Kadınlar mücadele ediyor, erkek şiddeti yargılanıyor
Ocak’ta da kadınlar, erkek şiddetiyle mücadele etmek için yargıya başvurdu. Yargıda elde edilen kazanımlar, şiddet uygulayan erkeklere verilen cezalar, dikkat çeken yargı kararları...
bianet, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet konusunda sürdürülen mücadeledeki gelişmeler, saldırganlara verilen cezalar ve "olumlu" ve "olumsuz" yargı kararların çetelesini tutuyor.
Ocak’ta kadınların mücadelesi ajandasına yansıyanlar
Fotoğraf: Evrim Kepenek / bianet
*İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi LGBTİ+ Hakları Komisyonu, Yeniden Refah Partisi’nin yerel seçim kampanyası kapsamında yayınladığı ve ayrımcılık yasağını ihlal eden videosuyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yaptı.
*Yeniden Refah Partisi (YRP), 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri için yürüttüğü seçim çalışması kapsamında dün (24 Ocak) yeni bir video yayınladı.
*Deniz Bulutsuz'a şiddet uyguladığı için yargılanan oyuncu Ozan Güven, 3 yıllık aranın ardından “Taş, Kağıt, Makas” dizisiyle yeniden gündeme geldi.
*Susma Bitsin ekibi de “Tüm şiddet faillerinin karşısındayız” diyerek Ozan Güven’in yeniden bir dizi ile ekrana gelecek olmasına tepki gösterdi.
*İstanbul Tarlabaşı’nda çocukların ve kadınların bir araya gelebilecekleri güvenli alanları kurmak için çalışan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne (TTM) açılan “fesih” davası bugün İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü.
*"Enternasyonal Feminist Mücadele Deneyimleri" sempozyumu Türkiye kadın hareketinin temsilcilerinin konuşmaları ile sona erdi.
Cinayet
Gerekçeli karar açıklandı: Konya'da karısı Fadim S.’yi, öldüren ve cesedini evin bodrumuna saklayan B.S. (42) isimli erkeğe ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 2 Ocak’ta basına yansıyan gerekçeli kararda, sürekli ifade değiştiren ve çelişki beyanlarda bulunan erkeğin, karısını kendisinin değil kızının öldürdüğünü söylemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtildi.
Bir davada müebbet hapis cezası: İstanbul’da bir parkta Meryem Yılmaz'ı 16 yerinden bıçaklayarak öldüren E.D. isimli erkeğe 2 Ocak’ta müebbet hapis cezası verildi.
Muğla’da tartıştığı karısı Sevim Ç.’yi bıçaklayarak öldürüp, cesedini ormanlık alana bırakan Ö.Ç.’ye 23 Ocak’ta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Bir dava daha karar: Artvin'de karısı Sinem K.’yi boğarak öldüren F.K.’ye 5 Ocak’ta müebbet hapis, suça yardım eden Ü.A.Ö. isimli erkeğe ise 14 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Van’da karısı Berivan B.’yi (35) öldüren R.B.’ye yerel mahkemenin verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası 7 Ocak’ta Yargıtay tarafından onaylandı.
Çorum'da eski karısı Zehra Gümüş'ü bıçaklayarak öldüren A.E. hakkında 15 Ocak’ta iddianame hazırlandı. Erkek hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi, dava açıldı.
İstanbul’da evinde başından vurulmuş halde ölü bulunan Ceylan K.’nin ölümünde karar çıktı. 11 Ocak’ta basına yansıyan karar duruşmasında, kadının intihar etmediği belirlendi, kocası A.K.’ye müebbet hapis cezası verildi.
Savcı mütalaa verdi: Denizli'de karısı Hülya T.'yi başına şişeyle vurup 11 bıçak darbesiyle öldüren M.T. hakkında 12 Ocak’ta savcı mütalaa verdi. Erkek hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Antalya'da Zehra Çatal'ı öldüren Y.F. isimli erkeğe 12 Ocak’ta "kadına yönelik kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Aksaray'da eski nişanlısı Melike Arıbaş'ı (15) öldürüp, babası D.A.'yı (42) yaralayan M.K.’nin (22) “tasarlayarak kasten öldürme ve yaralama” suçlarından yargılandığı dava başladı. 14 Ocak’ta basına yansıyan davada, tanıklar ve sanık ifade verdi. Duruşma ertelendi.
