Diyarbakır Bağlar'a bağlı Tavşantepe köyünde 21 Ağustos'ta kaybolan ve cansız bedeni 19 gün sonra dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi Diyarbakır’da protesto edildi.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgerê Jinên Azad- TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) düzenlediği yürüyüşte, halk “Halka değil katillere barikat”, “Narin zaroka gelê me ye” sloganları attı.
"Narin'e uzanan eller kırılsın"
Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, “Kuştina zarokan polîtîk e!”, “Destên xwe ji ser zarokan bikşinin!” pankartları ve “Narin için adalet” yazılı dövizler taşındı.
Koşuyolu Parkı’na kadar “Narin zarok e kujerê wê dewlet e (Narin çocuktur, katili devlettir)” ve “Katil Hizbullah işbirlikçi AKP” sloganları atan binlerce kişinin önü TOMA ile kapatıldı.
TOMA engeli, alkış ve sloganlarla protesto edildikten sonra yol yeniden yürüyüşe açıldı. Binlerce kişi, "Narin'e uzanan eller kırılsın" sloganları attı.
MA’nın haberine göre, Yenişehir ilçesine bağlı Ofis semtinde bulunan AZC Plaza önünde de Diyarbakır Çocuk Hakları Komisyonu, Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Diyarbakır Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde toplanan kitle “Narin için adalet” talebini dillendirdi.
Narin’in fotoğrafının yer aldığı pankart yırtıldı
Narin’in fotoğraflarıyla yürüyüşe geçmek isteyen kitlenin önü çevik kuvvet polisleri tarafından tutuldu. Polis barikatını aşmaya çalışan halkın elindeki pankart parçaladı, biber gazı ile müdahale etti.
Halk, polisin saldırısını alkış ve yuhalamalarla protesto etti. DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş, polisin tutumuna tepki göstererek, “Bizi kuşatacağınıza katilleri kuşatın” dedi.
“Erkek adaleti protesto ediyoruz”
Ofiste'ki halkın gelmesinin ardından Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yapıldı. Burada ilk olarak konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, “Buradayız günlerdir küçük Narin’in yaşıyor haberini beklerken, öldüğüne dair bilgi aldık. Bundan kaynaklı hepimiz daha başka Narinlerin ölmemesi için bir aradayız. 20 gündür yapılan aramada katillerin gizlenmesi içindi. Arama katilleri korumaya dönük ve delilleri yok etmeye dönüktür. Bundan dolayı bu erkek adaletini protesto etmek için bir aradayız” dedi.
“Failler korundu”
Kadın ve çocuk kurumları adına açıklamanın Kürtçesini Göç ve İnsan Yardım Vakfı’ndan Eylem Kaya, Türkçesini de Diyarbakır Barosu Çocuk Komisyonu Başkanı Huriye Hamidi okudu.
Açıklamada, şöyle denildi:
“Yine isyanımızla ve yasımızla karşınızdayız. İlk günden beri takipçisi olduğumuz bu olay hakkında medyada oluşan spekülasyonlar, bunların önüne geçilmemesi, günler sonra ancak bir arabadan DNA örneği alınması ya da HTS kayıtlarının incelenmesi, birbirinden farklı ve çelişkili açıklamalar, dosyada alınan gizlilik kararı, yayın yasakları bu süreçte devlet içerisinde bazı güçlerin bilinçli olarak failleri korumaya dönük adımlar attığını bizlere göstermektedir. Nitekim Narin’in cesedinin çok uzun günler sonra evinin bu kadar yakınında bulunması bu durumu doğrular niteliktedir.”
