Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasının ardından cinayete ilişkin olarak, “Birden fazla kişi tarafından profesyonelce yapılan bir kaybettirme var” dedi.
Evrensel'in haberine göre, Eren, dosyada gizlilik kararının sürdüğünü hatırlatarak Narin Güran'ın öldürülmesinin organize bir cinayet olduğunu düşündüklerini söyledi.
Cenazenin bugüne değin bulunmamış olmasının başlı başına bir sorun olduğunu ifade eden Eren şu noktalara dikkat çekti:
"Ceset 19 gün derede nasıl bulunmaz?"
▶ Eğer Narin’in cenazesi 19 gün boyunca derede tutulmuşsa nasıl bulunmaz, bu herkesin merak ettiği ve cevap aradığı bir soru. Ayrıca Narin ne zaman öldürüldü, bunların hepsi raporla birlikte somut bir şekilde açığa çıkacak.
▶ Burada Narin’in cesedinin saklanmış olması bulunmasını güçleştirdi. Bu tür kaybettirmelerde uzun süre, bazen hatta yıllarca cesede ulaşılamadığı da oluyor. Ancak cesedin saklanma niteliği bulma işlemlerinde önemli bir kriter.
▶ Cesetteki çürümeler bir şekilde uzun süre burada ya da buraya benzer bir yerde tutulduğu izlenimini çok rahat veriyor. Cesedin kısa sürede hızlı şekildeki deforme olması suyun ve olduğu yerin nem koşulunun etkili olduğunu gösteriyor.
▶ Gözaltına alınanlar, o gün bir şekilde Narin’le temasa geçen aile bireyleri, köy sakinleri… Alınan birçok örneğin sonuçlarının dosyaya henüz gelmediğini belirtmek de gerek.
"Delillerin gizlenmesi profesyonelce,
'normal' bir kaybettirme değil"
Eren, birden fazla kişinin işbirliğiyle gerçekleştirildlğini düşündükleri kaybettirmenin, "normal" olmadığını ileri sürdü: "Bu kaybettirmenin, cinayetin bu kadar süre saklanabilmesi, delillerin bu kadar profesyonelce gizlenmesi ve torbanın içerisinde o gün Narin’e ait bütün eşyalarının yerleştirilerek saklanmış olması aslında delillere ulaşmama konusunda öncesinde yapılmış bir çalışma ya da bir organizasyonu gösteriyor." dedi.
"Dosyaya dışsal bir müdahaleye
müsaade etmeyeceğiz"
Diyarbakır Barosu Başkanı, "Dışsal bir etkinin dosyaya asla yansımaması gerektiğini biliyoruz." dedi. "Soruşturma sürecine dosyaya atılı dediğiniz siyasi saiklerle aile ilişkileriyle ya da diğer ilişkilerle bir müdahaleye asla müsaade etmeyeceğiz, bu konuda kararlıyız."
Son gelişmeler
Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin soruşturmadan sızan bilgilere göre, gözaltına alınan şüpheli N.B. ifadesinde "kız çocuğunun cansız bedeninin amcası tarafından kendisine getirildiğini" söyledi. N. B. Narin’in cesedini dere kenarına sakladığını anlattı. Bu ifade üzerine N.B. jandarma tarafından cesedin bulunduğu yere getirildi ve ekiplerin gözetiminde dere kenarında keşif yaptırıldı.
Ayrıca Narin'in cansız bedeninin taşındığı kırmızı otomobilin, daha önce bölgede çalışma yapan polis helikopteri tarafından görüntülendiği ortaya çıktı.
NARİN GÜRAN SORUŞTURMASI
"Cesedi 21 Ağustos'ta dereye attım"
Ne olmuştu?
Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos'ta Kur'an kursundan çıktıktan sonra bir daha kendisinde haber alınamayan Narin Güran’ın cesedi 19 gün sonra (8 Eylül’de) daha önce üç kez aranan Eğertutmaz Deresi’nde bulundu.
Sabah 08.45’te bulunan cesedin Adli Tıp Kurumu’na götürülmesinden üç saat sonra Narin Güran'ın annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, ağabeyi E. Güran, dört amcası ve tutuklu amca Salim Güran'ın eşi de dahil olmak üzere 24 kişi gözaltına alındı.
Soruşturma kapsamında Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı.
Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı.
Arama çalışmalarının 9’uncu gününde Narin’in ağabeyi E.G. (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan amca Salim Güran ise 2 Eylül'de "kasten öldürme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlamasıyla tutuklandı.
(AEK)