Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasına karşı CHP’nin çağrısıyla düzenlenen miting saat 16.00’da başladı.
Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinge siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve sendika temsilcilerinin yanı sıra on binlerce yurttaş katıldı.
Meydanda sık sık “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Hak, hukuk, adalet”, “Hükümet istifa” ve “Erken seçim” sloganları atıldı.
Mitingde açılış konuşmasını yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Adalet için, kayyımlara geçit yok demek için buradayız” dedi.
Hatimoğulları: Siyasi darbe
Çelik’in ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuşma yaptı.
Özer’in tutuklanmasını ‘siyasi darbe’ olarak nitelendiren Hatimoğulları, şöyle konuştu:
“Onlar iç barıştan bahsediyor değil mi? Evet, Türkiye’nin gerçekten bir iç barışa ihtiyacı var. İç barışını sağlamış, Kent Uzlaşısı’nı sağlamış Esenyurt Belediyesi’nden ne istediniz? Neden belediye başkanına şafak operasyonu çektiniz? Dönüp sormazlar mı size hangi iç barıştan bahsediyorsunuz diye? Bugün siz, Esenyurt halkının iç barışına ve uzlaşısına bir operasyon yaptınız. Bizim nazarımızda hukuka karşı, Anayasa’yı çiğneyen bu anlayış, dün bir siyasi darbe gerçekleştirmiştir. Asla kabul etmiyoruz.”
Esenyurt'ta kayyıma karşı miting
🗣️ DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: "İç barıştan bahsediyorsunuz, Esenyurt halkının iç barışına operasyon yapıyorsunuz. Dün bir siyasi darbe gerçekleştirilmiştir." pic.twitter.com/OqiHhoUABA
Hatimoğulları’nın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu konuştu.
İmamoğlu, Özer’in Esenyurt halkının oylarıyla seçildiğini belirterek “Her gün bir başka şaibeli sürecin içinde, bir başka karanlık hamlenin peşinde olanlar şimdi de Esenyurt üzerinden kirli bir oyun kurguluyorlar” dedi.
Esenyurt'ta kayyıma karşı miting
🗣️ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: "Milletin onlara vermediği yetkiye siyasi güdümlü yargıyla ulaşmak istiyorlar. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak için milleti baskı altına almak istiyorlar." pic.twitter.com/q64hw58WoN
Ekrem İmamoğlu, “Ahmet Özer Başkanımızı uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp, Esenyurt’u kayyuma teslim ettiler. ” dedi.
İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2019 seçimlerinde İstanbul’u kaybettiklerinden bu yana kafalarında aynı plan var: Sandıkta kaybettiklerini, yargı aracılığıyla geri almak.
Milletin onlara vermediği yetkiye, siyasi güdümlü mahkemeler aracılığıyla ulaşmak istiyorlar. Önümüzdeki seçimleri kazanmak için, milletin iradesini bugünden tahakküm altına almak istiyorlar. Ama yapamayacaklar. Hukuk görüntüsü altında sergiledikleri oyunla kimseyi kandıramayacaklar.”
“Baştan sona siyasi bir operasyon”
İmamoğlu, “Sadece, birileri onun hakkında ‘çözüm sürecine katkı sunabilir’ diye düşündüğü için Ahmet Özer Başkanımızı terörist kabul edeceksek, o süreci başlatıp yürüten hükümet yetkililerini, kamu görevlilerini ne olarak kabul edeceğiz?” diye sordu.
Ahmet Özer hakkındaki iddiaları “uyduruk ve temelsiz” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Aklını, vicdanını başkasına kiraya vermemiş herkes bu tutuklamanın baştan sona siyasi bir operasyon olduğunu görüyor” diye konuştu.
“Sizinle uğraşacağız”
İmamoğlu, “milletinin iradesine saygı duymayanları uyarmak için” alanda olduklarını belirterek, “Biz buna teslim olmayacağız. Sizinle uğraşacağız. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin çürütülmesine seyirci kalmayacağız” dedi.
“Bizi ne mahkemeler ne yasaklar ne tehditler ne de kumpaslar durdurabilir” diye devam eden İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletin sözünün başladığı yerde, muktedirin zulmü bitecektir. Seçimlerde bükemediğiniz bileği, yasaklar ve tutuklamalarla, kayyımlarla bir milim bile eğemeyeceksiniz.”
“Hodri meydan diyoruz”
İmamoğlu, sorunların çözümünün karşısında olmadıklarını ancak çözümlerde samimiyet, ciddiyet ve tutarlılık aradıklarını belirterek, “Tutmuş ‘Uzattığım eli havada bırakmayın’ diyor Söylesenize sizin elinizde ne var? Siz neyin sözleşmesini yapmak istiyorsunuz Kürt kardeşlerimizle? Elinizde barış mı var, huzur mu var, kardeşlik mi var?” diye sordu.
