İnsanlar doğuyor, büyüyor, sonra da -bir şekilde- evleniyorlar.
Sonra... İsterlerse -bazen de sehven- çocuk sahibi oldukları gibi menkul ve gayrimenkul -ve evcil hayvan da- ediniyorlar.
Sonra...
Zina, hayata kast, kötü ve onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürdürme, terk, akıl hastalığı, evlilik birliğinin sarsılması, alay etme, aşağılama, küçük düşürme, tükürme, küçümseme, başkalarıyla karşılaştırma, hırsızlık yapma, iftira etme, çocuğun kendisinden olmaması, sapık ilişkiyle suçlama, 'kız çıkmadı' diye suçlama, sadakatsizlikle suçlama iktidarsızlıkla suçlama eşini sevmediğini söyleme, eşinden soğuduğunu söyleme, başkası ile evleneceğini söyleme, aile ile görüştürmeme, eşini tehdit etme, aile yanına bırakma, evden kovma gibi sebeplerle...(**)
Ya da yurt dışına yanında götürmeme, üvey çocuğa kötü davranma, doğumunda ilgilenmeme, sebepsiz intihara kalkışma, evi sık terk etme, ağız ve vücut kokusu tedavisinden kaçınma, beden temizliği ile ilgilenmeme, bağımsız konut sağlamama, çalışmama, cinsel ilişki kuramama, cinsel ilişkiden kaçınma, sevgilisini unutamadığını söyleme, evlilik dışı çocuğu olma, eşini dövme, eşini kesici aletle yaralama, aşırı içki kullanma ve imam nikahlı yaşama gibi sebeplerle birliktelik sekteye uğruyor.(**)
Sonra...
Taraflardan birinin istemi ya da her iki tarafın anlaşmasıyla boşanma süreci başlıyor. Yıpratıcı, yorucu ve yıkıcı olan bu süreçte her çift farklı sıkıntılar (çocukların velayeti, çocukları görme hakkı-süresi-günü, menkul ve gayrimenkul paylaşımı, nafaka-tazminat miktarı vb.) yaşıyor.
Sonra...
Boşanma -bir şekilde- gerçekleşiyor. Başlayan yeni süreç -hele çocuk(lar) varsa- daha da yıpratıcı, yorucu ve yıkıcı.
Bu yazıyı okuyan herkes yukarıda sözünü ettiğimiz süreçlere -bir şekilde- dahil olmuştur; bizzat ya da tanıklık ederek.
Şimdi; gelelim yukarıdaki satırları niye yazdığıma...
Gazeteden "İtalya'daki boşanma davalarında çocukların velayetinden çok evcil hayvanların paylaşımının sorun olduğu, evcil hayvanların boşanma sonrası bakımını kimin üstleneceği ile ilgili anlaşmazlıkların boşanma süresini uzattığını, yargıçların bu tür boşanma davalarında Hayvanseverler Birliği'ne konuya ilişkin bilgi almak ve çözüm bulmak için danıştıkları"na ilişkin haberi okuyunca yazmak istedim öylesine.
Evlilik bir oyun, iki kişilik bir takım oyunu; hem ben, hem sen, hem biz olarak oynanan... Bu oyunun kuralları her evde farklı işliyor olsa da...
Başlangıçta rekabete yer verilmeyip dostluk ve dayanışmaya önem veriliyor olsa da...
Oyundan bıkıldığında ya da taraflardan biri oyunbozanlık yaptığında ya da taraflardan biri başkalarıyla oyun oynamağa kalkıştığında ya da oyun için yeni kurallar konmağa çalışılıp da diğeri kabul etmediğinde oyun şekil değiştirip 'yakan top'a dönüştüğünde...
Koşullar değişince 'yakan top', daha da 'yakar' hale geldiğinde, taraflardan biri ya da her ikisi oyunun bitmesini isteyip de hak(i-e)m devreye girdiğinde...
Önceden "yuva" iken artık "ev"e dönüşen mekanın içindeki eşyaları, o güzelim çocukları, birlikte edinilen malı mülkü paylaşmak için tarafların her biri kendine -ve diğerine- yakışmaz tavırlar sergilediğinde...
Birden -ya da yavaş yavaş - her şey çir(kin-kef)leştiğinde...
Oyun artık taraflardan birini ya da her ikisini -çok- terletir olduğunda...
Top artık taraflardan birini ya da her ikisinin canını -çok- yaktığı bu durumda, her şey -çocuklar dahil- paylaşılıp da, evcil hayvanlar paylaşılamıyorsa "Mühim olan insanlık mı? demeli acaba bilemedim valla. (ŞD/BB)
*Şadiye Dönümcü. sosyal hizmet uzmanı. dosadoster@gmail.com
**Bu sebepler Yargıtay 2. Hukuk Dairesi üyesi Ömer Uğur Gençcan tarafından yapılan Yargıtay'dan çıkan emsal kararları ve içtihatları da dayanak alan, 'Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku' adıyla kitaplaştırılan çalışmada yer alan "ülkemizde en sık rastlanan 45 boşanma sebebi"dir.