İnsan hakları ve hukuk örgütleri, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 4 ayı aşkın zamandır süren açlık grevinde olan mahpuslar Rezzak Şengül ve Vedat Doğan ilgili açıklamalarında acil çözüm çağrısı yaptı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) yaptıkları ortak açıklamada, “Mahpusların ‘anlamlı insani temas hakkı” talebi ile açlık grevi yapmak zorunda kalmaları hepimiz için derin bir utanç kaynağıdır” dediler.
Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Rezzan Şengül 140 gün, Vedat Doğan da 135 gündür, süresiz açlık grevinde. 24 Şubat’ta sevk edildikleri bu cezaevinden tek kişilik odalarda tutulmadıkları, “Yüksek Güvenlikli” olmayan, kendi havalandırması olan bir hapishaneye sevk edilmeyi talep ediyorlar.
Tıbbi bakım hakkı ihlalleri
Hak örgütlerinin açıklamasında, ailelerinin verdiği bilgiye göre, her iki mahpusun da Vücut Kitle İndeksi (VKİ) kritik değerin bir hayli altına düştüğü ve sağlık sorunları olduğu belirtildi.
Rezzan Şengül ve Vedat Doğan ile ilgili yapılan başvurularda da mahpusların kötü muameleye ve açlık grevi sürecindeki tıbbi bakım hakkı ihlallerine maruz kaldıkları iddialarının yer aldığı ifade edildi.
Neler yapılmalı?
Açıklamada, açlık grevi sürecinde tıbbi bakım hakkı kapsamında yapılacak olanlar şöyle sıralandı:
- Açlık grevi yapan kişilerin günlük olarak minimum 5 büyük bardak su, 2 çay kaşığı tuz, 5 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı karbonat ve 500 mg B1 vitamini alması sağlanmalıdır.
- Açlık grevi sırasında, açlık grevi yapan kişilerin başka koşullardan kaynaklanan sağlık riskleri ortadan kaldırılmalıdır. Kullanılan malzemelerin temizliği ve sağlığa uygunluğu sağlanmalıdır.
- Açlık grevi yapan kişilerin var olan hastalıkları nedeniyle kullandıkları ilaçlara nasıl devam edecekleri konusunda bilgi verilmelidir.
- Kişiler açlık grevine başladıkları andan itibaren, muayenesini kabul ettikleri hekim gözetiminde tutulmalı ve kendi sağlık durumları hakkında her gün hekimleri tarafından bilgilendirilmelidirler.
- Açlık grevi yapan kişilerin tıbbi bakım ve gözetimini sağlayan hekim ve diğer sağlık çalışanlarına gerekli bilgi ve olanaklar sağlanmalıdır.
- Açlık grevi bittikten sonra yerine koyma ve beslenmeye geçiş aşamasında, ihtiyaç duyulabilecek hekim ve sağlık çalışanı daha önceden belirlenmeli, bu kişilere tedavi ile ilgili gerekli bilgiler verilmelidir.
- Açlık grevinin kişinin kendi iradesiyle sonlandırdığı tedavi ve beslenmeye geçiş aşamasında, TTB’nin “Açlık Grevi Yapmış Hastada Tedavi Bakım Protokolü”5 uygulanmalıdır.
- İlgili meslek örgütleri, sağlık ve insan hakları örgütlerinin oluşturduğu “Bağımsız Tıbbi İzlem Heyetleri”nin cezaevi ziyaretleri ve denetimleri, tedavilerin yapılması ve komplikasyonların azaltılması açısından önemlidir. Bu heyetlerin cezaevlerine girmesi için gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.
(AS)