Açık Radyo, bugün yaptığı açıklamada Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yürütmeyi durdurma kararı itirazının mahkeme tarafından reddedildiğini duyurdu.
RTÜK tarafından verilen yayın durdurma ve para cezası kararı aleyhine açılan davada Ankara 21. İdare Mahkemesi tarafından 08.07.2024 tarihinde verilen yürütmeyi durdurma kararına RTÜK itiraz etmişti. Açık Radyo, bugünkü açıklamasında Ankara Bölge 10. İdare Mahkemesi’nin 2024/1948 sayılı ve 01.08.2024 tarihinde verdiği ve bugün itibariyle Ankara 21. İdare Mahkemesi’ne iade edilen dosyadaki itiraza ret kararı verdiğini belirtti.
“Karar Türkiye’deki ifade ve basın-yayın özgürlüğü için umut verici”
Açık Radyo, kararı şöyle değerlendirdi: “Bu karar radyomuz için olduğu kadar, ülkedeki ifade ve basın-yayın özgürlüğü açısından umut vericidir; hukuk ve yargı işleyişi açısından da önemli bir duraktır. Yargısal süreç devam edecek olmakla beraber bu karar ile radyomuzun yayınlarını sürdürmesi ile ilgili ciddi bir engel aşılmıştır.”
Ne olmuştu?
RTÜK 22 Mayıs’taki Üst Kurul toplantısında, Açık Radyo’da yayınlanan Açık Gazete’nin 24 Nisan tarihli programında yayına katılan konuğun “… Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” ifadeleri nedeniyle, radyoya idari para cezası ve programa da beş gün yayın durdurma cezası vermişti. Gerekçe ‘toplumu kin ve düşmanlığa tahrik’ti.
Açık Radyo ceza haberinin ardından “İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğu gibi çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin de gereğidir. Karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabulü mümkün bulunmamaktadır. Cezaya konu gündeki program içinde, ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığı gibi gerek karara konu ifadeler ve gerekse anılan programın bütünü değerlendirildiğinde, evrensel nitelikteki gazetecilik ilkelerine aykırı bir yön de bulunmamaktadır. Hele, anılan programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olabilmesi mümkün değildir” şeklinde açıklama yapmıştı.
(NK)