Günün birinde saniyeler süren bir pırt sesini duyup da mutluluktan havaya uçacağımı hiç düşünmezdim doğrusu. Malum, insan vücudundan gaz çıkışının gerçekleşmesi adap kurallarına tamamen aykırı kabul edilir; en iyi ihtimalle de mizah malzemesi olur.
Ama Melih Yusuf geldiğinden beri, sosyal etiketi bir kenara bırakıp, her gün heyecanla o kutlu sesi işitmek için akrobatlığın sınırlarını zorluyorum.
Bu kakaları ne yapmalı?
Bebeklerin kaka ve çişleriyle ne yapılacağı sorunu insanlık tarihi kadar eski. Aynı durum yetişkinler için de geçerli aslında, daha birkaç yüzyıl öncesine kadar bu soruna etkin bir çözüm bulunamadığı için insanlar hastalanıp ölüyordu. Hala da dünyanın pek çok yerinde sanitasyon ve hijyen koşulları sağlanamadığı için –başta çocuklar ve kadınlar- hayatını kaybediyor. Kentlerdeyse bu işe ayrılmış devasa kanalizasyon ve arıtma sistemleri var.
Bir bebeğin doğduktan itibaren kaka ve çişini ne yapacağı esas olarak yetişkinlerin sorunu. İlk eden tanıklık ettiğim üzere, o geldiğinde hiç çekinmeden bırakıyor. İklimin sıcak olduğu memleketlerde çıplak bırakılan bebeklerin anne-babaları durumu fark edip, olur olmaz yerlere bulaşmaması önlem almaya çalışıyordu. 19. yüzyılda bugünkü haline yakın bir şekilde bebek bezleri ortaya çıktı. Bebeklerin altı pamuk bezlerle sarılıp toplu iğneyle tutturuluyordu. 1887'de Amerika'da pamuk bezler seri olarak üretildi.
Ekolojik felaket
Bebek bezi geçen yüzyılda büyük bir atılım gerçekleştirdi. 1942'de İsveçli kağıt şirketi PauliStrom, lastik pantolonun içine bez yerleştirip ilk kullanılıp atılabilen bebek bezini icat etti. Dört yıl sonra Amerikalı bir ev kadını su geçirmeyen bezle dört ayrı patent aldı. Birkaç on yıl içinde şirketler işin içine girdi ve bebek bezi pazarı patladı. Daha sonra da bağlama şekilleri, emici malzemeler konusunda gelişmeler yaşandı ve bugüne geldik.
Son yıllarda ekoloji bilinci yaygınlaştıkça yıkanıp yeniden kullanılan bezler ve bir kullanımlık bezler arasındaki rekabet de yeniden canlandı. Bir bebek tuvalet eğitimini tamamlayana kadar ortalama 6 bin bez tüketiyor. Her gün binlerce bebeğin dünyaya geldiği düşünülürse, bu durum milyonlarca bebek bezinin çöplüklerde birikmesi demek.
Kullanılan plastik ve kimyasalların yarattığı kirliliğin yanı sıra araştırmalar, kullanıp atılan bebek bezinin üretiminin de daha fazla atık meydana çıkardığını gösteriyor. Taraftarlarıysa yıkanılan bebek bezlerinin de deterjan ve su sarfiyatı anlamına geldiğini vurguluyor.
Çocuğun ne zaman ve nasıl tuvalet eğitimi alması gerektiği konusunda farklı görüşler var. Yine de birçok çocuk iki ila dört yaşından itibaren gündüzleri altının bağlanmasına ihtiyaç duymuyor.
Alt değiştirme sanatı
Diyelim bir seçim yaptınız ve teoriden pratiğe geçme zamanı geldi. Alt değiştirmek doğuştan gelen değil, sonradan edinilen bir yetenek ve tehlikeli bir iş. Her şeyden önce keskin bir sezgiye sahip olmalısınız. Özellikle oğlan bebekler, en beklemediğiniz anda sizi hedef alıp vurabiliyor.
Melih Yusuf, yaklaşık bir aydır yaptığım çalışmalar sırasında en az dört kere çiş, bir kere de kakayla beni buluşturdu; bir kaç kez de ıskalayıp annesini, yatağını ya da halıyı buladı. Bunu, bir an bile gözünü kırpmadan, büyük bir soğukkanlılıkla gerçekleştirdi. Hatta bir keresinde o kadar sessizdi ki, ancak göbeğimde bir sıcaklık hissettiğimde duruma uyanabildim.
Kimyasal saldırı tehlikesini bertaraf etmek için ileri derecede el-göz koordinasyonuna ve birçok işi aynı anda yapabilmeye ihtiyacınız var. Bir yandan iki ayağından tutarak hafifçe havaya kaldırdığınız poposunu ıslak mendille temizlerken, diğer yandan şarkı söyleyerek ve pandomim sanatınızı icra ederek dikkatini dağıtmaya çalışmanız gerekli. Her şey göz açıp kapayana kadar bitmeli.
Kaka: Yine, yeni, yeniden
İhtiras ve tutkuyla emdiği sütün ona gaz ve kaka sancısı olarak geri dönüyor olması Melih Yusuf'un trajedisi olmalı. Gerçi bu durum onu emmekten geri tutmuyor. Henüz tam olarak gelişmemiş bağırsakları ve karın kaslarıyla kakaları dışarı itmek için ıkınırken, bir yandan da yüzünü bin bir şekle sokuyor, inleyen nameler eşliğinde kıvranıp duruyor.
Onu çalkalayıp, sırtını sıvazlayıp, masaj yapıp yardım ediyoruz ve büyük an geldiğinde Fatma'nın da, benim de yüzümde güller açıyor. O an, sızlanmayı bırakıp, kalın dudaklarını büzüp, yan gözle uzaklara bakmaya başlıyor ve... Evet, şimdi rahatız, iki saat sonra yeniden karnını doyurup yeniden ıkınmaya başlayana kadar.
Daha önce de yazdım, babanın yapamayacağı tek şey bebeğini emzirmek, bunun dışında her işin ucundan tutabilir. Melih Yusuf'un karnını doyurmanın dışında şimdilik birkaç başlıca derdi var; biri gaz ve kakadan kurtulmak, diğeri de uyumak. Onu gaz ve kakadan kurtarmak kimi zaman uzun saatler boyunca ayakta durup, kucağımda pışpışlamak demek.
Hemen her iki saatte bir emdiği, dolayısıyla da karnı ağrıdığı için, ben de gece uykumdan, dışarı çıkmaktan, televizyon izlemekten, kitap okumaktan hatta yemek yemekten fedakarlık ediyorum. Yine de, onun acı çekip ağlamaması ve küçük elleriyle sarılıp, başını göğsüme koyup uyuması için bu az bile.(EÜ/EZÖ)