Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki görevinden "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine imza attığı için 7 Şubat 2017’de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Barış Akademisyeni Doç. Dr. İsmet Akça’nın üniversiteye dönüş talebi reddedildi.
Ankara 25. İdare Mahkemesi'nin olumsuz kararından 1 yılı aşkın bir süre sonra Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. Daire’nin de hakkında “ret” kararı verdiği Akça, Barış Akademisyenleri davalarındaki kararların keyfiyetine dikkat çekerek şöyle dedi:
“Barış metnine imza attığı için kamu görevinden ihraç edilen 406 kişiyiz. Yargılanma süreçlerimizde çok farklı kriterler göz önünde bulunduruldu ve haliyle çok farklı kararlar verildi. Bazı üniversiteler KHK listelerine dahil etti bizi, bazıları dahil etmedi. Daha sonra bir kısmımıza ceza davaları açıldı. Ceza davalarında mahkemelerin tek kullandığı ‘kanıt’ imza metni oldu.
"Davalarımız da farklı ceza dairelerine bölündü ve hakkımızda bambaşka kararlar çıktı. Örneğin benim dosyam 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeydi. Davalarımız önce toplu görüldü, sonra yarıya böldüler. Mahkeme, yarımıza iyi hâl indirimi vermedi ve cezalarımız iki yılın üzerinde kaldı. Böylelikle Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı da alamadık.
“Yıllarca bekletildik”
“Üniversiteye dönme süreçlerimizde de OHAL Komisyonu diye hukuk dışı bir mekanizma kuruldu. Yıllarca bekletildik ve OHAL Komisyonu bir noktada -yaklaşık bir buçuk yıl önce- ‘tıkır tıkır’ ret kararları vermeye başladı. Biz de bunun üzerine İdare Mahkemelerine başvurduk ve dosyalarımız bu kez de Ankara'daki İdare Mahkemelerine bölündü. Şansınıza, hangi mahkemeye düşerseniz!
“Örneğin benim dairem, Kasım 2022’de elindeki bütün dosyalara hiç bekletmeden ret verdi. Şubat 2023’te İstinafa başvurdum ve burada da aynı süreç işletildi. Dosyalarımız 13, 14 ve 15. dairelere dağıtıldı, yine bir seneyi aşkın bir süre bekledik ve şimdi 13. Daire hiçbir şeye bakmaksızın, diyor ki ‘Bu metin iltisaklı olman için kâfidir, göreve iade talebini reddediyorum’.
AKADEMİSYEN YARGILAMALARI
İsmet Akça'nın Beyanı
"Hukuk şöleni"
“Geri dönme kararı alan arkadaşlarımız ikinci kez atıldı İstinaf tarafından. Ama 14. İstinaf süreci böyle işletmiyor. Biri olumlu karar veriyor, diğeri olumsuz. Anlayacağınız, tam bir hukuk şöleni yaşıyoruz. Ki ortada Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı varken yapıyorlar bunu. AYM, bu metnin düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde olduğuna hükmetmiş. Ama malum, Türkiye'de artık hukuk kalmadığı için yargı içinden, şapkadan tavşanlar çıkarılmaya çalışılıyor.
“Mahkemeler nezdinde metne imza atanlar ‘iltisaklı’ olduğu için, bir sadakatsizlik zinciri de kuruyorlar ve bunu şöyle açıklıyorlar: Eğer kamu görevinde iseniz, Anayasa’ya ve devlete sadakat sorumluluğunuz vardır. Siz bunu çiğnediğiniz için idari bir işlem olarak kamu görevinden ihraç edilebilirsiniz. Elbette aynı hükmü, AYM kararı için de kurarak ‘Bu karar bizi bağlamaz,’ diyebiliyorlar. Tamamen keyfi, tamamen ilgili mahkemenin davranışlarına göre ilerleyen bir süreç yani yaşadığımız. Denk geldiğiniz mahkemenin kariyeri, öncelikleri nedir, buna göre görevinize ya dönüyorsunuz ya da dönemiyorsunuz.
“Ancak bu adaletsizliğe ve hukuk dışılığa karşı mücadelemiz sürecek ve elbette bir gün okullarımıza döneceğiz.”
AYM, Barış Akademisyenleri İçin "Hak İhlali" Kararı Verdi
İsmet Akça hakkında
Akademisyen.
1998 yılında göreve başladı. Siyaset bilimi alanında birçok çalışmaya ve araştırmaya imza attı.
7 Şubat 2017’de yayımlanan KHK ile Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edildi. Aradan geçen yedi yılda farklı işlerde çalıştı. (TY)
Barış Akademisyenleri'nin güncel dava istatistiklerini buradan takip edebilirsiniz.