“Yoksulluğun da terörün de ortak bir çözümü var: Milli iradenin üstünlüğü karşısında haddini bilmek” diyen İmamoğlu, milletin egemenliğini ‘kayıtsız şartsız’ kabul ettiklerini belirtti ve “Siyasi güdümlü yargı kararlarının arkasına saklanmadan, mertçe yarışmak için hodri meydan” diyerek sözlerini tamamladı.
Özel: Biriz, diriz ve hep beraberiz
Mitingde son olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşma yaptı.
“Dün Esenyurt’un seçme hakkına el koyanlar, kayyım eliyle belediye binasına, binanın önündeki özgürlük alanına el koymaya kalktılar. Devletimizin polisini kanunsuz emirlerle o alanı küçültmeye, sizi ve bizi irademize sahip çıkarken güçsüz göstermeye kalktılar” diyen Özel, on binlerce yurttaşla Cumhuriyet Meydanı’nı doldurduklarını belirtti.
Özel’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“101 yılda nice badireler atlattık. Darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları... Ama yıkılmadık. Karşımıza her türlü kötülüğü diktiler; sinmedik, eğilmedik, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine bir saygısızlık eden iktidarın ve onun büyük-küçük, görünür-görünmez ortaklarının giriştikleri bu darbeye karşı dimdik ayaktayız. Biriz, diriz ve hep beraberiz.
Ahmet Özer bir akademisyen, bir kanaat önderi, bir bilim insanı, bir kamu görevlisi. Yıllardır bu görevleri yapıyor ve Esenyurt’ta aday belirlenirken elbette bir siyasi parti o kentin sosyolojisini, o kentteki seçmenlerin tercihlerini dikkate alarak en doğru adayı belirlemek zorundadır. Öyle yaptık ve en sonunda Ahmet Özer’i sizlere arz ettik. İki kişiden birinin oyuyla, rekor oyla Türkiye’nin en büyük ilçesini sizlerin oylarıyla Ahmet Hoca kazandı. Esenyurt Meydanı’nda on binler hep bir ağızdan haykırıyor, 'Ahmet Başkan yalnız değildir' diyor.”
“Özer’e yapılan kötü muamele milletin vicdanından dönecek”
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınması ve akabinde tutuklanması sürecinin“bir kumpasın tüm işaretlerini” barındırdığını belirten Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ahmet Başkan her sabah sekiz buçukta gittiği belediyeye davet edilse gidebilecekken sabah 5’te çilingirle kırarak evinin kapısına dayandılar. Eşi telaşla, korkuyla kapıyı açtı, durumu izah etmek yerine ittirip geçtiler. Ahmet Özer’in yatak odasına gidip polisler kendisini bizzat uyandırdılar. Bunu bilerek yaptılar. Oradaki kötü, ahlaksız, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir. Bunu bir kenara yazın.
Eş zamanlı olarak belediyeye gidip devlet dairesinin kapısını balyozla kırdılar. İçeri girdiler. Kapıda Belediye Meclis üyesi avukatlar yetişip aramaya tanıklık etmek istediler, içeri alınmadılar. Ne evde ne de belediyede avukat vardı. Ahmet Başkan’ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile tutuklanırken gerekçe diye gösterdiler. Ve tutuklama sırasında onunla görüşmüş, bununla görüşmüş... 10 yıldır dinliyorduk diyor. 10 yıl terörle irtibatlı diyorlar. 10 yıl geriye kimin teröristlerle konuştuğuna gidersek; AKP’de FETÖ mensubu olmayan on kişi kalmaz.
Şafak operasyonlarıyla, FETÖ’den kalma kumpaslardan medet umarak Ahmet Özer’i görevinden uzaklaştırıyorlar ve bunlar dönüp diyorlar ki; 'Terör sorununu biz çözeceğiz ama Kürt sorunu yoktur' diyorlar. Buradan açıkça söylüyorum: Bir ülkede bir sorun varsa, sorunun sahibine sorulur. Eğer bir sorunun olup olmadığına o ülkede yaşayanlar değil de yönetenler karar veriyorsa o ülkede diktatörlük vardır. Bugün ‘Kürt Sorunu yok’ diyenler, Esenyurt’ta yaptıklarıyla, kayyım politikalarıyla Kürt Sorunu’nun var olduğunu kendileri sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya ilan etmişlerdir.”
