Çağdaş Kars Haber gazetesi yazı işleri müdürü Gümüşpala Kortağ, yerel basının içindeki zorluklar ve yerel yetkililerden gelen baskılara karşı kendisine özgün yollarla mücadele etmesiyle tanınan bir gazeteci.
Uzun zamandır yaşadığı mali sıkıntılarını seçim öncesinde okuyucularına, 2 Şubat 2009 tarihli nüshasında, "Seçime kadar kiralık gazete" ilanıyla duyuran Kortağ, "Bu hoşumuza giden bir durum değil. Ancak başka çaremiz de yoktu" diyor.
Mali sıkıntılardan seçim öncesi gazetesi "Kiralık"
Ekonomik sıkıntı nedeniyle BAĞ-KUR ve SSK primlerini ödeyemediği için gazetesinin sayfalarını seçime kadar adaylara kiraladığını belirten Kortağ, "gazetecilik tarihinde ilk defa bir gazeteci, gazetesini kiraladığını ilk sayfasından kamuoyuna duyuruyor" diye konuşuyor.
Kortağ, kentle ilgilenmemekle suçladığı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili Zeki Karabayır'la ilgili "Kayıp Milletvekili Aranıyor" haberinden sonra baskıları da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği bir mektupla gündeme gelmişti.
Gazeteci bununla ilgili, "Başbakana gönderdiğim mektuba yanıt alamadığım gibi, hapis istemiyle Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyorum" dedi. Yargılanmasına 26 Şubat'ta devam edilecek olan Kortağ ile Kars'ta sorunları, seçimler öncesi hava ve haberciliği konuştuk:
Kars'ta seçimlere nasıl hazırlanılıyor?
Çok ilginçtir, 2004 yerel seçimlerinden Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) aday adayı olan Nevzat Bozkuş şu an AKP'den aday. Aynı seçimlerde AKP adayı olan Naif Alibeyoğlu, bir ay önce CHP'ye geçti ve adaylığını koydu.
Önceleri AKP içinde yer alan Alibeyoğlu ve AKP İl Genel Meclis Üyesi Çiğdem Perihan Aksoy, aslında solcular, bakmayın daha sonra ayıklandılar. Alibeyoğlu'dan daha popüler birisi olan Aksoy, Köy Alt Yapısını Destekleme Projesi (KÖYDES) yönetimi kurulu üyesi, doğunun ilk kadın il Genel meclis üyesi ve Avrupa yerel yöntemler kongresinin Türkiye'deki altı üyesinden biridir. CHP'de il genel meclis üyesi adayı olarak yer alıyor şimdi.
Burada belediyenin borçları hep konuşuluyor. AKP'li aday "Ben borçları kapatırım" diyor, AKP'den CHP'ye geçen aday da, "Ben iktidar partisindendim, ben kapatamadım, sen nasıl kapatacaksın?" şeklinde karşılık veriyor.Öte yandan ticaret denen bir şey kalmadı, herkes dükkanını kapatıp, seçim öncesi bir siyasi partiye kiralama derdinde...
Aynı seçimleri kaybeden İstatistik Bölge Müdürü Settar Kaya, yeniden Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) aday. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olduktan iki gün sonra ilk işi Kaya'yı görevden alnmasına dair kararnameyi imzalamak oldu. Bu durumu biz, "MHP'nin desteğiyle Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'ün ilk kararı MHP'li müdürü görevden almak oldu" şeklinde haberleştirmiştik. Türkiye'de bir tane Aziz Nesin çıkması çok yetersiz. Burada çok malzeme var.
Kendiniz ve Kars'taki habercilikten söz eder misiniz?
Çağdaş Kars Haber olarak yarın (11 Şubat) 7. yılımıza giriyoruz. Ben, 1982'de gazeteciliğe başladım. Murat Karayalçın döneminde Ankara'da Radyo ANKİ'de çalıştım. Siyah Beyaz gazetesinde görev yaptım. Cumhuriyet gazetesi Kars muhabirliği yaptım. Yazılarım Evrensel gazetesinde yayımlandı.
