Uluslararası hukuk ve insan hakları kurumları, İstanbul Barosuna açılan ceza soruşturması ve dava ile ilgili ortak bir açıklama yayınladı.
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) gibi insan hakları kurumlarının yanı sıra uluslararası baro kuruluşları ortak yayınladıkları açıklamada İstanbul Barosuna yönelik tüm soruşturmalara acilen son verilmesi ve Avukat Fırat Epözdemir’in derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
İstanbul Barosu yöneticisi Fırat Epözdemir tutuklandı
Ayrıca kuruluşlar, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri ve Avrupa Hukuki İşbirliği Komitesi’ni, İstanbul Barosuna yönelik soruşturma ve davaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) uygunluğu hakkında acil bir soruşturma yürütmeye çağırdı.
Hakimlerin ve Avukatların Bağımsızlığına İlişkin Birleşmiş Milletler Özel Raportörü ve özel yetki sahibi diğer ilgili merciler de tüm dünyada hukuk profesyonellerinin bağımsızlığını korumaya yönelik geniş çaplı çabalar kapsamında durumu izlenmeye ve raporlanmaya çağrıldı.
Savcılık İstanbul Barosu hakkında soruşturma başlattı
Uluslararası sözleşmeler hatırlatıldı
Açıklamada İstanbul Barosunun gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in öldürülmesi ile ilgili açıklamasının ifade özgürlüğü kapsamında olduğu vurgulandı ve şöyle denildi:
“Bu soruşturma ve dava, Türkiye’de insan haklarının güvence altına alınmasında ve hukukun üstünlüğünün korunmasında hayati rol oynayan bir kurum olan İstanbul Barosu’nun bağımsızlığına ve işleyişine doğrudan bir meydan okuma anlamına gelmektedir. İstanbul Barosu’na yönelik bu girişimler, uluslararası insan hakları hukukuna ve hukuk mesleğini düzenleyen ilkelere açıkça aykırıdır.”
İstanbul Barosu: Gazetecilerin çatışmalarda hedef alınması İnsancıl Hukuka aykırı
Kuruluşlar, İstanbul Barosunun öldürülen gazeteciler ile ilgili açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini ve bunun uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığını vurguladı.
Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi Madde 19:
“Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir; bu hak bir kimsenin ülke hudutlarıyla sınırlanmaksızın sözlü, yazılı veya basılı veya sanatsal urun şeklinde veya kendi tercih ettiği başka bir iletişim vasıtasıyla her türlü bilgi ve düşünceyi arama, edinme ve ulaştırma özgürlüğünü de içerir.”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 10:
"Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir."
Kuruluşlar, İstanbul Barosuna açılan davaların ve Epözdemir’in tutuklanmasının Türkiye’deki avukatlar ve barolar üzerinde caydırıcı bir etki yarattığını kaydederken baroların kamuoyunu ilgilendiren konularda görüş bildirme hak ve görevine sahip olduğunu vurguladı.
Açıklamanın tamamına ve imzacılara buradan ulaşabilirsiniz.
Ne olmuştu?
Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Rojava'da SİHA saldırısıyla öldürülmesine ilişkin İstanbul Barosu, 22 Aralık'ta bir açıklama yaparak gazetecilerin çatışma bölgelerinde hedef alınmasının Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olduğu belirtmişti.
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Baro Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kabaoğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında, "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlarından resen soruşturma başlatmıştı.
İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Avukat Fırat Epözdemir, 23 Ocak’ta, Avrupa Konseyi kurumlarına yaptığı savunuculuk ziyareti dönüşünde gözaltına alınmıştı.
25 Ocak’ta Sulh Ceza Hakimliği, “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından Epözdemir’in tutuklanmasına karar vermişti.
(EC)