İzmir’de kendisine müşteri olarak gelen trans kadın Ecem Seçkin’i (22) öldüren M.F. isimli erkek hakkında 15 Ocak’ta savcı mütalaa verdi. Mütalaada erkeğin, tasarlayarak bu suçu işlediğine ilişkin yeterli bir delil olmadığı ileri sürüldü. Duruşma 19 Şubat’a ertelendi.
Trabzon'da M.Y. isimli erkeğin, boşandığı karısı Ebru Usta’yı boğarak öldürmek suçundan yargılandığı dava 16 Ocak’ta devam etti. Davada erkek, “öldürme kastım yoktu. Kendimi kurtarmak istedim. Fıtığım var” dedi. Duruşma ertelendi.
Antalya'da tartıştığı karısı Nadire G.’yi av tüfeğiyle öldüren İ.G.’nin yargılandığı dava başladı. 18 Ocak’ta basına yansıyan davada ifade veren erkek, eşinin kendisini teyzesinin kocası R.Ç. ile aldattığını ileri sürdü. Kadının kızları A.Ç. ve Ş.Ç. ise, bablarının yalan söylediğini, annelerine sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini söylediler.
Manisa'da sevgilisi olduğu öne sürülen Canan Çeviren (42) isimli kadını öldüren F.İ. (46) isimli erkeğe “kasten öldürme” suçundan verilen müebbet hapis kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. 17 Ocak’ta basına yansıyan gerekçeli kararda, erkeğin suçun işlenmesinden sonra olay yerini terk etmediğine, suç yerinin adresini kolluk güçlerine ve sağlık görevlilerine kendi telefonundan haber verdiğine dikkat çekilerek, “takdiri indirim” uygulanmamasının hukuka aykırı bulunduğu belirtildi.
Adana'da tartıştığı eski karısı Şükriye Gür'ü bıçaklayarak öldüren Ü.S.’ye "eşi kasten öldürme" suçundan 17 Ocak’ta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
İstanbul’da tartıştığı karısı Kudret K.’yi silahla vurarak öldürmek suçundan yargılanan F.K. isimli erkek hakkında 18 Ocak’ta savcı mütalaa verdi. Erkek hakkında, "eşini kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "ruhsatsız silah kullanma" suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Ankara’da eski karısı Pelin Ceylan'ı (47) tabancayla öldüren tutuklu sanık M.E.’ye 18 Ocak’ta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Konya'da boşanma aşamasındaki karısı Ebru G.’yi sokakta silahla vurarak öldüren Y.G.’ye “eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 19 Ocak’ta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Mersin’de sevgilisi Esra Asena Temir’i (27) darp ederek öldürdüğü suçlamasıyla M.B. (28) isimli erkeğin yargılandığı dava 23 Ocak’ta başladı. Erkek savunmasında, "bana saldırmalarından korkmuştum" dedi. Erkeğin tutukluluk halinin devamına karar verildi, duruşma ertelendi.
Antalya’da karısı Saibe A.’yı keserle vurarak öldürdüğü suçuyla yargılanan E.A. hakkında iddianame hazırlandı. Erkek hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Karabük'te, bir çayda cesedi bulunan Gabon vatandaşı Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) isimli kızın ölümüne ilişkin D.A. isimli erkeğin tutuklu yargılandığı dava 24 Ocak’ta devam etti. Mahkeme heyeti, kız çocuğunun ölü bulunduğu çayda keşif yapılmasına karar verdi. Erkeğin tutukluluk halinin devamına karar verildi, duruşma ertelendi.
Kocaeli'de karısı Ayşe P.’yi bıçaklayarak öldüren H.P.’ye "eşe karşı kasten öldürme" suçundan 25 Ocak’ta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Eskişehir’de karısı Elena Samsanova’yı (55) bıçaklayarak öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanan A.S.’nin (50) yargılandığı dava 25 Ocak’ta devam etti. Mahkeme heyeti, kadına ait whatsapp konuşmaları hakkında gelen raporun incelenmesi için ek süre verdi. Duruşma 15 Şubat’a ertelendi.
İstanbul’da töre saikiyle sokakta silahla vurularak öldürülen Hatice H. (31) cinayetinde 28 Ocak’ta karar çıktı. Erkek kardeşler A.H., İ.H., ve M.H.’ye müebbet hapis cezası verildi. Annesi M.H., babası M.H. ile kardeşlerinin eşleri A.H. ile A.H. isimli kadınlar beraat etti.
