ENGLISH
KURDÎ
biamag
Haberler
Yazarlar
Galeriler
Dosyalar
Kitaplık
Kategoriler
ENGLISH
KURDÎ
bianet
biamag
english
kurdî
BÖLÜMLER
Haberler
Yazarlar
Özel Dosyalar
Projeler
Kitaplık
Galeriler
Sitede Ara
KATEGORİLER
SOSYAL MEDYA
Facebook
Twitter
Youtube
Instagram
RSS
E-bülten
KURUMSAL
Hakkımızda
İletişim
KVKK Politikası
Gizlilik Sözleşmesi
Şadiye Dönümcü
Sayfa 11
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
"Hasar Almış Gemilerin Gururu Bile Kapalı Tersanelerde Korunurken…"
Palyatif Bakım hastanın yaşamını düzenli sürmesini ve bitmesini sağladığı gibi, yakınlarının da yükünü azaltan bir bakım türü. Ağrı çeken biri olmak da, ağrı çeken sevdiğiniz için hiçbir şey yapamamak da zor.
29 Nisan 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Sessizce Haykırdıkları Halde, Seslerini Duyuramayınca...
Hayatın hangi hal(ler)i bireyi sıkıştırır? Hayatın sıkıştırdığı bu bireyler neden kendi bedenine böylesine şiddet uygular? Aile içi şiddetin toplumsal şiddeti beslediği, toplumsal şiddetin aile içi şiddeti beslediği günümüzde, sorununu bireysel olarak çözemeyince, nihai çözüm olarak kendi bedenine şiddet uygulaması ne acı!
24 Nisan 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Bismilli Samet! "Haydi, Dile Bizden Ne Dilersen"
Samet, dokuz yaşında. Çinçin'de oturuyor. Babası Sincan Cezaevinde, annesi gündüzleri Dışkapı'da yaşlı bir dedeye bakıyormuş. Beş ve üç yaşındaki kız kardeşlerine komşu Gülsün Teyze göz-kulak oluyormuş. İki yıl önce gelmişler Ankara'ya. "Aslında Diyarbakır-Bismilliyiz" diyor. "Samet n'apcaksın 23 Nisan'da" diyorum, anlatıyor...
23 Nisan 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ YAZDI
Ebeveyne Yabancılaş(tır)ma Sendromu Üzerine: Ağırlaştırılan Bedel
Biraz daha büyüse kızım, ilişkilerimiz düzelecek biliyorum. Bu çocuk yarın ergenliğe girecek. Mevcut sorunları çözülmeli ki; yenileri karşısında güçlenebilsin. Bir insan, baba olmanın bedelini bu kadar ağır ödemeli mi? Boşanmış bir çiftin çocuğu olmanın bedeli bu kadar ağırlaştırılır mı?
17 Nisan 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ’DEN
Güleser Abla: Hayatının En Güzel Yaşlarındaki Kadın
Bu yaşlarda en zor şey; hayal kurmak. Hiç yapılmaması gerekenler de kendi yaşantını başkalarıyla karşılaştırmak. Yapılması gereken ise seni mutsuz eden insanlarla birlikte olmamak.
10 Nisan 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
"Yollarda" Yaşananlar Sadece Öldüğümüzde Unutulabilir
"Yollarda", geçmişte yaşananları ötelemeyi ya da yok saymayı öğretmeye çalışanlara inat, geçmişin sadece ölerek unutulabileceğini -bir kez daha- anımsattığı için izlenmeli. Derinlerimizdeki şeylerin ayrımına varıp kendimizi anlamayı, "Ben"imizdeki yara(ların) kabuğunu kopartmamızı sağlayan oyun bittiğinde de insan yeni acıtmalar için cesaretlenip kabuk kopartmağa devam ediyor.
3 Nisan 2010
18-24 MART YAŞLILIK HAFTASI
Yaş, Yaşam, Yaşlılık Üzerine - II
Evet ölüm yaşlılardan uzun süre uzak kalamaz. Ama onca yıl yaşayıp da ölümün küçümsenmemesi gerektiğini anlamayan yaşlıya yazık. Ölüm ruhu tamamıyla yok ediyorsa, üzerinde durmaya değmez yok
18 Mart 2010
18-24 MART YAŞLILIK HAFTASI
Yaş, Yaşam, Yaşlılık Üzerine...
