“14 yıl önce kurulmuş bir yapıyı, sanki bugün yeni keşfetmişler gibi hedef alıyorlar.”
Bu sözler Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş’a ait. Danış Beştaş’a göre HDK’ye yönelik yürütülen geniş çaplı operasyon, sadece bir soruşturma değil, Türkiye’nin demokratik geleceğine yönelik açık bir tehdit.
18 Şubat 2025’te sabaha karşı düzenlenen eş zamanlı ev baskınlarıyla İstanbul merkezli 10 ilde 50 kişi gözaltına alındı. Sanatçılar, gazeteciler, siyasetçiler, feministler, akademisyenler... Farklı toplumsal kesimlerden pek çok isim, aynı iddiayla karşı karşıya kaldı: “örgüt üyeliği.”
30 tutuklama, 17 adli kontrol: Muhalefete geniş kapsamlı baskı
İstanbul 5., 6. ve 8. Sulh Ceza Hakimliklerinde yapılan sorgular sonucu 30 kişi hakkında tutuklama kararı verildi. Geriye kalanlardan 13’ü ev hapsine, 4’ü ise yurtdışı yasağı ve imza yükümlülüğü gibi adli kontrol tedbirlerine tabi tutuldu.
Beştaş: Hukuka da akla da uygun değil
Beştaş, soruşturmanın zamanlamasına dikkat çekiyor:
“Aylarca kamuoyunda tartışılan bir yapıdan söz ediyoruz. HDK bir parti değil; toplumsal mücadele zemini. Yıllardır aleni biçimde faaliyet yürüten bu yapı birden bire ‘suç örgütü’ ilan ediliyor. Bu operasyon hem akla, hem hukuka, hem de hayatın olağan akışına aykırı. Ayrıca Türkiye'nin barış ve demokratik çözüm arayışını doğrudan etkiliyor.”
Beştaş’a göre operasyonun asıl hedeflerinden biri Türkiye’nin demokrasisi ve geleceği:
“Kent uzlaşısını HDK’nin yaptığını söylüyorlar. Oysa CHP ve HDP kabul etti. Dolayısı ile bu dava çöktü.”
Tahliyeler: Dava geri çekilmiyor, ancak çözülüyor
13 Mayıs’ta sanatçı Pınar Aydınlar ilk duruşmasında adli kontrolle serbest bırakıldı. 14 Mayıs’ta ise Esengül Demir, Semiha Şahin ve Saime Oğuzhan tahliye edildi. Böylece tutuklu sayısı 30’dan 25’e düştü. Ancak ana dosyada ciddi bir çözülme yaşanmasına rağmen yargı süreci devam ediyor.
Gözler 28 Mayıs’ta
28 Mayıs 2025’te Çağlayan Adliyesi’nde görülecek ilk duruşmada, aralarında Sema Barbaros, Ayşe Bengi Çelik, Melek Kızılocak, Ece Yıldız Karabacak, Aynur Cengiz ve Erkin Barın Göylüler’in de bulunduğu sekiz tutuklu hakim karşısına çıkacak. HDK, bu kritik duruşmaya kamuoyunun ilgisini ve katılımını bekliyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik başlattığı soruşturma kapsamında 18 Şubat 2025 tarihinde 10 ilde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 50 kişiden 30'u "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı. Ancak, son gelişmelerle birlikte bu sayı 25'e düştü.
Tutukluluğu devam edenler
Ahmet Saymadi, Ercüment Akdeniz, Yıldız Tar, İbrahim Halit Elçi, Zerfu Fakir, Alya Akkuş, Melih Kayhan Pala, Osman Zorba, Sema Barbaros, Atilla Özdoğan, Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Sezer Bayram, Yakup Kadri Karabacak, Aynur Cengiz, Ayşe Bengi Çelik, Dilek Posl, Erkin Barin Göylüler, Kardelen Taş, Melek Kızılocak, Şengül Erdoğan, Berfin Azdal, Emrecan Bayram, Ayşe Panuş, Elif Akgül, İlknur Melengeç, Mehmet Saltoğlu
HDK tutukluları hakkında
Ahmet Saymadi: İşletmeci ve aktivist. HDK soruşturması kapsamında tutuklandı. İlk duruşmasında tutukluluğunun devamına karar verildi.
Ercüment Akdeniz: Gazeteci, yazar ve Emek Partisi'nin eski genel başkanı. Malatya doğumlu.
Yıldız Tar: Gazeteci ve LGBTİ+ hakları savunucusu. KaosGL.org'ta yayın yönetmeni.
Alya Akkuş: DEM Parti Iğdır İl Başkanı.
Sema Barbaros: Emek Partisi İstanbul İl Başkanı.
Aynur Cengiz: Yazar ve kadın hakları savunucusu. Jin Dergi'de yazıları yayımlandı.
Ayşe Bengi Çelik: Senarist ve yapım asistanı. "O Hayat Benim" ve "Gel Dese Aşk" gibi dizilerin senaryo yazarlığını yaptı.
Berfin Azdal: Aktivist, insan hakları savunucusu.
Ayşe Panuş: Feminist, Sendikacı, KESK yöneticisi.
Elif Akgül: Gazeteci. HDK soruşturması kapsamında tutuklandı.
"Kent uzlaşısı" nedir?
DEM Parti, 31 Mart 2024 yerel seçimlerine ‘kent uzlaşısı’ formülüyle girdi.
Kent uzlaşısı ilk olarak 4 Aralık 2023’te ilk kez dile getirildi.
DEM Parti, kent uzlaşısı ile Türkiye’nin her yerinde halkın üzerinde uzlaştığı isimleri aday olarak belirleyeceğini ifade etti.
DEM Parti, bu stratejiyle farklı illerde farklı siyasi partilerle işbirliği yapılabileceğini açıkladı.
HDK nedir, ne zaman kuruldu?
HDK, 15 Ekim 2011’de 800 delege ile yaptığı toplantının ardından kuruluşunu ilan etti.
Emek ve demokrasi güçlerinin, azınlıkların, inanç topluluklarının, sosyalist partilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, çevre hareketlerinin ve Türkiye’deki tüm hak savunucularının içinde yer aldığı bir yapı olarak kuruldu.
Mahalle, belde, kent meclisleri yoluyla "siyaseti toplumsallaştırmayı" hedeflediğini belirten HDK, kuruluş amacını şöyle özetliyor: "Kongremiz, tüm demokratik muhalefet güçlerinin mücadele alanlarını, ortak mücadele alanı olarak görür ve buradan güç alır. Kongremiz, tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; işçilerin, emekçilerin, göçmenlerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların, tüm inanç topluluklarının, yaşam alanları tahrip edilenlerin buluştuğu ortak bir mücadele zeminidir."

“HDK” tutuklusu Ahmet Saymadi tahliye edilmedi

HDK soruşturmasında üç kişiye tahliye kararı

Pınar Aydınlar hakkında adli kontrolle tahliye kararı verildi

BEŞTAŞ: "ARKADAŞLARIMIZ REHİN ALINDI"
HDK soruşturmasında 30 tutuklama

Ertuğrul Kürkçü: "HDK, halkların kendi kendilerini yönetmesi için kuruldu, 'talimat' doğasına aykırı"
(EMK)