“Sen Erdoğan’ın ‘Zekeriya Öz’üsün Akın Gürlek”
CHP lideri Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Ahmet Özer’in tutuklanacağını söylediğini hatırlattı, “Talimatı vermişler, şekil şartı tamamlıyorlar” dedi.
Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e atıfla “Biliyorsunuz; Canan Kaftancıoğlu, Selahattin Demirtaş, Sözcü Gazetesi, Hrant Dink davalarında as dediklerini asan, kes dediklerini kesen, Saray’ın talimatlarını yerine getiren biri vardı ve onun adı ‘seyyar giyotin’di” diye konuştu.
Akın Gürlek’e seslenen Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Erdoğan’ın talimatıyla gelip de bu operasyonlara girişen Akın Gürlek, Zekeriya Öz’ü hatırlıyor musun? Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Kumpas yapıyordu. Bıçağının iki tarafı da kesiyordu. Kibrinden yanına yanaşılmıyordu. Sonra günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen, Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Zekeriya Öz’üsün Akın Gürlek. Akın Gürlek, savcı, hukukçu değildir. Vicdanı, aklı olmayan, hastane hastane sürünen mahkûmları bile cezaya boğan ama adliye adliye adalet katledilsin diye gezdirilen bir cellattır. Bu vicdansız, bu millete hesap verecektir. Söz veriyorum.”
“Gizli pazarlıklara, Anayasa değişikliğine yokuz”
“İktidarda kalmak için illa Anayasa değişikliğine ihtiyaç var” diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önce Numan Kurtulmuş’u yolladılar. Anayasa’ya uymayan biriyle anayasa olur mu? AYM kararları yok sayılırken, AİHM kararlarına uyulmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün liderler içerideyken ne anayasası? Demirtaş’la görüştüm. Ne onun tutsaklığı hukuki ne Can’ın ne Kavala’nın... Anaların gözyaşının durmasına, terörün bitmesi için her şeye varız; gizli pazarlıklara, anayasa değişikliğine yokuz.”
Erken seçim çağrısı
Özel, erken seçim için her şeyi yapacaklarını belirtti ve partisinin yarınki Meclis Grup toplantısını Özer’in tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi önünde yapacaklarını söyledi:
“Anayasayı değiştirmenin yeni yolunu bulmuşlar. Sosyal medyadan şöyle yazıyorlar; ‘DEM Parti, CHP ve muhalefet Meclis’ten çekilsin’ Tut ki 130 vekil sadece biz ya da toplam 200 vekil sine-i millet dedik. Sine-i millet ara seçim doğuruyor. Ara seçim 90 gün sonraki ilk pazar. Sen girmiyorsun, AKP girip mevcut 320’nin üstüne ekleyip 400 vekil alıyor. Ne sana ne bana ne de başkasına ihtiyacı olmuyor ve Anayasa değiştirip istediğini yapıyor. Sine-i millet demek erken seçim değil. AKP ve MHP’nin tuzağı, bu tuzağa kimse kapılmasın. Erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya hep beraber mecburuz. Ben CHP’nin genel başkanı olarak söz veriyorum; tüm kurumların, örgütün gücüyle yarın grup toplantımızı Özer’i ziyaretin hemen sonrası Silivri Cezaevi önünde yapıyorum. Ardından CHP’nin başka şehirlerde planlanan toplantılarını iptal ettik. Erken seçim için yapılması gereken her şeyi konuşacağız.”
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve...
bianet eğitim ve mülteci hakları editörü. Evrensel, T24, Taraf, Bakurpress, JİNHA, Jin news, Özgürlükçü Demokrasi ve Yeni Yaşam gazetesinde, yargı muhabirliği, politika editörlüğü, hak ihlalleri ve kadın alanlarında çalıştı. İstanbul Aydın Üniversitesi İnternet Gazeteciliği ve Yayıncılığı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde okudu.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyon sonrası, ülke genelinde protestolar başladı.
Bu protestoların ardından binlerce kişi gözaltına alınırken, yüzlerce kişi tutuklandı. Polis müdahalelerinin sertliği, hem görüntülere hem de ifade tutanaklarına yansıdı.
Gözaltı ve tutuklamalara tepki gösteren isimlerden biri oyuncu Beren Saat’ti.
Saat, paylaşımı şöyle:
"Kapılarda ağlayan anneleri gördükçe içim parçalanıyor; Türkiye’nin en iyi üniversitelerinin öğrencilerinin aileleri onlar. Eğer ülkemiz gelecekte ilerleyecekse, bu gençler sayesinde olacak. Lütfen canlarını yakmayın, taleplerini dinleyin, serbest kalsınlar."
