İkizköy’de Limak-IC İçtaş ortaklığında yürütülen madencilik faaliyetleriyle yaşam alanlarının talan edilmesi karşısında doğayı savunanların mücadelesi sürüyor.
Beş yıldır yürütülen mücadeleyle Akbelen Ormanı, madenin ilerlemesinin önünde set olmuştu. Geçen Temmuz’da da direnişçilerin tüm çabalarına rağmen Akbelen Ormanı katledilmişti.
Beş gün önce Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile bölgedeki pek çok arazi ve eve kamulaştırma kararı ile el konulacağı öğrenilmiş iki gün sonra ise yine Cumhurbaşkanı imzasıyla aynı kamulaştırma iptal edilmişti.
İkizköy Çevre Komitesi’nin çağrısıyla 17 Mart günü düzenlenen buluşmaya siyasi parti temsilcileri, STK’lar, İklim Adaleti Koalisyonu bileşenleri ve başta Muğla’nın ilçeleri olmak üzere İzmir, İstanbul ve pek çok yerden yurttaşlar katıldı.
Bir araya gelen çevre gönüllülerinin direnişi sonunda aylardan sonra ilk kez maden alanı ve kesilen ağaçlar görüntülendi.
"Zulüm, hepinizin gözleri önünde yaşandı"
Yeni nöbet alanında başlayan “Akbelen’de Büyük Buluşma”da İkizköy Çevre Komitesi adına basın açıklamasını Esra Işık okudu.
“Köylerimize doğru genişleyen bu madeni hemen durdurun” diyen Esra Işık açıklamaya şöyle devam etti:
“Topraklarımızı, zeytinlerimizi, ormanlarımızı, köylerimizi madenden kurtarmak için çıktığımız yolda beşinci senemize girdik. Köylüler olarak yıllardır gördüğümüz zulüm, hepinizin gözleri önünde yaşandı ve artarak yaşanmaya devam ediyor.
“Bizler sırf toprağımızı, ağacımızı, yaşamlarımızı savunduk diye hem şirketin çeşitli baskılarına hem de jandarmanın ağır şiddetine maruz kaldık. En sonunda da yaşamlarımıza tamamen çöken, hayatlarımızı gasp eden ‘acele kamulaştırma’ kararına imza atıldığında, dünyamız başımıza yıkıldı. Çünkü bu karar önce İkizköy’ün, Karacahisar’ın, Çamköy’ün; sonra da geride kalan 40’a yakın köyün ölüm fermanıydı.
"Köyümüz hâlâ madenin yoğun tehdidi altında"
“İçimiz kan ağladı ama çaresizliğe teslim olmadık. Çünkü biz çareyi, umudu, gücü direnmekte bulduk diyerek, verilen bu haksız hukuksuz karara karşı hukuki ve fiili mücadele hazırlıklarına başladık. Hemen ardından iki gün sonra öğrendik ki baştan çok büyük hata yapılan, hiç çıkmaması gereken bu karar acele bir şekilde kaldırılmış.
“Biliyoruz ki kaldırılan ‘acele kamulaştırma’ kararı, tüm sebeplerin, tüm hesapların, tüm konuşulanların ötesinde; Akbelen’in kırılmayan iradesinin, vazgeçmeyen inadının, bitmeyen direnişinin bir sonucudur. Bu kez mutluluktan gözyaşı dökmenin yanı sıra, ne yazık ki hiçbirimiz hâlâ derin bir nefes alamadık. Çünkü bugüne kadar yaşadıklarımız, gördüklerimiz; kuşkumuzu sevincimizden ağır kılıyor.
“Devam eden haksız hukuksuz kararlar, verilen cezalar ve görevini yapmayan kurumlar ile köyümüz hâlâ madenin yoğun tehdidi altında. Duvarları çatlamış, kolonları yarılmış evlerimizin, ahırlarımızın içinde yaşarken; zeytinlerimizi, topraklarımızı, geçim kaynaklarımızı maden tehdit etmeye devam ederken, iptal edilen kararın yine başımıza gelmeyeceğine nasıl güvenebiliriz? Bir daha tek bir imzayla yaşamlarımızın gasp edilmeyeceğine nasıl inanabiliriz?
“Bu topraklardan gidelim, buraları terk edelim diye yapmadığınızı bırakmadınız. Sizi doyuran köylüye kan kusturup kızılcık şerbeti içirdiniz. Tehdit ettiniz olmadı. Şiddet uyguladınız olmadı. Cezalar yağdırdınız olmadı. Davalar açtınız olmadı.
“Artık biz köylülerin verdiği yaşam mücadelesinin hakkını teslim edin. Köylerimizi rahat bırakın. Tarım arazilerimizi, zeytinlerimizi rahat bırakın. Yaşamlarımızı rahat bırakın.”
Direnişçiler yolu trafiğe kapattı
Basın açıklamasının ardından buluşma programı direnişçi köylüler, davanın avukatları ve siyasi parti temsilcilerinin Akbelen direnişiyle ilgili konuşmalarıyla sürdü.
DEM Parti Muğla Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Candan Süsoy ile Bodrum Belediye Başkanı ve CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Aras destek konuşması yaptılar.
Konuşmaların ardından buluşma için gelenler Milas-Ören yolunu trafiğe kapatarak maden alanının girişinde bulunan eski nöbet alanına doğru sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçtiler.
Maden alanı ve kesilen ağaçlar görüntülendi
Jandarma, asayiş noktasına çevrilen eski nöbet alanının önünde barikat kurarak madene yürümek isteyen kitlenin yürüyüşünü engelledi. Kitlenin bekleyişinin ardından jandarma barikatı açtı ve kitle sloganlar eşliğinde yukarıdaki maden alanına yürüyüşe geçti. Böylelikle aylardır tam olarak görüntülenemeyen maden alanı ve kesilen ağaçlar görüntülenebildi.
Maden alanının kıyısında bir araya gelen kitle açıklama yaparak bölgedeki madencilik faaliyetinin bir an önce durdurulmasını tekrardan dile getirdiler.
(DS/AÖ)