Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik soruşturma dosyasından aylardır Bakırköy Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ayşe Panuş bugün Antalya 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında tahliye edildi.
Panuş, 21 Şubat’tan bu yana cezaevindeydi. "Örgüt üyeliği" suçlaması ile yargılanıyordu. Mücadele arkadaşları, adliyeye gidip Panuş'a destek oldu. Tahliye kararının ardından Panuş'u mücadele arkadaşları ve feministler Bakırköy Cezaevi önünde karşıladı.
Feminist yol arkadaşımız Ayşe Panuş tahliye edildi! Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde onu karşıladık.
— feminist avukatlar (@feministavukatt) July 29, 2025
Tüm siyasi tutsaklara özgürlük! pic.twitter.com/2MwaDTclUy
Panuş, Eğitim Sen ve feminist hareket içindeki çalışmalarıyla tanınıyor.
Panuş, Bakırköy hapishanesindeyken Miguel Bonnefoy’un Miras kitabı üzerine değerlendirmesini iletmiş ve Sendika.Org’da yayımlanmıştı.
Yazıyı okumak için tıklayınız.


14 yıl sonra gelen “suç”: HDK neden şimdi hedefte?
"Kent uzlaşısı" nedir?
DEM Parti, 31 Mart 2024 yerel seçimlerine ‘kent uzlaşısı’ formülüyle girdi.
Kent uzlaşısı ilk olarak 4 Aralık 2023’te ilk kez dile getirildi.
DEM Parti, kent uzlaşısı ile Türkiye’nin her yerinde halkın üzerinde uzlaştığı isimleri aday olarak belirleyeceğini ifade etti.
DEM Parti, bu stratejiyle farklı illerde farklı siyasi partilerle işbirliği yapılabileceğini açıkladı.
İstanbul Esenyurt adayı Prof. Dr. Ahmet Özer, kent uzlaşısı kapsamında aday gösterildi ve başkan seçildi. Özer, göreve başladıktan yedi ay sonra 30 Ekim 2024’te tutuklandı.
HDK nedir, ne zaman kuruldu?
HDK, 15 Ekim 2011’de 800 delege ile yaptığı toplantının ardından kuruluşunu ilan etti.
Emek ve demokrasi güçlerinin, azınlıkların, inanç topluluklarının, sosyalist partilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, çevre hareketlerinin ve Türkiye’deki tüm hak savunucularının içinde yer aldığı bir yapı olarak kuruldu.
Mahalle, belde, kent meclisleri yoluyla "siyaseti toplumsallaştırmayı" hedeflediğini belirten HDK, kuruluş amacını şöyle özetliyor: "Kongremiz, tüm demokratik muhalefet güçlerinin mücadele alanlarını, ortak mücadele alanı olarak görür ve buradan güç alır. Kongremiz, tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; işçilerin, emekçilerin, göçmenlerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların, tüm inanç topluluklarının, yaşam alanları tahrip edilenlerin buluştuğu ortak bir mücadele zeminidir."
*Güncellenecek.
(EMK)










