Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Derneği ile birlikte düzenlediği yerel medya seminerlerinin yıl sonu değerlendirme toplantısında "resmi ilan" ve "özel yaşamın gizliliği de değerlendirildi.
TGC Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto'nun kolaylaştırıcı olduğu ve 17 gazeteci cemiyeti temsilcisinin katıldığı dünkü (22 Kasım) panelde bir sunum yapan TGC Hukuk Danışmanı Fikret İlkiz, Ceza Yasası'nın 1 Haziran 2005'te yürürlüğe girmesinden önce endişe duyduklarını belirttikleri düzenlemeler arasında 134. maddenin de bulunduğunu işaret ederek son günlerce sanatçılar Sezen Aksu ve Teoman'ın fotoğraflarını çeken iki muhabirin mahkum olduğunu anımsattı.
İlkiz: "Şöhret her zaman özel yaşamı ortadan kaldırmaz"
Toplumda çok yönlü tartışılan "özel yaşamın gizliliği" kavramında önceliğin "kamu yararı" ölçütüne verilmesini öneren İlkiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2004'te Monaco Prensesi Caroline'in fotoğraflarını ilgisiz yer ve koşullarda çekmesiyle ilgili gazetecilere açtığı davayı kazandığını hatırlattı; "kişi kamuya mal olmuş diye özel yaşamın gizliliği ortadan kalkmaz" dedi.
Özel yaşamın gizliliğinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesinde ve Anayasanın da 20. maddesinde güvence altına alındığını söyleyen İlkiz, TCK'nın 134. maddesinden bir gazetecinin 9 ay ile 4,5 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya bulunduğunu kaydetti.
İlkiz, "özel hayatının gizliliği" ile ilgili düzenlemelerde mahkemelere, hapis cezasını ertelerken, örneğin, bir gazeteciye geçici bir süre basında çalışmama veya iki yıl süreyle barınma imkanı olan bir kurumda çalışma cezası vermek gibi "seçenekli yaptırımlara" başvurma hakkının da tanındığını söyledi: "6 ay süreyle SSK'da yer silebilirsiniz de!"
İlkiz, TBMM Alt Komisyonu'nda bulunan Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki Yasa Tasarısı'nın gazetecileri çokça ilgilendirdiğini kaydetti; habercilerin 2009 yılında yayın yasaklarıyla yaşamak zorunda kalacaklarını öngördü.
Cillov: Yerel basının kaybı fazla olmadı
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Ertan Cillov da, resmi ilanlar konusunda bilgi verdiği konuşmasında, 4734 sayılı Kamu İlale Yasası çıkmadan önce 2004 ve 2005'te resmi ilan yayınlayan yerel gazete sayısı 800 civarında iken 2007 sonu itibariyle bu sayının bin 200'e çıktığını söyledi.
Resmi ilanların 195 sayılı kanun gereğince Basın İlan Kurumu'nun (BİK) şubesi bulunduğu illerde kurum aracılığıyla, şube bulunmayan yerlerde ise aynı kanunun 31. maddesi gereğince valilikler aracılığıyla yayımlatıldığına işaret eden Cillov, bu hafta meclisten çıkan değişiklikle ilgili "yerel basının pek fazla bir kaybı olmadığı kanaatindeyiz" dedi.
"Meclise sunulan tasarıda yerel basının ilanlarının azalması yönünde bir takım maddeler vardı. Basın meslek kuruluşlarının çalışmalarıyla bazı maddelere hükümler ilave edilerek yerel gazetelerin ihale ilanlarında mümkün mertebe az zarar görmesi sağlanmış oldu. (EÖ)