Meslek yaşantımda hakkımda açılan 930 davadan 929'undan beraat ettim. Bir tek milletvekili Karabayır ile ilgili "Kayıp Aranıyor" haberi nedeniyle Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyorum.
Kent merkezinde dokuz yerel gazete yayımlanıyor. Bunlar, Çağdaş Kars Haber, Serhat Kars, Hüryurt, Halk, Ölçek, Denge, Bora, Kars Postası....Muhalif ve sol duruşu olan bir gazeteyiz. Valilik, Emniyet ve diğer yerel yetkililerle hiçbir sıkıntımız yok; tüm etkinliklere bizi davet ettikleri gibi, muhalif kimliğimize rağmen saygı da duyarlar, onu da söyleyeyim.
Altı kişiyiz gazetede...Sahibi ben değil, okur yazar olmayan annemdir. 80 yaşındaki anam yalnızca köyü bilir ve ara sıra da otobüse bindirilince Ankara'ya gitmesini bilir. Vergi borcundan dolayı üç ay önce anneme yurt dışı yasağı koydular. Ben Defterdarlığa giderek, "Annem Erzurum'a gitmeyi bilmiyor, Amerika'ya nasıl gitsin?" dedim.
Kentteki sorunları anlatır mısınız?
Kars'ta çimento fabrikası özelleştirilince İtalyan bir şirketin eline geçti ancak Kars'a bir etkisi olduğu pek söylenemez. Turgut Özal'ın dünürünün elindeki süt fabrikası el değiştirdi, satın alan da makineleri alıp götürdü, fabrika şu anda atıl durumda.
Geçmişte Kars'ın ekonomik alt yapısını oluşturan diğer bir işletme olarak bir zamanlar 400 kişinin çalıştığı et kombinasında şu anda 20 kişi çalışıyor, onlar da bekçi olarak görev yapıyorlar. Arazisi de konut alanına çevrildi. Kars'ta sanayi sitesinde var olan 20 fabrika, hükümet teşvik alanını genişletince kapılarına kilit vurmak zorunda kaldılar. Kim ne yapacak buralarda?
Geçmişte 10 tane hayvan satan bir insan Kars'ta çok güzel bir işyeri veya daire alabiliyordu. Şimdi 100 tane satsanız alamaz. Kaçak hayvancılık gelişti. Köylünün üretimi para etmiyor, kendisine bile yetmiyor. Bir de devletimizde sadaka kültürü herkesi soğuttu. Ekmeden biçmeden doğrudan gelir desteği yapıyorlar. Aracın var mı, al sana para...Kars'ta böyle bir tembellik de oluştu. Tarım da bitti, hayvancılık da bitti, ticaret de bitti...Sanayi yok zaten...
Bunları basın yazıyor mu?
Dile getiriyoruz ama ne olacak ki! Diyorlar ki, "bu zaten solcudur, muhaliftir", aynen böyle... Kars, batıdan bakınca Avrupa'nın son kenti, doğudan bakınca ilk kentidir ama Ermenistan kapısı bile kapalı. Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesinde Kars'ı aradan çıkardılar. Bu kente pek de bir yararı olmayacak. 2003 yılına kadar gelip ticaret yapıyorlarmış.
Ermenistan'dan İstanbul'a uçak seferleri var, iki milyon kadar Ermeni Türkiye'de çalışıyor ama doğu kapısı kapalı, düşünebiliyor musunuz? Kars ambargolu bir kent aslında... Burada sekiz ayı kış, dört ayı da öylesine bir yaz olarak yaşıyoruz. Osmanlı döneminde Kars'ta vergi alınmazmış, askere alınmazmış insanlar, ama şimdi vergi ve her açıdan en ağır zulmü yaşıyoruz.
Teşvikli iller yasası vardı; bu hükümet 39 ili bu yasa kapsamına soktu. Siz yatırımcı olsanız Kars'ı mı tercih edersiniz, Düzce veya Osmaniye'yi mi tercih edersiniz? Bunları yazmasanız bile fark etmiyor. (EÖ)