Adana’da karısı Deniz S. (43) ile oğlu Alperen S.'yi (16) bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan C.S. (48) hakkında iddianame hazırlandı. 29 Ocak’ta basına yansıyan iddianameye göre erkek hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi, dava açıldı.
Kocaeli'de iki grup arasında çıkan silahlı kavgada silahla vurularak ölen Gülten Ş.'nin kocası Y.Ş. ve oğlu H.Ş.’nin yargılandığı dava 30 Ocak’ta devam etti. Mahkeme heyeti, mağdur N.D. ile T.D. isimli erkeklerin kamu davasına katılmasına, sanık Y.Ş.'nin tutukluluk halinin devamına karar verildi, duruşma ertelendi.
Şüpheli Ölüm
Diyarbakır’da dini nikahlı karısı Özgül Zonturlu’yu (30) öldürdüğü suçlamasıyla M.A.’nın yargılandığı dava devam etti. 27 Ocak’ta basına yansıyan davada mahkeme, olayın intihar değil cinayet olduğuna kanaat getirdi, erkeğe “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Erkeğin cezasına iyi hal indirimi uygulanarak ceza 25 yıla düşürüldü. Dosya Bölge İstinaf Mahkemesine, buradan da nihai kesin karar verilmek üzere Yargıtay’a gönderilecek.
Samsun'da sevgilisi K.P. (43)isimli erkeğin sahip olduğu bir oto tamir dükkanında tabancayla vurulmuş halde ölü bulanan Türkmenistan vatandaşı Nurshat Muhammedova (21) isimli kadının ölümüne ilişkin davada 30 Ocak’ta karar çıktı. Olayın intihar olduğunu söyleyen erkeğe 20 yıl 10 ay hapis cezası verildi.
Meşru Müdafaa
Diyarbakır’da kendisini muskayla korkutup tecavüz eden “cinci hoca” lakaplı Yusuf Evran'ı öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan Z.T. isimli kadın ağır tahrik altında cinayeti işlediği gerekçesiyle tahliye edildi.
Şiddet / Yaralama
Mersin’de N.N.N. isimli kadını pompalı tüfekle ağır yaralayarak tek bacağını kaybetmesine neden olan tutuklu sanık E.K. isimli erkeğin yargılandığı dava başladı. Kadının ablası B.N. savunmasında, erkeğin kardeşini sürekli tehdit ettiğini ve olayın ardından da pişman olmadığına dair bir ses kaydı attığını söyledi. Erkeğin tutukluluk halinin devamına ve ceza ehliyetine dair rapor alınmasına karar verildi, duruşma 2 Nisan'a ertelendi.
Erzurum’da eski karısı K.K. (28) ile sevgilisi olduğunu iddia edilen O.B.Y. (21) isimli erkeği bıçaklayarak ağır yaralayan B.G. (42) hakkında iddianame hazırlandı. 27 Ocak’ta basına yansıyan iddianameye göre erkek hakkında 35 yıla kadar hapis cezası talep edildi, dava açıldı.
İzmir’de hamile karısı Y.B.’yi darp ve tehdit eden iş insanı Y.B.’ye “kasten yaralama” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Tehdit
Kayseri'de boşanma aşamasındaki karısı B.A.'yı (30) “senin kanını içeceğim” diyerek tehdit eden M.A.’ya (30) 16 Ocak’ta 5 ay 18 gün hapis cezası verildi.
Tecavüz
İstanbul’da bir hastanede görevli hemşire H.Z. isimli kadına tecavüz eden asistan doktor S.E. isimli erkek “nitelikli cinsel saldırı" suçundan yeterli delil bulunamadığı gerekçesiyle beraat etti. Kadının avukatı F.A., başka hemşirelerin erkeğin kendilerini taciz ettiğini beyan ettiğini söyledi, karara tepki gösterdi. İlk duruşmada H.Z., “benim yıllardır edindiğim tecrübede hastanelerde hemşireler doktorlar tarafından çoğu defa tacize uğrar ancak bunu amirlerine ilettiklerinde doktorlar koruma altına alınır" demişti.
Cinsel Saldırı / Taciz
İstanbul'da bir hastanede muayene ettiği S.M. (18) isimli kadını önce göğsüne dokunan ardından öperek taciz eden fizik tedavi doktoru S.A. isimli erkeğe 6 yıl hapis cezası verildi.
