TEKEL işçileri, hükümetten adım atmasını isteyen altı sendika konfederasyonundan*, uzlaşma sağlanamaması halinde, genel grev kararı bekliyor.
Ankara'daki soğuk havada sürdürdükleri direnişlerinin 43. gününde bianet'in görüştüğü TEKEL işçileri Reşat Çaksu, Müzeyyen Yalçın ve Cuma Aras, taleplerinin yalnızca özlük haklarının korunması olduğunu, bunu toplumun da gayet iyi anladığını, haklarını alana kadar direneceklerini söylüyor.
Hükümet, kapatılan TEKEL yaprak tütün fabrikalarındaki işçileri, 4C denen düzenleme kapsamında, iş güvencesiz, düşük maaş ve sendikal haklardan yoksun olarak diğer kamu işletmelerine 31 Ocak'ta aktarmak istiyor. Hükümet, TEKEL işçilerinin direnişi sonucunda bu düzenlemenin esasını değiştirmemiş, ancak küçük iyileştirmeler yapmayı kabul etmişti. Konfederasyonlar, hükümete kararını değiştirmesi için bugün saat 17:00'ye kadar süre vermişlerdi. Başbakan başta olmak üzere, hükümet yetkilileri olumsuz açıklamalar yapmıştı.
"Direncimizi ne soğuk kırabilir ne de Başbakan'ın sözleri"
Çaksu, 19 yıldan fazladır TEKEL işçisi. Diyarbakır'da bakım işçisi olarak çalışıyormuş. "İnsanların direnicini ne soğuk kırabilir ne de hükümetin açıklamaları. Sonuç alana direneceğiz" diyor.
"Aslında hükümetin ne söylediği bizi çok bağlamıyor. Biz işimizden, aşımızdan oluyoruz. Talebimiz sadece var olan haklarımızı korumak.
"Bence toplumsal muhalefetle birlikte, genel grevin koşulları oluştu. Konfederasyonların kararıyla hükümeti uyarmak için bir günlük genel grevle iş bırakılabilir. Sonuç alınamazsa büyüyerek ilerleyebilir. Kamuoyuna da söylüyoruz: Sonuç alana kadar gitmeyeceğimize inanmışız, kararlıyız. Sizlerin de inanmasını istiyoruz."
"Direniş hükümetin psikolojisini bozdu"
Müzeyyen Yalçın, 13 yılı Batman'da, kalanı Diyarbakır'da, 21 yıldır TEKEL'de üretim işçisi. Eşi bir süredir rahatsız. Evi tek maaşla geçindiriyorlar. Üç çocuğu açlık grevine girecek diye kaygılanmışlar. "Rahatsızlığım var, giremem zaten, dedim. 16 yaşındaki kızım ve 15 yaşındaki oğlum bizi destekliyor, küçük oğlum ilkokul birde; o beni özlüyor, bazen küsüyor."
Yalçın direniş için "Hükümeti gayet iyi sıkıştırdığımızın farkındayız. Eskiden, bizi kapının önüne koyduklarında, TEKEL'in T'sinden bahsetmezlerdi. Şimdi psikolojilerini bozduğumuzun farkındayız. Hakkımızı almadan da gitmeyeceğiz. Emeğimizin karşılığı bu. Konfederasyonlardan da ya bir genel grev ya da genel eylem kararı bekliyoruz."
"Bu bugün benim, yarın senin davan"
Yalçın direnişin kendisini nasıl değiştirdiğini de anlatıyor: "Buraya sadece özlük haklarımız için gelmiştim. Ama şimdi görüyorum ki, bu bugün benim davam, yarın senin davan. Bu hepimizin, ülkenin, çoluğumuzun çocuğumuzun geleceği. Bütün halkın, emekçilerin, öğrencilerin, ev kadınlarının sorunu. 4C gibi yasaları silmek gerek."
"Direncimiz yerinde"
Aras 21 yılı TEKEL'de geride bırakmış bir üretim ustası. "Hükümet oyalamaya çalışıyor. Bizimse direncimiz yerinde. Geri adım yok. Sendikamıza da güveniyoruz. Konfederasyonlardan, en azından bir günlük grev kararı bekliyoruz" diyor.
Toplumun büyük bölümünün taleplerinin haklılığını anladığı kanısında. "Önce 'yan gelip yatıyorlar', sonra '3-5 milyar maaş alıyorlar' dediler. Ben en kıdemlilerden biriyim. O 3 milyarın yarısını almadım. Sadece hakkımızı talep ediyoruz. Yan gelip yatmıyoruz" diye yaptıkları işi anlatmaya başlıyor. "Bizim fabrikalarda yaşadığımız sıkıntıları anlatayım. Tütünleri üreticiden alıp ambarlıyoruz. İlaçlıyoruz. Damarlarını çekip yaprakları temizliyoruz. Sigara fabrikalarına gönderilmek üzere, sigaraya hazır hale getiriyoruz. O ambarlarda, tütünlere atılan gazlara maruz kalıyoruz. Akciğer kanserinden birçok arkadaşımızı kaybettik." (TK)
* TÜRK-İŞ: Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu; HAK-İŞ: Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu; DİSK: Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu; MEMUR-SEN: Memur Sendikaları Konfederasyonu; KAMU-SEN: Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu; KESK: Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu.