21 Ağustos’ta Diyarbakır’da kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın (8) öldürülmesi İzmir’de protesto edildi.
İzmir Kadın Platformu'nun çağrısıyla dün (9 Eylül) Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde buluşan kitle, "Katledilen çocuklar isyanımızdır", "Katil devlet, yıkacağız elbet", "Katil Hizbullah, işbirlikçi AKP", "Kutsal aileniz batsın, çocuklar hep yaşasın" sloganları eşliğinde Kıbrıs Şehitler Caddesi üzerinde yürüyüş gerçekleştirdi.
Sivil toplum örgütleri, kurum ve sendikaların da katıldığı yürüyüşün sonunda İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları ve İzmir Barosu temsilcilerinin konuşmalarının ardından İzmir Kadın Platformu’nun basın açıklaması okundu.
“Aile sustu, devlet üstünü örttü”
Platform adına Emine Akbaba’nın okuduğu basın açıklaması özetle şöyle:
“Üzgün ve öfkeliyiz. Narin’in, katledilen-istismara uğrayan tüm çocukların hesabını sormak için sokaktayız. Milyonlarca insan Narin’e ne oldu, Narin nerede diye, sordu. Kamuoyuna tek bir açıklama yapmayan Cumhuriyet Savcısı ve İçişleri Bakanlığı, Narin kaybolduktan 10 gün sonra haberlerine yayın yasağı getirdi. Amcanın ve ailenin Hizbullah / HÜDA PAR ilişkisine dair tek bir açıklama yapılmadı.
“AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu Narin’in ölümün ardından ‘Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söyleyemediğimiz şeyler var çünkü aile, bizim dostlarımızdır,’ dedi. Aile sustu, devlet üstünü örtmeye çalıştı. 2018’de Rabia Naz’ın faillerini koruyanlar bugün aile-devlet-tarikat işbirliği ile Narin’in ölümüne neden oldu.
“TÜİK veri açıklamıyor”
“TÜİK kayıp çocuklara dair 8 yıldır veri açıklamıyor. 2008 – 2016 yılları arasında Türkiye’de kayıp çocuk sayısı 16 ülkenin nüfusundan fazla. 2016 yılında son açıklanan TÜİK verisine göre kayıp çocuk sayısı 104 bin 531. 2010- 2014 yılları arasında mağdur çocuk sayısı yüzde 76 oranında arttı. 2023 yılından 2024 ağustos ayına kadar 716 çocuk, iş cinayetlerinde öldü. 2023 yılında çocuk istismarından açılan dava sayısı ise 31 bin 216.
“Bugün Narin için adalet talebi 2018 yılında Giresun’da şüpheli ölümü aydınlatılmayan Rabia Naz için, İsmailağa Cemaati’nin yurdunda ölen Mahmut Osman Kamış için, cenazesi günlerce buzdolabında saklanmak zorunda kalan Cemile Çağırga için, 4 yıldır kayıp olan Gülistan Doku için, öldürülen kadınların-LGBTİ+’ların adalet talebidir. Bu ülkeyi kayıp çocukların, erkek-devlet tarafından öldürülen çocukların ülkesi olmaktan çıkaracağız. Koruyan-aklayan erkek devletinizden hesap soracağız.
“Narin’e ne olduğunun açığa çıkarılması, tüm faillerin cezalandırılması, gerçek adaletin sağlanması için süreci takip etmeye, Narin’e ne oldu demeye devam edeceğiz! Kadınların ve çocukların yaşamlarını erkek devlet sistemine teslim etmeyeceğiz. Narin için adalet, Rabia Naz için adalet.”
Ne olmuştu?
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran için arama çalışması başlatılmış, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Tavşantepe Mahallesi Muhtarı ve aynı zamanda Narin Güran'ın amcası Salim Güran, 2 Eylül'de çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, 8 Eylül’de, kaybolan Narin Güran'ın kıyafetleriyle Eğertutmaz Deresi kenarında çuval içinde üzeri taşla gizlenmiş vaziyette saat 08.45 sıralarında ölü bulunduğunu açıklamıştı.
Zorluoğlu, "İlk bulgulara göre kayıp Narin Güran'ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konulup dere kenarına getirildiği, çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği, üzerinin ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşılmıştır," demişti.
Soruşturma kapsamında, aralarında Narin Güran'ın annesi, babası, ağabeyi, dört amcası ve tutuklanan amcası Salim Güran'ın eşinin de bulunduğu 24 kişi gözaltına alınmıştı.
Güran’ın cenazesi dün (9 Eylül) köyü Tavşantepe’deki mezarlıkta toprağa verildi.
Cinayetle ilgili itirafta bulunan N.B., Narin’in ailesi ya da akrabası değil. Şüpheli, ifadesinde tutuklu bulunan amca Salim Güran’ın Narin Güran’ı araç içinde battaniyeye sarılı halde kendisine getirdiğini ve ‘Bunu yok etmen gerek’ dediğini aktardı.
N.B., ifadesinde şunları da ekledi: “Muhtarın aracında bir insan olduğunu gördüm ve şaşırdım. Salim, 'bundan kurtul sana 200 bin liradan fazla para veririm' dedi.” (DS/TY)