1 Mayıs İşçi Bayramı’nda İstanbul’da Taksim’e çıkmak isteyen Filistin için Bin Genç’ten Eda Koçak ve Deniz Mahir Akan gözaltında yaşadıklarını bianet'e anlattı.
Kaçak ve 17 arkadaşı o gün Taksim Meydanı’na girmek isterken gözaltına alındı. Dört gün boyunca Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü'nde tutuldular.
“2911 Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet ettikleri için gözaltına alınsalar da içlerinden 5 kişi, daha önce Filistin’e destek eylemlerdeki “Katil İsrail işbirlikçi Erdoğan” sloganından dolayı “Cumhurbaşkanına hakaret” ettikleri iddiası ile tutuklandı.
Gözaltındaki işkenceye dair darp raporu alan Deniz Mahir Akan ve Eda Koçak, sorumlular hakkında suç duyurusu yapacaklarını söyledi. İddialarını bianet'e anlatan Akan ve Koçak, “Baskılar, tutuklamalar ve işkenceler bizi yıldıramaz. Bu ülkeyi terk etmeyeceğiz. Bu memleketi kimseye bırakmayız, memleketimize sahip çıkacağız” diyor.
“Araçta işkence etmeye başladılar”
İlk olarak konuşan Eda Koçak, şunları söyledi:
"Biz 18 kişi 1 Mayıs'ta Taksim'deydik. Taksim iradesi gösterdik. Taksim'de işkenceyle gözaltına alındık. İşkence araçta başladı. İtiraz ettiğimizde de bizi daha çok işkence etmekle tehdit ediyorlardı.”
“Biz açlık grevindeydik zaten fakat yemek de vermediler. Bizi neredeyse 10-12 saate geçkin süreçlerde tuvalete dahi götürmediler. Çöp poşetleri veriyorlardı. Biz poşetlere tuvaletimizi yapmak zorunda kalıyorduk. Düşünün ortamda kameralar var. Tuvalet yapan arkadaşın etrafını battaniyeyle sarıyorduk. Sonrasında poşetleri bağlıyorduk, kenara koyuyorduk. Üç gün boyunca o şartlar altında yaşadık. ‘Biz adli suçlarla birlikte kalmak istemiyoruz’ diyorduk."
"Özellikle yine birçok arkadaş, regl olduğunda kanlar içinde kaldılar. Avukatlarımızın getirdiği hijyenik pedler bize verilmedi. Ailelerimiz ve arkadaşlarımız, bize yemek gönderiyorlar, kıyafet gönderiyorlar en temel ihtiyaçlarımızı gönderiyorlar, ancak polisler asla içeri almıyorlar. Biz ısrar ettiğimiz için ve eylem yaptığımız için sonunda pedleri vermek zorunda kaldılar.”
“Bir arkadaşımızın yüzünü yere ve otobüsün duvarlarına çaptılar”
Deniz Mahir Akan da Vatan Caddesi’nde Emniyet Müdürlüğü’nde tutuldukları nezarethanede kendilerine yapılanları anlattı:
“Mesela ben iki kişilik nezarethanede tutuluyordum. Yanımda politik olmayan bir mahpus vardı. Ben arkadaşlarımın yanında kalmak istediğimi söyledim fakat oraya geçirmediler. Tuvalete gitmek gerektiğini söylediğimde de izin vermediler. Fakat yanımda tutulan diğer kişiyi her istediği zaman tuvalete götürdüler.”
“Hastaneye götürürken de işkence ettiler. Ters kelepçe taktılar. Sürekli olarak küfür ediyorlardı. Birçok arkadaşımızın kolları kelepçeden dolayı kanıyordu. Saatlerce ters kelepçe ile bekletildik.”
“Hastaneye götürdüler. Ve biz saatlerce ters kelepçeli bekledik. Artık kollarımız ağrıyordu. Bir arkadaşımız bu duruma itiraz etti. Kafasını duvara vurup ‘sen bir şey söyleyemezsin. Ne istersen onu yaparım dedi bir polis. ‘Kimsenin haberi bile olmaz’ dedi. Arkadaşı, otobüse doğru getirirken kafasını yere doğru sürttüler, kafasını aracın kapılarına vurdular.”
"Arkadaşlarımızı geri alacağız"
Eda Kaçak ve Deniz Mahir Aka, tutuklamaların asıl nedeninin gözdağı vermek olduğunu söylüyor:
“5 arkadaşımızı bu insanlara gözdağı vermek için burada toplanmış Beşiktaş Meydanı'na toplanmış Filistinli için slogan atan arkadaşlara gözdağı vermek için tutukladılar. 5 arkadaşımızı ve geri kalan 33 arkadaşın hepsini de geri alacağız. Bu ülkeyi kimseye bırakmayız zaten. Öyle bir şey yok. Devrimciler bu ülkenin asıl sahipleridir. 38 arkadaşımızın hepsini de teker teker alacağız. Bize kimse gözdağı veremez. Devlet 3-5 tane üniversiteli gençten korkuyor. Korkmaya da devam etsin. Korksun.”
Filistin için Bin Genç’ten Dilan Tekin: Kısıtlama kararı göz boyamak için
Filistin İçin Bin Genç'ten oturma eylemi: Filistin mücadelesi yargılanamaz
(EMK)