Yaşlanmaya ilişkin en güzel dizeleri kanımca Karacaoğlan yazmış: "Sakal seni matkap ile yolayım, / Bir kız bana emmi dedi neyleyim."
15 Mart 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
"Kasırgada Sürüklenen Sağanak Dolu Yığınlar da Olsak"
"Biraz Ben, Çokça Biz, Biraz Özlem, Çokça Keyif" başlıklı yazıma Ben, Çokça Biz, Biraz Özlem, Çokça Keyif, bu tür deneyimi olanlar telefonla, e-posta yoluyla ya da bizzat görüşme yoluyla ses verdi. Geçmişte yatılı okumuş ve hala okumakta olan herkesi sevgi ile kucaklıyorum.
13 Mart 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Biraz Ben, Çokça Biz, Biraz Özlem, Çokça Keyif
Ola ki bir araştırmacı yatılı okulda okuyanların yalnızlık ve terk edilmişlik duygusunu araştıracak olursa, bir 'yatılı okul havarisi' olarak benim duygu ve düşüncelerimi de kaale alır belki diye yazmak istedim: Yatılı okul; ille de dostluk, arkadaşlık demek. İlle de dayanışma, paylaşım demek. İlle de başkalarına saygı ve sevgi demek.
6 Mart 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Hayatla Karşılıklı Terleyene Kadar Yakantop Oynamak
Evlilik bir oyun, iki kişilik bir takım oyunu; hem ben, hem sen, hem biz olarak oynanan... Peki ya oyun şekil değiştirip 'yakan top'a dönüştüğünde... Koşullar değişip 'yakan top' daha da 'yakar' hale geldiğinde, taraflardan biri ya da her ikisi oyunun bitmesini isteyip de hak(i-e)m devreye girdiğinde...
27 Şubat 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
"Yakında, Üç Vakte Kadar"
Bir süredir Bahar - Pınar'ın 'anne'si olarak; eğitimli işsizlik olgusunu çok içeriden yaşar oldum. Kendi kendime "Yaşamı tanımak için daha çok vakitleri var" desem de -yine de- içim acıyor ve "Neren acıyorsa canın ordadır" diyen anacığımı hatırlıyorum sıkça.
20 Şubat 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
Siz Ne Yapıyordunuz Dün Akşam Mutfakta?
Mutfak pencerelerinde kadın siluetlerini görünce hatırladım İnci Gürbüzatik Hoca'nın sözünü: "Gece bakın evlerin pencerelerine; mutfakların ışığı yanar. Bilin ki; öykü yazıyordur o mutfağın kadını"..
13 Şubat 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Durum Vahim: Çocuklar Kaçı(rılı)yor
Kaçma-kaçırılma olayları son yıllarda mı arttı? Bilemeyeceğim. Bildiğim; öncelikle aile içi şiddet ve çocuğa yönelik şiddet konusunda toplumun farkındalığının artmasının ve davranış değişikliğine gitmesinin gerektiği.
6 Şubat 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
İstiap Haddini Aşanlar Çoğalıyor (Mu?)
Sokaklar yüzü asık insanlarla, otobüsler ifadesiz yüzlü insanlarla dolu. Sinemada izlediğiniz filmin en komik sahnesinde salona yayılan gülme sesleri cılız ve ürkek. İşyerimizde, evimizde iletişim arızaları yaşanıyor. Kendi içimizde oluşan arızaların minvali ise bambaşka. Peki, teslim mi olacağız bu gidişata?
30 Ocak 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Sevdiklerine Azami, Kendine Asgari İtina Gösteren Kadın
İnsan yaş aldıkça yaşantı ve deneyim biriktiriyor. Derken bir gün kafasına bir taş -düşüverince kendine bakıyor ki, o da ne? Meğer başkaları için yaşıyormuş. Hep 'kan kusup, kızılcık şerbeti içtim' diyormuş. Meğer yürümek yerine koşuyormuş hep...