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Genel Başkanı’nın bugünkü açık hava toplantısında medya kuruluşlarına yönelik sözlerine dair X'te paylaşım yaptı.
Altun, açıklamasında CHP liderinin sözlerinin partisinin “ideolojik saplantılarını yansıttığını ve siyasal acziyetini gözler önüne serdiğini” belirtti.
CHP’nin, Batılı medya kuruluşları karşısında ilgi arayışı içinde olduğunu savunan Altun, buna karşın “binlerce emekçinin alın teriyle faaliyet gösteren yerli ve millî medya kuruluşlarına karşı kin güttüğünü” ifade etti.
*CHP’nin bugün (29 Mart 2025 Cumartesi) Maltepe’de düzenlediği “Ekrem İmamoğlu’na özgürlük” mitingini NTV, Habertürk gibi kurumlar yayınlamadı. Daha önce de CHP’nin benzer mitingi ve halk buluşmalarını yayınlamamışlardı.
Altun, CHP liderinin “ideolojik kumpanyasına katılmayan her medya kuruluşunu ve yerli firmayı hedef aldığına”dikkat çekerek, bu tutumun toplumu kutuplaştırmaya yönelik bir girişim olduğunu vurguladı. Açıklamasında “Bu çabanın aziz milletimiz nazarında bir hükmü yoktur” diyen Altun, siyaset kurumunun birleştirici olması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık vurguladığı “siyaset ayrıştırma değil, birleştirme sanatıdır” sözünü hatırlatan Altun, Ramazan Bayramı arifesinde toplumun huzur ve birlik içinde olması gerektiğinin altını çizdi.
CHP'nin Boykot Çağrısı: Medya ve Markalara Tepki
İstanbul Maltepe’de düzenlenen destek mitinginde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve ardından tutuklanması sürecinde, ana akım medya kuruluşlarının ve bazı markaların tutumunu sert bir dille eleştirdi. Özel, bu süreçte eylemlerini görmezden gelen medya organlarına ve belirli firmalara yönelik boykot çağrısını genişletti.
Özel ve CHP yönetimi, 24 Mart’ta boykot edilecek markaların listesini paylaşmış, ardından 25 Mart’ta boykotyap.comadlı bir internet sitesi üzerinden bu listeyi duyurmuştu. Ancak siteye mahkeme kararıyla erişim engeli getirildi. Bugünkü mitingde konuşan Özel, boykot listesinin genişletildiğini ve yeni markaların eklendiğini açıkladı.
Özel, şu sözlerle medya ve reklamverenlere çağrıda bulundu:
"TRT’yi bir daha asla açmıyoruz. CNN Türk, TGRT, A Haber, Beyaz TV, Demirören ve Turkuvaz Medya’yı asla ve asla açmıyoruz. Bir sözüm de reklam verenlere: Eğer biz TRT, CNN Türk, A Haber, Beyaz TV, Türkiye, Akşam ve Yeni Şafak’ta reklamınızı görürsek o ürünü almayacağız."
Espressolab yetkililerinin kendisine ulaştığını belirten Özel, marka yetkililerinin kendileriyle görüşmek istediklerini ifade ederek şunları söyledi:
"Vakıf üniversitelerinde küçük kafeleri ele geçirip pahalıya satanlar var. Boykot deyince gençler bu ismi bağırdı. Yetkililer bize ulaşmaya çalıştı. Dedikleri şu: 'Görüşelim, ne yapmamız gerekiyorsa anlaşalım.' Eğer üniversite kampüslerinde gençlerin gönlünü yaparsa, oradan çekilirse, Espressolab’leri öğrencilere kantin olarak bırakırsa, öğrenciler de 'biz bunları affettik' derse, o zaman yanıma gelirsin dedim."
Medyaya yönelik boykot listesine yeni eklemeler yapan Özel, şu açıklamalarda bulundu:
"Habertürk ve NTV yayında yoktu. Habertürk yayına geçti ama NTV hâlâ yayın yapmıyor. Bu dakikadan itibaren, NTV düzelip de boykot listemizden çıkana kadar NTV’yi izlemiyoruz. NTV’nin yanında Star TV, Doğuş Grubu, Kral FM… Günaydın Restoran’a gidilmiyor, Nusret’in kapısından geçilmiyor. Ayrıca, Doğuş Grubu'nun sattığı arabaları da almayacağız. Volkswagen, Almanya’da sendikanın güçlü olduğu bir firma. Ama bundan sonra bu bayilik NTV’de durdukça, NTV bize böyle davrandıkça Doğuş Grubu’nun sattığı arabaları almayacağız."