Çocuk İstismarı
Malatya’da, bir lisede müdür yardımcısı olarak görev yapan A.Ç. (57) isimli erkeğe, 17 yaşındaki kız öğrencisine yönelik “çocuğa karşı cinsel taciz” suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi.
Bursa’da evine davet ettiği Ö.K. (14) isimli kız öğrencisini istismar eden S.Y. isimli erkeğe 12,5 yıl hapis cezası verildi.
Urfa’da üvey kardeşi olan çocuğu bir yıl boyunca istismar eden M.S. isimli erkeğe tekrar açılan davada verilen 15 yıl hapis cezası, “çocuğun olayı detaylı anlatmaması gerekçe gösterilerek” 8 yıl 4 aya düşürüldü.
Kocaeli’de kaldıkları aynı hapishane koğuşunda S.T. (19) ile M.D.’yi (18) istismar ve darp eden, işkence ederek idrar içmeye zorlayan A.S. (18), E.G. (17), K.T.Ö. (19) ve Y.Ö. (19) isimli erkekler hakkında yargılandıkları davada karar çıktı. Suç tarihinde 18 yaşından küçük olmaları dikkate alınarak, A.S.’ye 30 yıl 8 ay, E.G.’ye 19 yıl 2 ay, Y.Ö. ile K.T.Ö.’ye 20 yıl 4’er ay hapis cezası verildi.
Bartın’da G.M. (15) isimli oğlan çocuğunu istismar etmek suçundan A.D. isimli erkeğin tutuksuz yargılandığı dava devam etti. Erkek savunmasında “her şey rıza ile oldu, hiçbir zorlama yoktur. Beraatimi istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti erkek hakkında, “çocuğun cinsel istismarı” kapsamında değil, “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçu kapsamında 3 yıl 9 ay hapis cezası ve tutuksuzluk halinin devamına karar verdi.
Bursa’da C.B (14) isimli kız çocuğunu çağırdığı babaannesinin evinde istismar edip hamile bırakan Ş.K. (22) isimli erkeğe “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 18 yıl hapis cezası verildi.
bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü (Ekim 2018- Şubat 2025). bianet stajyerlerinden (2000-2001). Cumhuriyet, BirGün, DİHA, Jinha, Jin News, İMC TV için muhabirlik yaptı. Rize'de...
bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü (Ekim 2018- Şubat 2025). bianet stajyerlerinden (2000-2001). Cumhuriyet, BirGün, DİHA, Jinha, Jin News, İMC TV için muhabirlik yaptı. Rize'de yerel gazetelerde çalıştı. Sivil Sayfalar, Yeşil Gazete, Journo ve sektör dergileri için yazılar yazdı, haberleri yayınlandı. Hemşin kültür dergisi GOR’un kurucu yazarlarından. Yeşilden Maviye Karadenizden Kadın Portreleri, Sırtında Sepeti, Medya ve Yalanlar isimli kitaplara katkı sundu. Musa Anter Gazetecilik (2011) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (2024) en iyi haber ödülü sahibi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu kurucularından. Sendikanın İstanbul Şubesi yöneticilerinden (2023-2027). İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği ve Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümlerinden mezun. Toplumsal cinsiyet odaklı habercilik ve cinsiyet temelli şiddet haberciliği alanında atölyeler düzenliyor. Şubat 2025'den bu yana kadın haberleri editörü olarak çalışıyor.
IPS İletişim Vakfı/bianet Genel Koordinatörü (Ekim 2024). bianet Erkek Şiddeti Çetelesi raportörü (Haziran 2022-Ekim 2024). Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi...
IPS İletişim Vakfı/bianet Genel Koordinatörü (Ekim 2024). bianet Erkek Şiddeti Çetelesi raportörü (Haziran 2022-Ekim 2024). Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü lisans mezunu; İstanbul Üniversitesi İletişim Sosyolojisi bölümünde yüksek lisansını bitirdikten sonra aynı üniversitede Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde doktora eğitimine devam ediyor. Lisansüstü çalışmalarını siyasal söylem, cinsiyetçi söylem ve toplumsal cinsiyet alanlarında yapıyor. Doktora tezini “Kurumsallaşan Toplumsal Cinsiyet Rolleri Bağlamında Kadının Ekonomi-Politiği: Çalışan Evli Kadınlar Örneği” başlığı altında sürdürüyor.
