EMNİYET İFADESİ TAMAMLANDI
İmamoğlu: "Milletimize ve ülkemize ödetilen bedelin karşılığını bu kötü niyetli suçlamaları hazırlayanlar asla ödeyemeyecekler"

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 121 sayfa tutan emniyet ifade tutanağının çok büyük bölümünün, HTS kayıtlarının dökümü, gizli tanıkların, duyum ve rivayet aktarımları, 2019 sonrsında Belediyeden ihale alamayan firma sahiplerinin "bir hafta içinde toplamayı" vaat ettikleri ancak dosyada yer almayan "kanıtlar"la ilişkili olduğu ileri sürülen karalamaları ve İmamoğlu'na tanıyıp tanımadığı sorulan onlarca kişinin vesikalık fotoğraflarıyla onlarca sayfa tutan MASAK kayıtlarından oluştuğu, İmamoğlu'nun bu kayıt ve beyanlardan hareketle yöneltilen "suçlamalar"a dayalı soruları genellikle birer cümleyle -"Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim."- yanıtladığı görüldü.
"Bu suçlamaları bana yöneltenlerin yargılanması için elimden geleni yapacağım"
Ekrem İmamoğlu, sorgu tutanağının sonunda kendisine yöneltilen "İfadenize ekleyeceğiniz başka bir husus var mı?" sorusuna bir karşı suçlamayla yanıt verdi: "Ben şahsen sadece kendi savunmamı yapmayacağım aynı zamanda bu hazırlığı yapan, bu suç isnatını bana yükleyen ve 16 milyon İstanbullunun gözaltına alınmış bir Belediye Başkanı dönemini yaşatan bu insanlarla ilgili yasal tüm haklarımı hayatım boyunca arayacağımı yargılanmaları için elimden geleni yapacağımı milletimin huzurunda söz veriyorum. "
İmamoğlu'nun sorgudaki son yanıtı
Gözaltına alındığım saatlerden, ifadeyi verdiğim şu ana kadar hissettiklerimden ifade anında sorulan sorulardan sonra kendimi; milletimiz, şehrimiz ve ülkemiz adına çok daha kötü hissettiğimi ifade etmek isterim. Türkiye’nin ulusal ve uluslararası birçok çözüme muhtaç konusu varken yukarıda sorulan sorular göstermiştir ki kumpas, uydurma, yalan ve komplo teorilerinden oluşan mesnetsiz suç isnatları ile gözaltına alındığım an itibariyle Türkiye’nin ve bütün dünyanın gündemine düşmüş olmak, ülkemizin itibarının ciddi zarar görmesi, demokrasi ve adaletin zedelendiğinin yaşanması çok üzücüdür. Bilgi edindiğim kadarıyla ekonomiye yüksek etkisi, insanlarımızın umutsuzluğunun büyümesi ve özellikle gençlerin feryatla yapılan kötü muameleye tepkisiyle sonuçlanmıştır.
Ben şahsen sadece kendi savunmamı yapmayacağım aynı zamanda bu hazırlığı yapan, bu suç isnatını bana yükleyen ve 16 milyon İstanbullunun gözaltına alınmış bir Belediye Başkanı dönemini yaşatan bu insanlarla ilgili yasal tüm haklarımı hayatım boyunca arayacağımı yargılanmaları için elimden geleni yapacağımı milletimin huzurunda söz veriyorum.
Benim hayat idealim tam da bu uygulamaların karşısında milletimizin adil bir ortamda yaşamını sürdürmesi mücadelesidir. Bu mücadele şu an itibariyle milyon kat artmıştır. Yapacak çok işimiz var. Önce adalet, sonra demokrasi ve bu kavramlarla güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti sürecinin Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına kazandırmak olacaktır. Kimsenin hakkının yenmediği hukuk sisteminin en üst seviyede adil olduğu, gençlerin umutlu olduğu, liyatkatli bir yönetişim modelinin kamuda var olduğu bir gelecek için koşullar ne olursa olsun çalışmaya devam edeceğim. Bütün bunların olabilmesi için de bana düşen; yaşatılan ve yaşanan yargı tacizi dahil yürütülen tüm soruşturma süreçlerinde görüldüğü üzere, yargının ne yazık ki siyasi menfaatler için kullanıldığı ortama tümüyle son vererek; yeni bir demokratik ve adil bir sistemin ülkemizde var edilme mücadelesidir.
(AEK)