Hukukçu-gazeteci Hüseyin Aygün, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok istediği Tunceli'deki yerel seçimleri kazanma şansı olmadığı kanaatinde.
Hukukçu, Tunceli seçimlerinde, Emek Partisi (EMEP) tabanının alacağı tutumun belirleyici olacağını söylüyor: "EMEP, Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) destek verirse DTP'nin alma olasılığı yüksek. Ama bağımsız Murat Kur'u desteklerse Devrimci Demokratik Halk Dayanışması Platformu bir sürpriz yapabilir."
Tunceli'de 2004 yerel seçimlerinde CHP, yüzde 20.80, Bağımsız yüzde 18.74, SHP yüzde 17,59, AKP yüzde 16.92, EMEP yüzde 5.50, DYP yüzde 7.26 oranında oy almıştı.
Tunceli bölgesinde insan hakları ihlalleri araştırarak köy yakmaları, işkence ve faili meçhul cinayet mağdurlarının dosyalarını üstlenen hukukçu Aygün, 29 Mart Yerel Seçimleri öncesi ortamı, beyaz eşya yardımını ve seçim tahmini bianet'le paylaştı:
Kendinizi tanıtır mısınız?
Dersim merkezli avukatlık yapıyorum ve hak ihlalleriyle ilgili davaları takip ediyorum. Türkiye'de özel yetkili ağır ceza mahkemesinde yargılanan bölge köylüleri hem Erzurum hem de Malatya'da yargılandıkları için ben de Erzurum ve Malatya yollarında ömür tüketiyorum.
Kurucusu olduğum Tunceli Barosu'nda 2001'den itibaren iki dönem baro başkanlığı yaptım. Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) üyesi ve sivil bir insan hakları savunucusu olarak, bağımsız şekilde insan hakları mücadelesi yürütüyorum. Anadilim olan Zazaca, Dersim tarihi, kimliği ve etnisitesi hakkında, Türkiye'nin geçmişini temizlemesine katkı yapabilecek çalışmalar yürütüyorum. Seyit Rıza ve arkadaşlarının 72 yıldır hala bilinmeyen mezar yerlerinin ortaya çıkarılması için de hukuki mücadelesi sürdürenlerden biriyim.
1994 yılında Ovacık ve Hozat'ta köylerin yakılmasıyla ilgili davalarını üstlendim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zorlamasıyla hükümetin 2004'te kabul ettiği Zarar Tazmin Yasası temelinde mağdurların avukatlığını yapıyorum. 1998'den bu yana, işkence, yargısız infaz gibi alanlarda dosyaları üstleniyorum.
Seçim çalışmaları nasıl yürüyor? Düzeyi nedir?
Tunceli'de bu yılki seçimin önceki seçimlerden farkı, Başbakanın Tunceli'yi alma yönündeki sayısı beyanatı oldu. Mutlaka, AKP'nin Tunceli'deki seçimi kazanmasını istiyor. Tunceli dışında bütün şehirlerinden milletvekili kazanmış, yüzde 47 oranında oyu olan bir partinin lideri Erdoğan, Tunceli ısrarı esasen Aleviliğin kalesini zaptetmek amaçlı...
Zira Dersimin yüzde 90'ına yakının Alevi olduğu tek bölge. Seçimi kazanması sembolik olarak Aleviler içinde de AKP'nin gücü olduğu, Alevilerinde bu partiyi desteklediği görüntüsü verildiği anlamına gelmiş olacak. Alevisiz Alevi politikalarına rağmen, birkaç Alevi milletvekillerini yanına alarak -Madımak Oteli'nin altındaki kebapçının kapatılması gibi- şova dayanan çıkışlarına rağmen AKP, bugüne kadar Alevilerin taleplerini samimi şekilde sahiplenmedi. Dersim'de seçim kazanarak bu mesajı vermek istiyor...
Tunceli Valisi de sanırım bu projenin bir parçası olarak yoğun şekilde beyaz eşya dağıtıyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarına, savcılık işlemlerine rağmen yardımlar, hukuk tanımaz bir şekilde sürüyor.
Valilikte AKP afişleri bulunmuş, şaşırdınız mı?
