Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tekli hücrede tutulan Halil Yakut, başka bir hapishaneye sevk edilme talebiyle açlık grevinde.
Annesi Gülten Yakut bianet’e yaptığı açıklamada, “Oğlum Halil Yakut ile Pazar günü (26 Mayıs) telefonda görüştük, cezaevinin açlık grevi yaptığı için kendisine günde iki tane B vitamini vermesi gerektiğini ancak her türlü başvurusuna rağmen bir tablet verildiğini söyledi. Parayla almasına da izin vermiyorlarmış” dedi.
Suları iki gündür kesik
Gülten Yakut, hapishanede suların da kesik olduğu bilgisini verdi: “Cuma günü (24 Mayıs) sabahından beri suların kesik olduğunu, çok zor durumda olduklarını söyledi. Bütün başvurulara rağmen sularının akmadığını anlattı” dedi.
Grup Yorum’dan Cem Dursun, Oktay Kelebek, Rezzan Şengül ve Vedat Doğan yüksek güvenlikli cezaevlerinden ailelerine yakın bir hapishaneye sevk edilmek talebiyle açlık grevinde. Nurettin Kaya da açlık grevinin 222. gününde. Cemil Kurt, Alişan Gül ve Muammer Kaya, Nurettin Kaya'nın taleplerinin kabul edilmesi için süresiz açlık grevinde.
Antakyalı bir depremzede
Halil Yakut, bianet’e yazdığı 23 Mayıs tarihli mektubunda da hapishane koşullarını şöyle anlattı:
“Size 26 yaşında Antakyalı bir depremzede olarak, süresiz açlık grevimin 36. Gününde Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishaneden yazıyorum. Şubat ayında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklandım. Gerekçe olarak 6 Şubat depremleri sırasında bize yardıma gelenlerin çektiği, ailemle beraber olduğum 2 fotoğraf gösterildi. Üstelik bu fotoğraflar İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz olarak yargılandığım dosyada da mevcut (yani mükerrer) olmasına rağmen tutuklama gerekçesi yapıldı. Depremin asıl sorumluları yargılanmazken ve yargılanan müteahhitler birer birer tahliye edilirken bir depremzede olarak ben tutuklandım.
Tutuklu ama “ağırlaştırılmış müebbet koşullarında”
Depremde bizi betondan mezarlara gömenler şimdi de beni kuyu tipi betondan mezarlara gömmek istiyor. Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde, tutuklu olmama rağmen ağırlaştırılmış müebbet hapis koşullarında tutuluyorum. Tekli, havalandırması olmayan, güneş girmeyen bir odada tek başımayım. Günde sadece 1 saat havalandırmaya çıkarılıyorum, hava yok! Pencereler telli, gökyüzü bile görünmüyor, gökyüzü yok! Kapılar otomatik ve bir megafonla iletişim kurmam isteniyor, insan yüzü, sesi yok! Sular genel olarak kesik, sadece günde 3 kez su veriliyor, su yok! Geceleri her saat başı ışığım açılıyor, uyku yok! Kitap sayısı sınırlı, sürekli ‘disiplin cezaları’ devreye sokuluyor.”
Halil Yakut “Burası bir kuyu” şeklinde tanımladığı cezaevinden başka bir hapishaneye sevk edilme talebiyle açlık grevinde olduğunu yazdı: “İnsan kalmak için, 18 Nisan 2024 tarihinden beri açlık grevindeyim.”
(AS)