Güneş Fadime Akşahin, Tarih Öncesi Arkeoloji bölümü üçüncü sınıf öğrencisi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclis faaliyetlerinin içinde yer alıyor. Aynı zamanda genç kadın örgütü olan Genç Feministler Federasyonu’nun temsilciliğini yapıyor.
Genç kadın üyelerinin kurucusu olduğu Genç Feministler Federasyonu Girişimi, federasyonun 19 Mart’ta dernekleşmek üzere başvuru yapacak.
Böylece, bugüne kadar Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nda mücadele eden genç kadınlar, 2023 yılında tarihi bir sorumluluğu omuzlarında hissederek “Patriyarka mezara, Yaşasın kadınlar, Yaşasın genç feministler” şiarıyla Genç Feministler Federasyonu'nu kurmak üzere yola çıkmış olacak.
19 Mart Çarşamba günü saat 13.30’da Şişhane Meydanı’nda buluşacak Genç Feministler, Dernekler Müdürlüğü’nün önüne hep beraber geçerek federasyonun ilk derneğini kurmak için başvuruda bulunacak.
“Genç feministler hareketi yaratacağız”
Dernekleşme sürecini bianet’e anlatan Akşahin, “tam anlamıyla bir federasyon olacağız” diyor:
“Derneği kurma fikri federasyon kurma fikrinden ortaya çıktı. Bir buçuk sene önce seçimlerden sonra Türkiye'de bir Genç Feministler Federasyonu'nu kurmaya karar verdik.
Genç Feministler Federasyonu’muzda girişim olarak hareket ediyorduk. Federasyon olmak için de en az beş derneğin bir araya gelmesi gerekiyor, biz de bu yüzden ilk derneğimizin merkezi İstanbul olacak şekilde İstanbul'da açıyoruz.
İlerleyen zamanlarda diğer illerdeki arkadaşlarımız da derneklerini açacaklar. İstanbul başta olmak üzere Ankara'da, İzmir'de, Eskişehir'de açılacak daha sonrasında federasyon başvurusunda bulunup tam anlamıyla bir federasyon olacağız.
Tüm üniversitelere ulaşabileceğimiz, tüm illerde faaliyet yürüyebileceğimiz geniş bir genç kadın hareketi, genç feminist hareketi yaratabilmek için federasyona ülke olarak ihtiyacımız olduğunu düşündük.
Bizim kuşağımızın kadın mücadelesine hareket kazandırma ve yeni bir soluk getirmeye gibi görevi var, biz bu görevi yerine getirmek istedik. Bu yüzden böyle bir karar aldık. Yarın ilk derneğimizi açıyoruz.”
Kampanyalarına dair de bilgi veren Akşahin, detayları şöyle anlatıyor:
“Aile bizi hayatta bağlamaz diye bir politika politikamız var, sloganı da bu. Bununla ilgili çalışmaları hızlandıracağız, kampanya süreçlerimiz olacak.
Aynı zamanda genç kadınların en çok yaşadığı şiddet türü olan ısrarlı takip ve dijital şiddetle ilgili çalışmalarımız ve planlarımız var, onlarla ilgili yakında yeni çalışmalara başlayacağız, onları planlıyoruz şu an bazı şeyler net değil.
Liseli arkadaşlarımızın eğitim içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin yer alması konusuyla ilgili gönüllü çalışmalar yürütüyorlar. Bu konuyla da ilgili çalışmalar olacak.”
“Ortak hareket edeceğiz”
Türkiye genelinde üniversitelerdeki ve liselerdeki genç kadınları bir araya getirmeyi hedeflediklerini söyleyen Akşahin, asıl hedefin erkek şiddetine dikkat çekmek ve şiddetin azalmasına katkında bulunmak olduğunu söylüyor:
“Bizim açacağımız ilk dernekte federasyona bağlı çalışacak olan bir kurum olmuş olacak. Girişim ifadesini kaldırarak federasyon ismiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Hedeflerimiz öncelikli olarak Türkiye’de kadın cinayetleri bu kadar yüksek oranda yaşanırken hükümetin aile odaklı politikalarla ve aile yılı ifadeleriyle genç kadınları daha fazla ailenin içine hapsediyor, aile ile tanımlamaya çalışıyorlar.
