* Fotoğraf: ETHA
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Suruç Katliamı Davası’nın 19. duruşması Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, avukatların araştırılmasını istediği hususlara rağmen dosya savcısı mahkeme heyetine mütalaasını sundu. Savcı, dosyanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin hakkında 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Firari sanıklar İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’nin dosyasının ise tefrik edilmesi talep edildi.
Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar, "Mütalaada geçen 'sözde yeniden inşa' tabirini kabul etmiyoruz. SGDF, Dernekler Kanunu’na göre kurulmuş ve bütün başvurular yapılmıştır" dedi.
Mahkeme heyeti, Suruç ailelerinin de savunma yaptığı duruşmayı 29 Eylül 2021 tarihine erteledi.
“Başka çocuklar da toprak olmasın”
Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) haberine göre, duruşmaya Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin aileleri, avukatları, HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, yerine kayyum atanan Suruç Belediye Eş Başkanı Hatice Çevik katıldı.
Dava dosyasının tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, duruşmaya tutuklu bulunduğu Urfa T Tipi Kapalı Hapishanesi’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Hatice Ezgi Sadet’in babası Ali Sadet duruşmada mahkemeden adil ve vicdani bir karar beklediğini belirterek, “Benim 20 yaşındaki çocuğum toprak oldu başka çocukların da toprak olmaması için iyi araştırma yapılsın” dedi.
“Sanık Yakup Şahin mahkemeye getirilsin”
İsmet Şeker’in kızı Dilek Şeker ise “6 yıl oldu burada gördüğünüz aileler yanmış kemikleri kefenledi. Biz sadece adalet istiyoruz Yakup buraya gelsin. 33 insanın kemikleri paramparçaydı” dedi. Şeker sanık Yakup Şahin’in mahkemeye getirilmesini de istedi.
Emrullah Akhamur’un kardeşi Yakup Akhamur da dava dosyasının bir bütün olarak ele alınmasını talep etti. “Orada bir katliam oldu, katliamı yapan 1-2 kişi değildi. Onların arkasındaki güçler araştırılsın” dedi.
“İzinsiz geldiysek kaymakam niye randevu verdi”
Çağdaş Aydın’ın babası ve kendisi de Suruç’ta yaralanan Feti Aydın ise şunları söyledi:
“Çağdaş üniversite mezunuydu. Öğrendik ki oraya gidenler yüzde 50 kusurlu. Bizim geleneklerimizde var kanayan yaraya su serpmek. Orada yasa dışı bir şey olsaydı kaymakam bizle görüşmezdi. 6 yıl oldu. Biz Yakup Şahin’e katil demeyeceğiz de ne diyeceğiz. Biz Yakup’un katil olduğunu biliyoruz. Eğer burada gördüklerimizi anlatmayacaksak…
“Benim eşim kanser oldu ben engelli oldum bunun hesabını sormak zorundayım. Adalet herkesin sığınması gereken bir limandır. Biz bir daha katliam yaşanmasın diye geldik. 5 saatlik görüntü niye yok. Biz yolda 10 kez arandık. Madem izinsiz geldik kaymakam bize niye randevu verdi. Düne kadar cemaatçilerle yan yanaydılar. Şimdi hepsini hapse attılar.”
“Azzo Halaf Süleyman dosyaya eklensin”
Nazegül Bahar Boyraz’ın kızı Yasemin Boyraz da Azzo Halaf Süleyman’ın dava dosyasına eklenmesi talebinde bulundu.
Boyraz, “Yakup Şahin’in mahkemeye getirilmesini istiyorum. Suruç aydınlatılsaydı Ankara, Sultanahmet, Reina’ya kadar katliamlarda olmazdı” dedi.
“Davutoğlu katilleri biliyor, ifade versin”
Uğur Özkan’ın babası Mehmet Özkan da davaya gelen avukatların tutuklandığını, mahkemelerde söz hakkının verilmediğini belirttikten sonra o dönem başbakan olan ve Suruç katliamına ilişkin açıklamalar yapan Ahmet Davutoğlu için, “Davutoğlu katilleri biliyor. Buraya gelsin ifade versin. Biz konuştuğumuzda ağzımızı kapatıyorlar” dedi ve ekledi:
“Bu katiller yakalanmıyor mu inandırıcı gelmiyor bize. Sayın hakim adalet size de lazım bastığınız dalı kesmeyin. Evlat acısı görenler Yakup’a katil dediği için itiraz ediyorsunuz. Biz bunları söylemezsek acımızı nasıl çıkaracağız?”
“Madem yasaktı neden izin verdiler?”
Murat Yurtgül’ün annesi Şemsa Yurtgül de şunları kaydetti:
“Kızıltepe’den geldim. Ben anayım ona nasıl katil diyemem ben evladımı nasıl büyüttüm bilir misin. Ben cezalandırılmasını istiyorum. Kimin parmağı varsa cezalandırılsın.Madem oraya gitmek yasaktı neden izin verdiler. Çocuklarımız şehit oldu öbür dünyada rahat edecek ama bu katil nasıl rahat edecek.”
Mahkeme heyeti konuşmaların ardından savunmaya ara verdi. Aranın ardından duruşmayı 29 Eylül'e bıraktığını açıkladı.
Ne olmuştu?20 Temmuz 2015'te, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla, Kobanê'ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suruç'ta olan 300 genç, konakladıkları Amara Kültür Merkezi'nde basın açıklaması yaptıkları sırada intihar saldırısı gerçekleşti. Meydana gelen patlamada 33 kişi ve saldırgan hayatını kaybetti. Saldırıda ölenlerin isimleri: Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Duygu Tuna, Polen Ünlü, Nuray Koçan, Vatan Budak, Mert Cömert. Bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişinin, Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi. Saldırıyla ilgili soruşturmaya 23 Temmuz 2015'te "dosya içerisinde bulunulan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği" gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi. Dava süreciUrfa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın katliamın üzerinden 18 ay geçtikten sonra hazırladığı iddianamede, biri tutuklu üç sanık hakkında 104'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sanıklardan Yakup Şahin, Ankara Tren Garı patlaması şüphelisi olarak tutukluydu. Diğer sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Ballı ise iddianameye göre, Suriye'de. Suruç Katliamı'yla ilgili dava, olaydan 21 ay sonra, 4 Mayıs 2017'de Hilvan'daki Urfa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nün içerisindeki Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Firari olmayan tek sanık Şahin duruşmaya katılmadı. Katliama ilişkin, 9 Ocak 2017'de görülen kamu görevlilerinin yargılandığı davada, dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal'a "görevi ihmal ve kötüye kullanma" suçundan 7 bin 500 TL para cezası verildi, ceza 12 takside bölündü. Kamu görevlilerinin yargılandığı ikinci davada ise sanık olarak iki polis var. Polisler Suruç Asliye Ceza Mahkemesin'de "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanıyor. |
(TP)