Kuzey Suriye’de Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolündeki alanlara yönelik dün (5 Ekim) Türkiye’nin başlattığı hava saldırılarında Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre sivil yerleşim yerleri, barajlar, elektrik santralleri ve sulama şebekesi gibi kamusal tesisler kalıcı hasar gördü.
ANHA'nın haberine göre saldırılarda 29 alan ve köy, üç elektrik istasyonu, dört petrol, iki su ve bir benzin istasyonu bombalandı ve az 10 sivil hayatını kaybetti.
Bu sabah ise 11 kente düzenlenen ev baskınlarıyla Türkiye genelinde 75 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eş Başkanları da var.
11 kentte 75 gözaltı
“Savaş suçu”
Türkiyeli sol/sosyalist partilerden bazıları ve siyasiler ise "Kürt sorununun savaşla çözülemeyeceğini" söyleyerek operasyona ve gözaltılara tepkilerini dile getirdi. Tepkilerden bazıları şöyle:
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP): “Kürt halkına dönük savaş, gözaltı ve tutuklama saldırılarına karşı halkların barış mücadelesini yükseltelim! İktidarın savaş politikalarını reddediyoruz. Saldırılar derhal durdurulsun, gözaltılar serbest bırakılsın!”
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP): “Rojava ve Başur'a yönelik hava harekatları haklarımızın ortak geleceğine hizmet etmiyor. Sivil yaşam alanlarına ve üretim merkezlerine yönelik bombalamalar halklarımızın ortak geleceğini baltamaktan başka hiçbir işleve sahip değildir.”
Emek Partisi (EMEP): "AKP iktidarının Kürt düşmanlığı üzerinden içerde şovenizmi besleyerek baskıcı rejimini tahkim etmesi, dış politikada ise yayılmacı emellerinin dayanağı yapması yeni değildir. Kürt düşmanlığı ve Kürt sorununu silahla çözme tercihi hep devrede oldu bugün de uygulanan politika budur. Terörle mücadele adı altında açıkça sınır ötesi operasyonlarla sivil yerleşim yerleri, halkın gereksinimlerini sağlayan, alt yapı, üst yapı tesisleri, enerji tesisleri bombalanıyor.
"Ülkenin güvenliği komşu ülkelerle dalaşarak, çatışarak sağlanamaz. Bir güvenlik sorunu aranıyorsa; 10 Ekim Gar katliamı dava dosyasına bakıldığında, belgelere de geçen güvenlik açıklarının neler olduğu, nasıl oluştuğu, IŞİD çetelerinin ülkeyi nasıl yol geçen hanına çevirdiği ve nasıl gözyumulduğu görülecektir."
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD): “İktidarın, Kürt sorunun çözümünde barış politikaları yerine geliştirilen savaş politikaları kapsamında Rojava halkının yaşam alanlarına ve sivillere dönük saldınları her gün en temel hak olan yaşam hakkı başta olmak üzere birçok hak ihlaline sebep olmakta, Türkiye'nin taraf olduğu Cenevre Sözleşmesi kapsamında savaş suçu niteliği taşımaktadır.
“Bizler sivil halklara dönük saldınları asla kabul etmiyoruz. Rojava’ya dönük, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı saldırılara derhal son verilmelidir.”
“HDP'li dostlarımız serbest bırakılsın”
Sosyalist Mücadele İnisiyatifi / İzmir: “İktidar Rojava'da imha saldırılarıyla işgale ve savaşa girişirken, demokrasi mücadelesi veren Kürt siyasetine ve halkların ortak özgürlük mücadelesine yönelik siyasal soykırım operasyonlarına devam ediyor Faşizme karşı omuz omuza! HDP'li dostlarımız derhal serbest bırakılsın!
Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca: “Savaş konsepti sadece Kürt halkının değil Türkiye emekçi sınıfının da sorunudur. Krizlerle sıkışan ve yoksulların isyanını bastıramayan iktidar çareyi milliyetçi savaş konseptinde buluyor. Halkların barışı tüm Türkiye işçi sınıfının ve yoksullarının tek çıkar yoludur. Savaş politikalarına dur diyelim.”
26. Dönem Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Ferhat Encü: “Dünyanın bu zorbalığa sessiz kalması iki yüzlülüktür. Sivil yerleşim yerlerinin bombalanması insanlık suçudur! Bu suça sessiz kalmak suça ortak olmaktır. Üzerine bomba yağdıranlar İŞİD barbarlığını ortadan kaldıranlardır. Bütün dünya o onurlu insanlara borçludur.”
(TY)