Hayır, hiç şaşırtmadık. Zaten devlet örgütü, A'dan Z'ye AKP'lileşmiş durumda...Yargı da öyle. Taşradaki yargı organlarına gelen kadroların hemen hepsi AKP'li. Artık MHP'li, CHP'li ve başka görüşlerden kimse gelmiyor. Bana göre, taşradaki yargı örgütü de AKP politikaları karşısında eli kolu bağlanmış durumda...
Yargıdaki kadrolaşmanın ne kadar vahim olduğu Tunceli örneğiyle gördük.Zira savcılık kararlarına, YSK kararlarına rağmen beyaz eşya dağıtımıyla ilgili savcılar hiçbir şey yapamadılar. Karşımıza gerçekten devleti ele geçirmiş ve tek bir ideolojiyi dayatmış bir hükümet partisi var. Ben gelişmeleri vahim olarak nitelendiriyorum.
Hükümetin yatırımları olmadı mı?
Hayır, AKP'nin herhangi bir projesi yok. Adayı Cihan Açıkgöz da birtakım vaatlerden bulundu ve seçim programını açıkladı. AKP'nin bir önceki seçimi kazandığı Ovacık ve Mazgirt ilçelerinde genel bir memnuniyetsizlik var.
Halk, AKP şehir merkezindeki belediyeyi kazansa bile büyük başarı beklemiyor. Yardım alanların da bir buzdolabı karşılığında oyunu AKP'ye tahvil edeceğini tahmin etmiyoruz, bu gerçekçi değil.
AKP adayı Açıkgöz, DTP adayı Edibe Şahin, CHP adayı Mazlum Arslan ve bağımsız Murat Kur ile yarışacak. Bence AKP'nin Dersim'de bir şansı yok. AKP ve DTP de, geriliminden kazançlı çıkıyor o nedenle gerilimi de sıcak tutuyorlar. Zorunlu din derslerini kaldırmayan, Cemevleri'ne yasal güvence tanımayan ve Alevilerin taleplerine yerine getirmeyen AKP'nin Dersim'de destek alması söz konusu olamaz.
Yardımların da samimi olduğunu kimse düşünmüyor. Devletin yoksullara yardım etmesi, el uzatması, beyaz eşya vermesi, herhalde reddedilebilecek bir şey değil. Ancak seçimlerden hemen bir ay öncesine denk gelmesi, bu kadar aleni yapılması, seçmende tepki yaratıyor. Seçmen iradesine bir müdahale olduğunu da en azından YSK, kararında saptamış durumda..
Çok önceden başlayan yardımlar değil mi?
Tabi, işe alımlar vardı, bir dönem çalıştırılıp, ardından işine son verilen insanlar vardı. Son iki ayda, yine Valilik Özel İdare eliyle çok sayıda kadro alındı. İnsanlar şu an işbaşı yaptılar. Bunların seçim yatırımı olduğu ortada...Geçmişte beyaz eşya yardımı olduğu ben bilmiyorum. Bu planın Dersim'de ters tepeceğini de düşünüyorum.
Dersim seçimleri bu defa biraz belirsiz. Bence EMEP'in tutumuna bağlı olarak şekillenecek. EMEP, DTP'ye destek verirse DTP'nin alma olasılığı yüksek. Ama bağımsız Murat Kur'u desteklerse Platform bir sürpriz yapabilir. EMEP, DTP'ye destek vereceğini açıkladı. Ama bildiğim kadarıyla oradaki EMEP üyelerinin bir kısmı bu görüşte değil...EMEP'in tavrı belirleyici olacak. Bağımsızların ve DTP'nin büro açılışlarından edindiği izlenim, seçmenlerin, yoksulların ve mağdurların bu iki platform etrafında toplandığı yönünde...
Yerel medyanın faaliyetleri nasıl?
Siyasi partilere endeksli bir çalışma yok ama tüm çalışmaları da veriyor. AKP'ye karşı haberleri de çok yoğun sunuyor. Dersim'de, zayıf da olsa, varlığı sürdüren gazeteler görevlerini yalın bir şekilde yerine getiriyorlar. Onların tutumlarının da örnek tutum olarak burada anabilirim. (EÖ)