23 Ocak 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
İtiraf Ediyorum; Ben Bir "Tu Kaka Kız"ım
Yedinci sınıftayken rehber öğretmenimin anneme "Yeşer; otorite karşıtı. Tüm öğretmenleriyle sorun yaşamasının nedeni de bu. Bu tip çocukları kendi haline bırakmak en doğrusu; sistem izin verse!" mealinde bir şeyler söylediğini öğrenen a'nanem "Yani bırakalım da anarşist mi olsun bu çocuk" demiş.Ehhh, anarşist olamadım ama iyi bir "tu kaka" kız oldum, hiç değilse.
16 Ocak 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
"Nedensiz Çocuk Ağlaması Olmaz"
Her yeni yıl; umut demek. Umutsa, hayatımızın zenginleşmesi demek. 'Uzak ihtimal'lerin 'yakın ihtimal'lere dönüşmesini beklemek demek. Umut; önümüzdeki yola açılan -aslında- bir sürü yol daha olduğunu görmek demek.
2 Ocak 2010
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Benim Annem "Çıtkırıldım"
Bir insanın tüm gün yaşlı ve demanslı biriyle yaşaması çok zor. Bakıcımız Pembe Hanım bizi bırakıp kaçmasın diye, elimizden geldiğince nefes almasını sağlıyoruz. Yaşadığımız günlük sıkıntılar bizi yoruyor elbette. Çaresiz kaldığımız zamanlar olduğunu da itiraf etmeliyim. Annemin bu kırılganlık ötesi "çıtkırıldım" hali içimi(zi) acıtıyor.
26 Aralık 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
"Tanrı, Bizi Kendi Cenderemizden Korusun!"
İşte "hayatını sıkıştıranlar" ya da "hayatını genişleten ve esnetenler"in tepkileri özetle böyle. Son ve en anlamlı bu yazıyı yazarken 'Ege Kuşu'mdan geldi. "Tanrı bizi kendi cenderemizden korusun!" Bu doğru lafa söylenecek tek şey: A-Mİ-NNNNN.
19 Aralık 2009
bianet'i sosyal medyada takip edin,
önce siz öğrenin.
facebook
twitter
youtube
instagram
bianet bültene abone olun
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
En Güzel Yaştaki İnsanlar
Onlar zaman ve mevsime bağlı kalmaksızın geziyor, bilmediği tatları deniyor. doğal yaşamak istiyorlar. En güzel yaşlardaki insanlar 'özel bir tüketici grubu' olarak kabul edilmekten, kendileri için çok yönlü yeni düzenlemeler yapılmasından hoşnut.
12 Aralık 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
"E-lim- Siz- de... E-be-len-di-niz!"
Güven Tunç'un kitabı "Elimsende" bir insan hakları aktivistinin elinden çıkma. Kitapla; bildirgelerdeki hakların daha sade ve anlaşılır bir dille ifade edilmesi amaçlanmış ve bu çok da iyi kotarılmış. Ben bu kitap tanıtım yazısıyla sizi ebeliyor ve avazım çıktığı kadar bağırıyorum "Elim sende (sizde)"
5 Aralık 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Farkında mısınız? Yaşlı Kadınlar da Şiddet Mağduru
Yaşlı kadınlar şiddet mağduru. Hastane-bakımevi-huzurevindeki kadın yaşlılar, evinde yalnız yaşayan kadın yaşlılar, yoksul olan kadın yaşlılar, bakıcısı olan kadın yaşlılar, dul kadın yaşlılar, zengin kadın yaşlılar, başkasına bağımlı kadın yaşlılar, fiziksel problemi olan kadın yaşlılar...
28 Kasım 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Yaşlı Bir Kadın Kendi Kendine Şiddet Uygular mı?
Kadına ya da yaşlılara veya yaşlı kadınlara yönelik şiddetle mücadele çalışmalarında kendi kendine şiddet uygulayanların esamisi okunmaz pek. Oysa onların sayıları hiç de az değil...
