Farklı alanlarda faaliyet gösteren aktivistler ile sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bir araya geldiği Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, bugün eş zamanlı olarak İstanbul, Ankara ve Antalya’da sokakta yaşayan köpekler için eylem düzenledi.
İstanbul’da da Beşiktaş İskele Meydanı’nda bir araya gelen inisiyatif üyeleri ve hayvan hakları savunucuları, “Tecrit ve katliam odaklı yasa tasarısına karşı, sokakta yaşayan köpekleri, yani mahalle sakinlerimizi savunmak için buradayız, tek bedeniz,” dedi.
BBP ve YRP’nin etkisi
Eyleme katılan ve bianet’e konuşan Doğanın Çocukları’ndan Ahmet Caner Altay, yasa değişikliğine giden süreçte Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) rolüne dikkat çekerek şöyle dedi:
“Son dönemlerde iktidar bu konuda adeta nabız yokladı. Katliamlar ve toplamalar devam ediyordu. Beykoz gibi pilot bölgelerde bu yasa değişikliğinin sinyallerini alıyorduk. Bu mikro düzeydeki katliamlar ve pilot bölgenin kapsamı gün geçtikçe büyütüldü. BBP ve iktidarın küçük ortağı Yeniden Refah Partisi’nin kazandığı belediyelerle makro düzeye çıktı sokaktaki hayvanlara yönelik tehdidin boyutu. Mustafa Destici, Sivas’ta katliam yapmaktan çekinmeyeceklerini açıkladı. Yeniden Refah Partisi de Urfa da aynı işe girişti ve katliamlarına destek bulmak için çocukları, hayvanların karşısında konumlandırmaya çalıştılar. Yani bu şiddet döngüsüne çocukları da zaman zaman dahil ettiler.
Yerel yönetimler
“İktidara yakın medya organları, çok takipçili sosyal medya hesaplarından bu düşmanlığı ‘Başıboş köpek sorunu’ etiketiyle köpürttü. Bunlar günbegün toplumu tetikledi ve örgütlü bir şiddet söylemi üretildi. Geldiğimiz noktada ise böyle bir komisyonun toplanmasından bahsediyoruz. Umarım diğer illerden de sesler yükselir ve faşizmin bu kez de sokaktaki köpekler üzerinden yükselmesine engel oluruz.”
Hayvan hakları savunucusu Ebru Aykut ise “Bu yasa tasarısı geçerse tüm sorumluluk belediyelere kalacak ve aslında bir anlamda yıkılacak. Belediyelerin direnmesi lazım. Özellikle ana muhalefet partisi belediyelerine çok iş düşüyor. Tabii ki bizim de üstlenmemiz gereken görevler var; ama asıl sorumluluk belediyelere kalıyor. Hep birlikte, sokakta yaşayan canlarımızı savunacağız,” dedi.
"Hayvan düşmanlığı, faşizm inşasının önemli ayaklarından biri"
“Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!”
İnisiyatifin basın açıklaması özetle şöyle:
“‘Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli’ gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik ‘etik dışı ve kanun dışı’ uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız.
Yüzyıllardır köpeklerle paylaştığımız bu sokaklarda, dostlarımızın yanındayız! Artık yeter, demek için yine sokaklardayız. Çünkü;
Hayvanlarla birlikte içine çekildiğimiz nefret örgütlenmesi yeni değil. 2000’li yılların ortalarından bu yana sokakta yaşayan hayvanları toplamak, hapsetmek ve öldürmek için hep aynı tehditle karşı karşıya bırakılıyoruz. Yıllardır ismini hak etmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ ilkesini temel alan 6. maddesini delmek isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’yla ve iktidar partisiyle -tabiri caizse- ‘daimi bir mücadele içindeyiz’. Hayvanları ve haklarını korumakla yükümlü olanlar, bizzat onları yok etmeye ve suç işlemeye devam ediyor! Halkın oylarıyla seçilmiş vekiller, bizzat bizi kutuplaştırmaya ve halkın hassas dengelerini bozmaya devam ediyor!
“Artık yeter”
- 20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yani hayvanları kısırlaştırmayan, besleme, bakım ve rehabilitasyonlarını yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız.
- Hissiz birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdivenaltından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız.
- Barınaktan hayvan sahiplendirme bilincini aşılamayan, hayvanlarla beraber yaşamanın yükümlülükleri konusunda sistemli bir şekilde farkındalık ve eğitim çalışmaları yapmayan yerel ve merkezi yönetimlerin yükünü köpeklere atamazsınız.
“Her gün sokakta olacağız”
Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz! Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesile aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek.
Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı meclisten geri çekilene kadar her gün sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır.
Türkiye çapındaki tüm yaşam savunucularını, dostlarımızla paylaştığımız sokaklarda varlık göstererek diğer il ve ilçelerde de direniş ve eylemler başlatmaya çağırıyoruz.
Yarın ve her gün gelin, hayvanlar için tek ses olalım: Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin!” (TY)