Kosova'nın Prizren şehrinde düzenlenen uluslararası belgesel ve kısa film festivali başlıyor. Balkanlar’ın en kapsamlı belgesel etkinliklerinden Dokufest bu sene 4-12 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Dünyanın çeşitli festivallerinde boy göstermiş çeşitli eserler dışında dünya prömiyeri Prizren'de yapılacak birçok yapım da Dokufest 2017'de yer alıyor.
Uluslararası kısa film yarışmasındaki Türkiye yapımı Hevêrk (Çember/The Circle) Rûken Tekeş imzasını taşıyor. Cannes Film Festivali’ne de katılmış olan 14 dakikalık film Mezopotamya'da farklı etnik köken, farklı din ve farklı dillerden çocukların arasında yaşayan Zelal'e odaklanıyor. Ezidi Kürtlerinden kız çocuğu Zelal okula devam ederken Türkçe hocasının dersinde hayatını değiştirecek bir olayla karşı karşıya kalıyor.
Osmanlı kasabası atmosferini nispeten koruyabilen Prizren festival sırasında bir çekim alanına dönüşüyor, film gösterimleri dışında sergiler, paneller, konserler ve partiler sayesinde hareketli günler yaşanıyor.
İnsan hakları ve çevre belgeselleri dışında müzik konulu filmlerle, çocuklara yönelik yapımlarla da etkinliğin programı zenginleştirilmiş durumda.
Birleşik Krallık'tan tecrübeli avangart sinemacı John Smith'e ayrılmış bir retrospektif bölüm de var Dokufest'te. Lefkoşe'den görünen Beş Parmak Dağları’ndaki bayrak bir sanat enstalasyonu gibi değerlendirilmiş.
2010 yılı yapımı 8 dakikalık filmin fragmanında görülebileceği gibi Kıbrıs Rumları'nın damlarından da izlenebilen bayrağın gün batımında geçirdiği değişim hipnotik bir sekansa dönüşmüş.
Festivalin kataloğunda Flag Mountain (Bayrak Dağı) adlı eserle ilgili tanıtım yazısında devasa sembolle ilgili milliyetçilik vurgusu şaşırtıcı olmasa gerek.
Dokufest 2017'nin kısa belgeselleri arasında Türkiye/ABD ortak yapımı If Only There Were Peace (Ah Bir Barış Olsaydı) adlı deneysel yapım da var. Geçtiğimiz Haziran ayında Sheffield Doc/Fest'te uluslararası prömiyeri gerçekleşmiş olan yapımın yönetmen hanesinde Deniz Tortum ve Carmine Grimaldi adlarını görüyoruz. Türkiye kırsalında Kürt-Türk çatışması hakkında çekilmekte olan kurmaca bir filmin ekibini izleyen belgeselciler ironik yanı ağır basan görüntüleri 30 dakikalık film için montajlamış.
Sekanslar defalarca denenip bir türlü istenen sonuca ulaşılamazken, film setinde "barış" kelimesi adeta bir mantra haline geliyor, şiddetten muzdarip coğrafyada huzur dolu günlere duyulan özlemin ifadesi oluyor.
Birbirinden ilginç mekânların ev sahipliğinde Dokufest, yazın ortasında bir sinema vahası niteliğinde. Belgesel piyasasında sezon boyunca dikkat çekmiş birçok eserin arzıendam ettiği program, festivalin siyasi duruşunu her geçen sene pekiştiren bir bilincin meyvesi. Coğrafyamızda sıcaklıklar tahammül edilemez seviyelere ulaşırken, iki adım ötede temiz dağ havasına, çeşmelerden akan buz gibi suya, hatta geceleri gayet serin esebilen yaz rüzgârına kavuşmak için mutlaka değerlendirilebilecek bir fırsat. (MT/EKN)
Dokufest'in programı hakkındaki ayrıntılar için tıklayın.