Bizim kuşağımız hükümetin hayat görüşüne sahip olan ve onun gibi yaşayan bir kuşak değil. Genç kadınların özgürlük bayrağını en yukarıya kaldırmasında eğitimde kamu desteğinin olmaması,aile politikası yoksulluk ve ekonomik krizin etkisiyle ket vuruluyor. Bütün bunlar genç kadınları özgürlükten uzaklaştırıp aileye daha fazla bağımlı bir hayat yaşamak zorunda bıraktırıyor. Bu mücadelemizi güçlü bir şekilde bulunduğumuz her alanda üniversite içinde, üniversite kulüpleriyle ve başka çalışmalarla büyütmeyi, yükseltmeyi hedefliyoruz.
Bir diğer hedefimiz ve bizim için kritik noktalardan biri olan üniversitelerde genç kadınların yaşadıkları sorunlar olan; cinsel şiddet, taciz ve üniversiteler içerisindeki özgürlük düşmanı ortama karşı mücadelemizi devam ettirmek.
Bizim kuşağımızı apolitik gibi göstermeye çalışılan durumlar oluyor, bunun altını çizmek isterim bizim kuşağımız hükümetin hayat tarzına, kültürel yaşantısına kendini ait hissetmiyor.
Genç kadınlar olarak feminist harekete yeni bir soluk getirerek ileriye taşımayı hedefliyoruz. Hep birlikte hareket ederek tüm çözüm önerilerini beraber konuşup geliştiriyor olacağız.”
“Kurucu üye olmak isteyen herkes kurucu üye olabilecek”
Herkesi derneğe üye olmaya çağıran Akşahin, şöyle sesleniyor:
“Derneği kurmaya karar verenler olarak geçici yönetim kurulu ve denetleme kurulumuz hali hazırda vardı. Fiili gönüllü olarak çalışmalarımızda yer alan üyelerimize kurucu üye olma çaresini yaptık. Kurucu üye olmak isteyen herkes kurucu üye olabilecek. Yarın çağrı yapacağız ve üye olmak isteyenler yarından itibaren, üye olmaya başlayacak."
“Umut biziz genç feministiz”
Dernek kurulacağı için mutlu ve heyecanlı Akşahin. “2023 genel seçimlerinden sonra Türkiye'nin böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu, umutsuzluğun ve karamsarlığın çok hızlıca yayılabilme riski olduğunu fark ettik” diyor ve son olarak şöyle diyor:
Genç kadınların sahneye çıktığı ve patriyarka'yla kıran kırana savaştığı, ana hedefi her daim küçük hedefler değil patriyarka'yı alaşağı etmek isteyen bir yapı kurmalıyız demiştik. Genç Feministler derneği böyle ortaya çıktı. Fikirlerimizin artık somutlaştığı bir aşamaya gittiğimiz için mutluyum.
Bizim sloganlarımızdan biri “Umut biziz, genç feministleriz” biz bunu doğru buluyoruz. Genç kuşaklar her daim yaşadığı sorunlara çözüm arayışında olacaklar. Elimizden geleni yapacağız. Yarın çok güzel bir gün olacak."
Seyhan’ın görünmeyen yüzü: Yoksulluk, eğitim engeli ve kadınların mücadelesi
Kadınların en büyük sorunlarından biri de güvenlik. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar, koruma kararlarının uygulanmamasından şikayetçi.
Adana’nın en büyük ilçesi olan Seyhan, Türkiye’nin 8. büyük ilçesi olarak biliniyor. Ancak ilçenin bazı mahalleleri, özellikle doğudan yoğun göç alan bölgeleri, sosyo-ekonomik olarak ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Yoksulluğun derinleştiği bu mahallelerde en çok mağdur olan kesim ise kadınlar.
Eğitimden sağlığa, güvenlikten ekonomik özgürlüğe kadar pek çok alanda ciddi engellerle karşılaşan kadınlar, yaşam mücadelesini sürdürebilmek için çare arıyor.
Okuma yazma bilmeyen kadınlar eğitimden uzaklaştırılıyor
Seyhan’daki dezavantajlı mahallelerde kadınların yaklaşık %80’i okuma yazma bilmiyor. Halk eğitim merkezlerinde açılan kurslar, kadınlar için umut ışığı olmuşken, devletin bu merkezlere öğretmen göndermeyi bırakması, onların eğitim hakkından mahrum kalmasına neden oldu.
Okuma yazma öğrenmek isteyen kadınlar, kursların devam etmesini talep ediyor ancak yetkililerden bekledikleri desteği alamıyorlar. Eğitim, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilmeleri için temel bir ihtiyaçken, bu fırsat ellerinden alınmış durumda.
