iptal gerekçesi yapıyor.”
"Her şey var hukuk yok"
“YSK’nin gerekçeli kararı tekrar göstermiştir ki bir metnin sadece hâkimler tarafından imzalanması onu “hukuka uygun karar” yapmaz. YSK üyelerinin imzaladığı metinde her şey var sadece hukuk yok!”
“YSK, gerekçeli kararında sayım döküm cetvelleri ve tutanaklardaki usulsüzlükleri de bir iptal sebebi olarak belirtmiş. Oysa 6 Mayıstaki kısa kararında bu gerekçe yok. Dahası karşı oy yazısından, müzakereler sırasında bu durumun bir iptal sebebi olarak belirlenmediğini öğreniyoruz.”
“YSK’nin kanuna aykırı oluşturulduğunu belirttiği 754 Sandık başkanının, seçim sonucuna etki ettiğine dair tek bir somut tespiti yoktur. Bu sandıklarda usulsüzlük mü yapılmıştır? Gerekçeli karara göre cevap, hayır.”
YSK’nın gerekçeli kararını okuma klavuzu:
— Asli Kazan (@perapea) 22 Mayıs 2019
31 Mart’ta seçimi Ekrem İmamoğlu kazandı. AKP seçimin iptalini istedi.(1-13)
İlçe seçim kurulları bir usulsüzlük olmadığını bildirdi.(13-200)
Biz 7 üye başkanlığı gasp ediyoruz.(200-212)
Biz 4 üyeye göre gasp hukuk dışıdır.(212-250)
Avukat Ülgen: Vahim
Avukat Celal Ülgen de twitter hesabından yaptığı açıklamada YSK’nin gerekçeli kararını “vahim” olarak nitelendirdi:
“YSK’nın gerekçemi kararında hiç gereği yokken AKP’nin dilekçesindeki iddiaların tamamına yer verilmiş ve böylece sayfa sayısı kasıtlı olarak artırılarak kavram kargaşası içinde gerekçe yok edilmiştir. Ayrıca ilk karardaki seçimin iptal nedeninin dışına çıkılmıştır. Vahim. YSK Gerekçeli kararında AKP’nin itirazlarının zımnen reddedilen kısmı kabul edilmiş gibi gerekçelendirirmiştir. Bu durum büyük bir hukuk skandalıdır. İşin ilginç yanı AKP’liler koro halinde bu gerekçeye bizi alıştırmak için büyük çaba sarf ettiler."
“Karar 211 sayfa. Başkan Sadi Güvenin muhalefet gerekçesi 10 sayfa ve sandık kurullarının usulsüz oluşmasının tam kanunsuzluk oluşturmayacağı merkezinde. Üye Cengiz Topaktaş’ın muhalefet şerhi 6 sayfa ve kısa kararın dışına çıkılmasının mümkün olmadığı ve bu nedenle seçim iptal nedeni dışındaki konulara şerh verilmesini gerekli olmadığı belirtilmiştir.”
“Üye Kürşat Hamurcu’nun muhalefet şerhi 5 sayfa ve sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmayan sandıklarda seçmen iradesinin reden sakatlandığının anlaşılmadığı vurgulanmış ve somut hiç bir kanıt ve belge olmadan oyların geçersiz sayılmasının doğru olmadığı belirtilmiş.”
“Üye Yunus Aşkın’ın muhalefet şerhi 15 sayfa ve daha oturmuş ve gerekçeli muhalefet şerhi olmuş. Üye Cengiz Topaktaş’ın da gerekçesi hukuksal argümanlar taşımakta. 7 üyenin gerekçesi tam bir felaket. Hukuk eğilmiş ve bükülmüş yeni bir hukuk türü yaratılmış.”
“YSK gerekçeli kararda nerede ise 298 sayılı Karun’un tüm maddeleri virgülüne kadar alınmış ve şişirilmiş. YSK gerekçesinde oy çalınmasından söz edilmiyor ama bir mazbatanın nasıl çalındığının somut örnekleri sergileniyor. YSK gerekçeli kararında AKP’nin itirazlarının zımnen reddedilen kısmı kabul edilmiş gibi gerekçelendirirmiştir. Bu durum büyük bir hukuk skandalıdır. İşin ilginç yanı AKP’liler koro halinde bu gerekçeye bizi alıştırmak için büyük çaba sarf ettiler.”
YSK Gerekçeli kararında AKP’nin itirazlarının zımnen reddedilen kısmı kabul edilmiş gibi gerekçelendirirmiştir. Bu durum büyük bir hukuk skandalıdır. İşin ilginç yanı AKP’liler koro halinde bu gerekçeye bizi alıştırmak için büyük çaba sarfettiler.
— Av. Celal ÜLGEN (@celalulgen) 22 Mayıs 2019
Avukat Kazan: Tam kanunsuzluk
İstanbul Barosu eski başkanlarından Turgut Kazan da değerlendirmesinde YSK’nin gerekçeli kararını “Tam kanunsuzluk” olarak niteledi.
“Tam kanunsuzluk halinin mevcut olduğunu gösteriyor. Bu durumda, sandık kurullarının kanuna aykırı oluşumu nedeniyle, aynı anda yapılan diğer 3 seçim ile 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin mutlaka iptal edilmesi gerekir.”
YSK’nın yaptığı değerlendirme, TAM KANUNSUZLUK halinin mevcut olduğunu gösteriyor. Bu durumda, sandık kurullarının kanuna aykırı oluşumu nedeniyle, aynı anda yapılan diğer 3 seçim ile 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin mutlaka iptal edilmesi gerekir. pic.twitter.com/8OUWDR0Tjt
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 8 Mayıs 2019
Özbudun: "YSK'nin hukukta yeri kalmadı"
Kararı DW Türkçe'den Hilal Köylü'ye değerlendiren Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, "Kararın hiçbir mantıklı yanı yoktur. Karara itiraz eden dört YSK üyesi demokrasiyi, hukuku kurtarmaya çalıştıklarını ortaya koysa da, bunu başaramamıştır" değerlendirmesinde bulundu. Özbudun, "YSK'nın hukukta yerinin dahi kalmadığını" savundu.
Özbudun, "Seçimin iptaline gerek olmadığını anlatan dört YSK üyesi dürüstçe davranmıştır ama diğerlerinin nasıl davrandığını söylemeye dilim varmıyor" dedi.
Eminağaoğlu: Gerekçeli karar değil fiyasko
Aynı haberde eski Cumhuriyet savcılarından Ömer Faruk Eminağaoğlu, YSK'nın gerekçeli kararındaki en dikkat çeken konunun kısa kararın genişletilmesi, karara eklemeler yapılması olduğunu söylüyor.
YSK’nın 6 Mayıs tarihli kısa kararında sadece sandık kurullarının oluşumunu iptal gerekçesi olarak duyurduğunu hatırlatan Eminağaoğlu, "YSK, kararını neden genişlettiğini kamuoyuna açıklamakla yükümlüdür. YSK’ya kararını genişletmesi gerektiğini kim söylemiştir? Bu gerekçeli karar, karar değildir, fiyaskodur" diye konuştu.
YSK'nın böyle davranarak seçim güvenliğini sağlayan organ olmaktan çıktığını tescillediğini söyleyen Eminağaoğlu, son olarak önümüzdeki İstanbul seçimin güvenliğine dikkat çekiyor:
"Yeni seçimleri de güvenlik içinde yapması mümkün değildir. Böyle bir YSK ile yeni seçimlerin yapılacak olması da, seçim güvenliği yönünden en büyük tehlikedir." (EMK)