“Narin ilk çocuk değil”
“Çocuğu koruyan güvencelerin uygulanmadığı, çocuk katillerinin cezasızlık ile korunduğu, çocuğa karşı şiddeti önleyici çalışmaların yapılmadığı, çocuk alanındaki kazanımların ortadan kaldırıldığı bu çocuk düşmanı düzende tek bir çocuğu daha kaybetmek istemiyoruz. Maalesef Türkiye Devleti ancak çocukların hakları ihlal edildiğinde, çocuklar kaybolduğunda veya çocuklar yaşamlarını yitirdiğinde yükselen baskı karşısında yalnızca anlık, işlevsel olmayan ve geçici tepki geliştirmektedir. Narin Güran’ın bu şekilde hayattan koparılan ilk çocuk olmadığını belirtmek istiyoruz. Müslime Yağal, Leyla Akdemir ve daha nicelerinin arkasında benzer hikâyelerin olduğunu biliyoruz. Bu çocukların öldürülmesinden sonra gerekli önleyici ve koruyucu önlemler alınmış olsaydı bugün Narin yaşıyor olacaktı. Bizler çocuklar için yaşanılabilir ve güvenli bir dünya kurmak için iktidarın çocuk düşmanı, çocuğu hayattan koparan politikalarına karşı mücadeleye devam edeceğimize ve Narin’in faillerinin tespit edilip hak ettikleri cezayı almaları için dosyanın takipçisi olacağımıza kamuoyunun önünde söz veriyoruz.”
Hatun: Narin’i katledenleri savundunuz
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun da hem üzgün hem de öfkeli olduklarını belirtti. Hatun, şöyle dedi:
“Biz çocuklarımıza sahip çıkmadığımız, toplumumuza sahip çıkmadığımız için toplumumuz batmıştır. Başta toplumumuza diyoruz ki; bu batmışlıktan çıkalım. Çocuklarımıza sahip çıkalım, birlikte yaşam için politik ahlak, insanları, kadınları, doğayı savunan haklara sahip çıkalım. Yoksa gün be gün Narin gibi bir çocuğumuz kaybederiz. Bu devlette hiçbir kanun çocukları kadınları savunmuyor. Doğayı savunmuyor. Maden kanun sahip çıkmıyor biz sahip çıkmalıyız. Bugün 19 gündür Amed’de bir çocuk kaybolmuş. Bütün jandarma, polis, AFAD, belediye birlikte bu aramanın altında kaldık. Biz belediye adına özür diliyoruz. Devlete de bir çağrıda bulunuyoruz; ‘Siz Dicle Nehri’ni kestiniz mi? Bütün asker ve polisleri gönderdiniz. Orada ne savundunuz?’ Çocuğun ne dini, ne siyaseti vardır, sadece çocuktur. Kimin eliyle öldürüşmüş ise de çocuktur. Çocuklara ve topluma sahip çıkmalısınız. Narin’i katledenleri savundunuz. ATK’de bir haber geldi. Narin’in cenazesi bugünün öldürülmediği yönünde. Sizler bütün halklara gerçekleri söylemelisiniz. Bu halka haber verin. Bu olay nasıl oldu diye soruyoruz.”
Uçar: Hizbulkontra boş durmuyor
Açıklamada son olarak DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar söz aldı. Uçar, şöyle dedi:
“19 gün boyunca bu devletin yetkilileri ne yaptı. Yandaş medya işi magazinleştirdi. Jandarma Komutanı, ‘çember daraldı’ dedi. Buraya gelirken halkımız tarihi bir slogan attı. ‘Katil Hizbullah’ dedi. Bu ülkenin İçişleri Bakanı, Hizbullah için ‘10 yıl sonra sonuç alacağız’ dedi. O günden bu güne Hizbulkontra boş durmuyor. Kadınlar tehdit ediliyor. Kafeler basılıyor. Kafeyi basan İŞİD hükümlüsüymüş. Bu iktidar Kürt halkına düşmanlık eden bütün güçlerle ittifak kurdu ve Kurdistan’ı yeniden dizayn etti. Narin bu politikalara kurban gitti. Fail mi istiyorsunuz. Narin’in faili bu zihniyettir. Bu zihniyetinde esas hedefi toplumu çürütmektir. Fuhuşun, uyuşturucunun normalleştirilmeye çalışıldığı her yerde her koşulda kendimizi savunmalıyız. Bu iktidarın suç pratiklerine karşı kendimizi, gençleri, çocukları koruyacağız.”
Narin Güran'ın ön otopsi raporu: Cesette çürüme ve erime var
Narin Güran toprağa verildi
Narin Güran'ın cansız bedeni bulundu
(EMK)