Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde Türkiye'nin birçok kentinden gençler Kobani'ye yardım götürmek için tam dört yıl önce bugün 20 Temmuz 2015'te Urfa'nın Suruç ilçesinde bir araya geldi.
Amara Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapmak üzere toplanan 300 gencin ortasında IŞİD tarafından bomba patlatıldı. 33 genç yaşamını yitirirken, 100'ün üzerinde kişi yaralandı.
Abdurrahman Alagöz isimli IŞİD'li tarafından gerçekleştirilen saldırıdan bugüne yargı sürecinde bir arpa yol alınmadı. Failler cezalandırılmadı.
Soruşturma dosyasına saldırıdan üç gün sonra “dosya içindeki belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi. Gizlilik kararıyla saldırının da üzerine serilen sis perdesi hala kaldırılmadı.
18 ay sonra ilk iddianame
* Katliama ilişkin iddianame de ancak 18 ay geçtikten sonra hazırlandı.
* Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 213 sayfalık iddianamede, biri tutuklu üç sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme” suçlarından 34’er kez, “tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmeye teşebbüs etme” suçlarından da 70’er kez olmak üzere TCK’nin ilgili maddeleri gereğince toplam 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi.
Katliam dosyasında tek sanık
* İddianamede katliamın failleri olarak canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz, 10 Ekim Katliamı’nı organize eden ancak Antep’teki bir hücre evi baskınında kendilerini patlattıkları iddia edilen Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun, 10 Ekim davası sanıklarından Yakup Şahin, firari olduğu belirtilen IŞİD’in Türkiye-Suriye Sınır Sorumlusu Deniz Büyükçelebi ve IŞİD Emiri İlhami Mali gösterildi.
* Büyükçelebi ve Ballı ise iddianameye göre, Suriye’de bulunuyor. Bu yüzden davanın tek sanığı Yakub Şahin olarak görülüyor. Hazırlanan iddianamede, devlet yetkililerinin sorumluluğuna ise hiç yer verilmedi.
“Ödül gibi ceza”
* Bu arada katliamının faili Abdurrahman Alagöz hakkındaki ‘terör nitelikli aranan şahıs’ kaydının, saldırıdan bir ay kadar önce, 16 Haziran’da Suruç Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştığı ortaya çıktı.
* Buna ilişkin açılan davada dönemin ilçe Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal ‘görevi ihmal’ suçundan yargılandı. 9 Ocak 2017’de görülen davanın üçüncü duruşmasında mahkeme Yapalıal hakkında, ‘görevi ihmal ve kötü kullanma’ suçundan 12 taksitte ödenmek üzere 7 bin 500 lira para cezası verdi.
“Bombacıyı deşifre etmediler”
* Katliamda sorumluluğu olduğu gerekçesiyle "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla yargılanan iki polisten biri olan Ahmet Oğuz Davarcı, 14 Şubat 2018’de ifade verdi. İfadesinde daha çok Mehmet Yapalıal suçlayan Duvar, şöyle diyordu:
“Bu şahsı deşifre edemeyen sorumlular İstihbarat Daire Başkanlığı, Adıyaman İstihbarat Şube Müdürlüğü, Antep İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Urfa İstihbarat Şube Müdürlüğü'dür. MİT'i söylemiyorum bile. Söyleyince 'MİT'ten sana ne' diyorlar.”
İlk duruşma 21 ay sonra görüldü
* Davanın ilk duruşması olaydan 21 ay sonra 4 Mayıs 2017'te Hilvan Adliyesi Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, yargılandığı ve aynı gün görülen Ankara Garı Katliamı davasına katıldığı için Suruç davası sanıksız başladı.
* 14 Temmuz 2017'de görülen ikinci duruşmada ise Yakup Şahin'in duruşmaya bizzat getirilmesine oy çokluğu ile karar verildi.
* Fakat davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, adalete güvenmediğini belirterek susma hakkını kullandı.
“Kısıtlılık kararı hiç kalkmadı”
* Yine yargılamanın başladığı evrede dahi dosyadaki "kısıtlılık kararı" hiç kaldırılmadı, avukatlar dosyanın detaylarına ulaşamadı. Bütün duruşmalarda avukatların dosyanın Ankara Gar Katliamıyla birleştirilme talebi ise her seferinde reddedildi.
Sanık hiç duruşma salonuna getirilmedi
* 28 Ağustos 2018’te görülen duruşmada ise; avukatlar, olay günü polisler tarafından yapılan GBT kaydının dosyaya girmesini, İlhami Bali’nin eşi Hülya Bali’nin tanık olarak beyanının alınmasını, yine o gün Suruç’ta yurttaşlar tarafından şüpheli bulunan ve emniyete teslim edilen Abdullah Ömer Arslan’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.
* Bu talepleri kabul eden mahkeme heyeti, Yakup Şahin’in duruşma salonuna getirilmesi talebini ise reddetti.
Avukatlar: Yalan beyan var
* 22 Kasım 2018’de görülen 7'inci duruşmada davanın tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden yine SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Bir önceki duruşmada “tanık” sıfatı ile ifadesinin alınmasına karar verilen Abdullah Ömer Arslan’ın ifadesi de SEGBİS üzerinden alındı.
* Müdahil avukatlar, sanık Şahin'in mahkemeye getirilmesini istedi. Arslan hakkında da “yalan beyan”dan suç duyurusunda bulunulmasını ve katliamın birinci dereceden şüphelisi olarak tutuklanmasını talep etti. Fakat mahkeme bu talepleri yine reddetti.
“Tanık değil sanık olmalı”
* 12 Şubat 2019’ta görülen 8’inci duruşmada daha öncekilerden faklı değildi. Avukatlar tanık olarak dinlenen Arslan’ın sanık olması gerektiği yönündeki beyanlarını yinelediler ve tutuklanmasını talep ettiler. Fakat mahkeme heyeti talepleri yine reddetti.
* Davanın en son duruşması geçtiğimiz 9 Mayıs’ta görüldü ve olay günü görüntülerinin 5 saatlik kısmının dosyada olmadığı ortaya çıktı.
* Avukat, taleplerinin reddedilmesi ezberinin ardından bir sonraki duruşma 7 Ağustos’a ertelendi. Gelinen noktada 9 duruşmanın geride kaldığı davada hala sis perdesi aralanmış değil.
Hayatını kaybedenlerin isimleri: Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Duygu Tuna, Polen Ünlü, Nuray Koçan, Vatan Budak, Mert Cömert.
(RT/TP)