Ekonomik şiddet ve işsizlik kıskacı
Bu mahallelerde erkeklerin büyük bir kısmı çalışmıyor ya da çalışsa bile evin ekonomik sorumluluğunu paylaşmıyor. Kadınlar, eşlerinden ya da ailelerindeki erkek bireylerden maddi destek alamadıklarını, ekonomik şiddete maruz kaldıklarını dile getiriyorlar.
Ev içinde emeği görünmeyen kadınlar, çocuklarını doyurabilmek ve geçimlerini sağlamak için yemek yapma, örgü örme, reçel satma gibi küçük ölçekli işlerle para kazanmaya çalışıyor. Ancak bu işler düzenli bir gelir sağlamadığı için kadınlar, belediye ve devlet destekli istihdam projelerinin hayata geçirilmesini istiyor.
Güvenlik endişesi ve kadınların korumasızlığı
Kadınların en büyük sorunlarından biri de güvenlik. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar, koruma kararlarının uygulanmamasından şikayetçi.
Uzaklaştırma kararlarının ihlal edilmesine rağmen hiçbir yaptırım uygulanmadığını belirten kadınlar, hukuki süreçlerde yeterli destek göremediklerini dile getiriyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin ve yerel yönetimlerin daha etkin tedbirler alması gerektiğini vurguluyorlar.
Uyuşturucu bataklığına sürüklene gençler ve kadınların çaresizliği
Kadınların en büyük ikinci problemi ise uyuşturucu. Mahallelerde uyuşturucu kullanımı ve satışı ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Neredeyse her evde bir bağımlı olduğunu söyleyen kadınlar, çocuklarının da bu batağa sürüklenmesinden endişe ediyor.
Uyuşturucu bağımlısı bireyler, ailelerini hem psikolojik hem de maddi olarak yıpratıyor. Kadınlar, bağımlı bireylerin tedavi edilmesi için ücretsiz ve erişilebilir rehabilitasyon merkezlerinin arttırılmasını ve bağımlıların bu merkezlerde tedavi altına alınmalarını istiyor. Aynı zamanda uyuşturucu satıcılarının mahallelerinde rahatça dolaşabilmesini büyük bir tehlike olarak görüyor ve kolluk kuvvetlerinin daha etkin önlemler almasını talep ediyorlar.
Belediyenin ve devletin sorumlulukları büyük
Seyhan’daki kadınların yaşadığı bu sorunlar, bireysel çabalarla çözülebilecek meseleler değil. Eğitim hakkının sağlanması, ekonomik şiddetin önlenmesi, güvenlik tedbirlerinin artırılması ve uyuşturucuyla mücadelede etkili adımlar atılması için belediyeye, devlet kurumlarına ve kolluk kuvvetlerine büyük sorumluluk düşüyor. Kadınlar, sosyal yardım projelerinin artırılmasını, kadın istihdamına yönelik destekleyici politikaların geliştirilmesini ve şiddet mağdurlarına hukuki destek sağlanmasını istiyor.
Ancak artık söz değil, icraat bekliyorlar. Onlar, yaşam mücadelesini tek başlarına omuzlamaktan yoruldu. Yalnız bırakılmak değil, seslerinin duyulmasını ve gerçek çözümler üretilmesini istiyorlar. Eğitim, güvenlik ve ekonomik bağımsızlık hakları için verilen bu mücadele, sadece onların değil, toplumun ortak sorumluluğu.
Yetkililerin sessizliği sürdükçe bu karanlık döngü devam edecek. Ancak unutulmamalı ki, güçlü bir toplum, güçlü kadınlarla mümkündür. Şimdi, bu sesi duymanın ve harekete geçmenin tam zamanı.
Bu haber, Uçan Süpürge Vakfı'nın Yerel Kadın Muhabirler Ağı projesi kapsamında yayınlandı.
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Adana'da 2018 yılından beridir serbest avukatlık yapıyor. Kadına Yönelik Şiddet davalarında gönüllü çalışan Aktivist Avukat pek çok ulusal ve uluslararası...
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Adana'da 2018 yılından beridir serbest avukatlık yapıyor. Kadına Yönelik Şiddet davalarında gönüllü çalışan Aktivist Avukat pek çok ulusal ve uluslararası derneklerin, yerel yönetim meclislerinin yönetim kurulu üyesi olduğu gibi Adana AKDAM Derneği'nin de başkanı.