27 Kasım 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'DEN
Hayat Geniştir, Esnektir Aslında...
"Bak" dediler "İçte dışta yalnızız. Her an kendimizle -düşük yoğunluklu da olsa- çatışma halindeyiz. Kendimizi ifade edemez olduk. Sorgulama yeteneğimizi de yitirdik. Durağanlıktan yakınıyoruz ama değişimden de ürküyoruz. İlgisiziz. İçimiz dışımız kirlendi.
14 Kasım 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
Çemberin Üzerinde Dolanıp Duranlar Üzerine
Sibel gündüzün giyinip süsleniyor...Sanırsın ki; kül kedisi prenses... Selin kimseyi takmıyor. Bu evde çocuk "hött" diyor ana-babasına...Sibel, bir alem bu aralar. Her şeyi boş vermiş gibi. Gözlerinin feri yok. Dalgın... Damat iyidir aslında. Bana saygılı. İçkiyi sevse de; zararı kendine.
7 Kasım 2009
bianet'i sosyal medyada takip edin,
önce siz öğrenin.
facebook
twitter
youtube
instagram
bianet bültene abone olun
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
Kaybolan Yalnızca Çocuklarımız Mı?
"Kaybolan çocuklar" gerçeğine ilişkin bireysel ve toplumsal duyarlılığımız artmalı ve bu konuyu hepimiz görev addetmeliyiz. Çünkü kaybolan sadece çocuklarımız Ali, Hüseyin, Ahmet, Sevil, Gül, Ayşe, Ziya, Zehra(lar) değil. Farkında mısınız? Toplumsal güvenimiz ve değerlerimiz çoktan kayboldu.
24 Ekim 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
Sedanter Yaşayıp, Gidiyoruz İşte...
İki yol var önümüzde. Ya hareketli ve dolayısıyla daha sağlıklı bir yaşam. Ya da böyle sedanter bir yaşam; elbette ağrılar, sızılar, yükselen kan değerleri, kireçlenmeler ve eklenen kilolarla birlikte. Tercih bizim.
17 Ekim 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
Yaz Gidince Gider Mi Akıllar Baştan?
Eşlik ediyorum sanatçıya "Mevsim biterken böyle aşklar da biter / Başka biriyle başka, başka şehirler / Yaz yaklaşınca düşer akıllar başa / Sonra postacılar işe, yağmurlar bitince"...Soruyorum kendime rengahenk çaba harcayarak: "Yaz Gidince Gider Mi Akıllar Baştan"
10 Ekim 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
Yaşlılık: Çemberin İçinde ya da Dışında Olma Hali
'Onurlu bir yaşam hakkı' olan bu yaşlı insanların bizden beklentisi; kendilerine saygı duyulması. Neden mi? Onlar ayrımcılığa maruz kalıyor, kamu binaların rahat ulaşamıyor, temel sağlık hizmetlerine erişmekte zorlanıyor...
3 Ekim 2009
1 EKİM DÜNya YAŞLILAR GÜNÜ
Onlar Kaale Alınmalı, Çünkü Onlar Yaşlı
Hayatın her alanında ayrımcılığa maruz kalan yaşlanan insanların -başta kendilerine- yabancılaşmaması, yoksullaşmaması ve yoksunlaşmaması için onlar toplumsal hayatın içinde olmalı. Toplumsal hayatın dışladığı yaşlıların bizlerden beklentisi sadece "kaale alınmak."
1 Ekim 2009
ŞADİYE DÖNÜMCÜ'den
Bayramlar; Vesiledir Aslında...
Başka mahallelerden gelen ve rastgele çaldıkları zillerle kendilerine açılacak kapılardan şeker-bozuk para geleceği umudu taşıyan çocuklar için bozuk para ve düğme şeker hazırladığımızda fark ederiz büyüdüğümüzü.
19 Eylül 2009
1
...
9
10
11
12
13
...
17
GÜNCEL
bianet'ten bildirimler
bianet'in özel bildirimlerine izin vererek önemli gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.
Sonra Hatırlat
İzin Ver