Bu yazı yazıldığı ana kadar Yunanistan'da 60'a yakın vatandaşın hayatını kaybettiği tren kazası nedeniyle ilân edilen ulusal yas çerçevesinde, Selanik Belgesel Festivalinin 2 Mart Perşembe akşamı için öngörülmüş açılış töreni iptal edildi. Halkın büyük tepkisine ve protestolara yol açan kaza yüzünden Yunanistan hükümeti de çalkalandı.
Mükemmel hizmet sunma iddiası diğer Akdeniz ülkeleri siyasetçilerinden kesinlikle geri kalmamasına rağmen, komşunun Ulaştırma Bakanı Kostas Karamanlis kısa zamanda istifa etti; polisin şiddetle karşılık verdiği, öfkesi dinmemiş protestocular "Kaza değil, cinayet" yazılı pankartlar taşıdı. Belirli ahlaki değerlerin görünürde korunduğu Yunanistan'da pişkinliği bir tarafa bırakıp "acaba hükümet de topluca istifa eder mi?" merakı baki.
Komşu memleketin genelinde Türkiye'yle Suriye'yi vuran deprem hakkında da halk her fırsatta keder ve endişe duygularını ifade etmeyi sürdürdüğü gibi yolladıkları yardımların ihtiyaç duyanlara ulaştırılıp ulaştırılmadığı hususunda da şüphe duymaya devam ediyor.
Böylelikle 25. Selanik Uluslararası Belgesel Festivalinin başlangıç seremonisi, etkinlik kapsamındaki konser ve kutlamalar iptal edilmiş oldu; açılış programında merakla beklenen film tarihî Olympion sineması salonunda törensiz şekilde seyirciyle buluştu.
Dünya prömiyeri Selanik'te gerçekleşen belgesel, çok yetenekli olmasına rağmen ortadan kaybolmuş flamenko dansçısı bir kadına odaklanıyor. Paloma Zapata'nın imzasını taşıyan 2023 İspanya-Almanya ortak yapımı 95 dakikalık "La Singla" adlı filmde Barselona'nın kenar mahallelerinde çok genç yaşta başlayan bir dans macerasına dahil oluyoruz.
Doğumundan kısa bir süre sonra duyma yetisini kaybetmiş filmin kahramanı, 17 yaşında flamenko dünyasında devrime yol açmış, 30 yaşında ise ortadan kaybolmuştu.
50 sene sonra genç bir kadın arşivlerde görüntülerine rastlayıp ona hayran oluyor ve şimdiye kadar izine hiç rastlanmamasının sebeplerini araştırmaya başlıyor. "La Singla" sanki bakışlarının ardında trajik bir gerçeği saklamakta, etrafa yaydığı tutku dalgaları dansın çok ötesine varmaktadır. "La Singla"nın kayboluşunun ardındaki gizemi çözmek üzere belgesel ekibiyle beraber yola koyuluyoruz...
Festivalin tanıtım klipleri
Tecrübeli belgeselci Marianna Economou'nun imzasını taşıyan festival tanıtım filmleri insanın ellerine odaklanıyor: Hayat kurtaran eller, seven eller, ıstırap çeken eller, çalışan, öldüren, raks eden eller. Sevecen, yorgun, buruşuk, kızgın eller. Tehdit eden, yaratan, isyan eden eller. Mutlu olan, sıkılan, güçlü veya söz dinlemeyen eller. Hayal kırıklığına uğramış, hapsedilmiş, ağrıyan eller. Diğer ellerle birleşen eller, dönüştüren, mahveden, bambaşka şekillere bürünen eller...
Gözde belgeseller
Etkinliğin Top Docs ve Open Horizons bölümlerinde geçen aylarda gösterime girmiş, muhtelif festival programlarına dahil olmuş ve ödüllerle taçlandırılmış filmler var.
Guy Davidi'nin imzasını taşıyan "Innocence" askerliğin insanlar üzerindeki tesirlerini irdelerken ordu odaklı bir sistemin zararlarına dikkati çekiyor.
"Jane Campion, the cinema woman" adlı filmle yönetmen Julie Bertuccelli meşhur sinemacıya saygı duruşunda bulunuyor.
Nobel ödüllü yazar Annie Ernaux oğlu David Ernaux-Briot ile kotardığı "The super 8 years" adlı filmde evlilik yılları sırasında amatörce çekilmiş görüntüler eşliğinde hassas dünyasının yansımalarını cömertçe paylaşıyor.
IDFA'dan ödüllü Lea Glob, yolu İstanbul'dan da geçmiş sanatçı Apolonia Sokol'un dünyasını "Apolonia, Apolonia" adlı belgesel aracılığıyla yakından takip edip seyirciyi heyecanlı bir yolculuğa sürüklüyor.
Anadolu'daki Ermeniler'e yönelik soykırımın ardından inanılmaz bir sinema macerasına dahil olduğumuz filmin adı "Aurora's sunrise", yönetmeni İnna Sahakyan.
Rüzgar Erkoçlar hakkındaki "Blue ID" adlı belgesel, Türkiye'de cinsiyet meselesine damardan bir bakış atıyor. Burcu Melekoğlu ile Vuslat Karan'ın imzasını taşıyan filmin kahramanıyla özdeşleşince toplumun nasıl çığırından çıkmış olduğunu derinlemesine idrak ediyoruz.
Kapanış filmi
Festivalin kapanışında gösterilecek film ise insanlarla evcil hayvanlar arasındaki münasebeti sevecen ve trajikomik yanlarıyla irdeleyen "My pet and me" adlı belgesel. Yönetmenliğini Johan Kramer'in üstlendiği 2022 Hollanda yapımı 77 dakikalık filmde birbirinden ilginç hayvansever fazlasıyla sevdikleri ve bağlandıkları evcil hayvanlarla arzıendam ediyor, aralarındaki sevginin manası ve boyutları ayrıntılarıyla kurcalanıyor. Yalnızlık, teselli, kayıp gibi olgulara hassasiyetle parmak basılırken seyirci gayet duygusal ve şefkatli anlara şahit oluyor, bazen de inanılması güç absürt dinamiklerle karşı karşıya kalıyor.
(MT/AÖ)