*Otuz iki yıldır bilfiil cezaevindeyim. 2 Ağustos 2023 tarihinde cezam bitti ve şartlı salıverilmem gerekiyordu.
*Bunun için hiçbir hukuki engel yoktu ve hala da yoktur. Çünkü 3.5 yıl önce Urfa 2 Nolu F Tipi Cezaevinden Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevine sürgün edildim. Bu 3.5 yıl boyunca hakkımda ne bir disiplin soruşturması açılmış ne de herhangi olumsuz bir durum yaşanmamıştır.
*Ancak cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun, örgüt üyesi olduğum ve pişmanlık duymadığım için 3.5 yıl boyunca hep “kötü halli” olduğum yönündeki dayanaksız iddiasıyla tahliyem önce 2 Kasım 2023 tarihine kadar yani üç ay ertelendi.
*2 Kasım’da ise yine ve gerçek bir hukuki bir dayanak olmaksızın üç ay daha yani 2 Şubat 2024 tarihine ertelendi tahliyem.
*Sorun şu ki 32 yıllık zindan yaşamımda ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarım oluştu. Şu an ağır kalp hastasıyım. Birkaç yıl önce bypass ameliyatı oldum. Cezaevlerinin fiziki koşulları, tedavilerde yaşanan gecikmeler nedeniyle ameliyatla değiştirilen kalbimdeki üç damardan ikisi yeniden tıkanmış durumda.
*Bu damar tıkanıklığının tehlikesinin ne olduğunu hemen herkes bilir. İşin ilginç yanı şu ki bypass ameliyatından sonra üç kez anjiyo oldum.
*Son anjiyonun üzerinden 1.5 yıl geçti. Anjiyoda damarlarımda tıkanma olduğunu anjiyoyu yapan doktor söylemedi. 1.5 yıl sonra kontrol ve şikâyetlerim nedeniyle gittiğim başka bir doktor anjiyo sonucuna baktığında damarlarımda tıkanma olduğunu söyledi ek ilaçlar verdi.
*Günde 12 doz ilaç kullanıyorum. Son birkaç yıldır kalp spazmı ve küçük kalp krizi geçirmediğim gün yok gibidir. Şeker ve hipertansiyon hastalıkları da cabası.
*Diğer bir sağlık sorunum ise bel fıtığı ve disk kaymasıdır. Şu an yatalak konumundayım. Neredeyse ihtiyaçlarımın yüzde 90’ı oda arkadaşlarım tarafından yerine getirilmektedir. Oda iki katlı olduğu için merdivenleri inip çıkmak tam bir işkence.
*Sadece benim için değil oda arkadaşlarım için de öyle. Tekirdağ Şehir Hastanesinin uzman doktorlarının raporu ve yapılan tahlillerin sonucuna göre acil ameliyat olmam ve disk kaymasının felce neden oluyor.
Sözlerin sahibi Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan hasta mahpus Kasım Karataş.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta mahpuslar için düzenlediği "F Oturması"nın 607.’sini dernek binası önünde yaptı.
Açıklamada, hasta mahpus Kasım Karataş’ın serbest bırakılması istendi.
“Hukuksuzluğa son verin”
Hak savunucuları adına açıklamayı insan hakları savunucusu Ferit Barut okudu, şöyle dedi:
“Mevcut ceza infaz sistemi, hapishanelerde yaşam hakkı da dahil temel insan haklarına saygı göstermeyerek, ulusal ve uluslararası hukuku pervasızca çiğneyerek, baskı, şiddet ve her türlü keyfi yasaklamalarla, mahpusu kayıtsız şartsız boyun eğmeye zorluyor.”
“Tahliye engeliyle mahpusları terbiye etmek, mahpusların hak arama mücadelesini bitirmek istiyor. Öyle ki; bu hafta durumuna dikkat çekeceğimiz Kasım Karataş örneğinde de olduğu üzere, tahliye olması gereken engelli ve ağır hasta mahpusları bile ve özgürlük yanında yaşam haklarını da hiçe sayarak idare ve gözlem kurulunun “iyi hal” sopasıyla, pişmanlığa, itirafçılığa, biat etmeye zorluyor."
"İnsan hakları yanında mahpus haklarını da hiçe sayan bu uygulamaların gecikmeksizin önlenmesini ve bu hukuksuzluğa derhal son verilmesini istiyoruz.”
“607. F oturmamızda bu hafta, cezasını tamamladığı halde hukuka aykırı bir şekilde tahliye edilmeyen ve halen Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ağır hasta mahpus Kasım Karataş’ın durumunu sizlerle paylaşacağız.”
"Kalp ana damarlarının tıkalı olması nedeni ile 2016 yılında açık kalp ameliyatı olan 60 yaşındaki Kasım Karataş; Kalp yanında Şeker, Hiper Tansiyon, bel fıtığı hastası olup, bu hastalıklarına bağlı ciddi sağlık sorunları yaşamakta, omurilikte gelişen disk kaymasına bağlı olarak büyük oranda yatağa bağımlı olarak yaşamını sürdürmektedir.”
“Kişisel bakımını arkadaşlarının yardımı ile gerçekleştirebilen Karataş’ın hapishane koşullarına bağlı olarak yeterli tedavi ve bakım sağlanmadığı için sağlık durumu hızla kötüleşmektedir. Kasım Karataş serbest bırakılsın.”
(EMK)