İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinden ardından toplu mezarlar bırakarak çekildi.
İsrail ordusunun Nasır Hastanesi'nin bahçesinde açtığı toplu mezardan ceset çıkarma işlemini yöneten sivil savunma yetkilisi Raid Raid Sakr halkın, yakınlarını defnettikleri yerde bulamayınca sivil savunma birimine haber verdiğini söyledi.
“Çok sayıda kimliği belirsiz ceset var”
Sivil savunma ekiplerinin derhal bölgeye gelerek basit ekipmanlarla cenazelerin yerini tespit etmeye çalıştığını kaydeden Sakr, “İsrail'in bir toplu mezar açtığını gördük. Aldığımız ihbara göre mezarda yüzlerce şehit var. 300-400 şehit olduğu söyleniyor. 3 gündür çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu süre zarfında yaklaşık 150 şehit çıkardık. Çok sayıda kimliği belirsiz ceset var” diye konuştu.
Sakr, çıkarılan cesetlerden kimliği belirlenenlerin, akrabaları tarafından alınıp defnedildiğini, kimliği belirlenemeyenlerin ise sivil savunma ekiplerince defnedildiğini aktardı.
700 kişi kayıp
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, Nasır Hastanesi'nde 2 toplu mezar bulduklarını ve 150 kişinin cesedine ulaştıklarını söyledi.
Sevabite, İsrail askerlerinin, Nasır Hastanesi'nden çekilmesinden bu yana 700 kişinin kayıp olduğunu ve İsrail'in infaz edip toplu mezarlara gömdüğü yüzlerce cenaze olduğunu düşündüklerini dile getirdi.
Vücut bütünlüğü bozulmuş cesetler bulundu
Nasır Hastanesi'nde yaşananların Gazze kentindeki Şifa Hastanesi'nde ve öncesinde de Kemal Advan Hastanesi'nde yaşandığına dikkati çeken Sevabite, "İsrail askerleri, yüzlerce şehidin naaşını yerinden çıkararak hastane kompleksi içinde toplu mezarlara gömmüş. Ancak hükümete bağlı ekipler, işlenen bu suçu ortaya çıkarmak ve cesetlerin kimliğini tespit etmek için canla başla çalışıyor" dedi.
Sevabite, "Çok sayıda tamamen çürümüş, derisi ya da başı olmayan, yarım cesetler bulduk. Bu, İsrail'in, sivillere, çocuklara ve yerinden edilenlere karşı işlediği bir katliam, intikam suçu ve vahşi bir savaştır" diye konuştu.
“Cenazeler kabirlerinden çıkarılmıştı”
AA muhabirine konuşan bir kadın, oğlu Nebil Muhammed Zedan'ı 22 Ocak'taki İsrail saldırısında kaybettiğini, oğlunun cesedini bulmak için orada bulunduğunu söyledi.
Oğlunun, üniversitede hukuk bölümünde 4'üncü sınıf öğrencisi olduğunu dile getiren Filistinli anne, "3 aydır oğlumu arıyorum. Bu sürede gözüme uyku girmedi, dökmediğim gözyaşı kalmadı. Kızılhaç'a, sivil savunmaya, Sağlık Bakanlığına hemen her yere başvurdum. Sokakta gördüğüm şehitlerin bile örtüsünü açıp oğlum mu diye baktım" dedi.
Bölgedeki çalışmalara eşlik eden Abdullah Ebu Mustafa da kızını, kuzenini, kuzeninin eşini ve çocuklarını 22 Ocak'ta defnettiklerini söyledi. İsrail ordusu karadan kente girdiğinde Han Yunus mezarlığına giden yolu kapattığını belirten Ebu Mustafa, bu nedenle naaşları Nasır Hastanesi'ne defnettiklerini dile getirdi.
Ramazan Bayramı'nda insanların, naaşları geçici mezarlardan çıkarıp onlara yaraşır bir mezarlığa defnetmek üzere aralarında haberleştiğini kaydeden Ebu Mustafa, şunları anlattı: "Geldiğimizde gördük ki, İsrail, bizim defnettiğimiz yaklaşık 1000 şehidin hepsini kabirlerinden çıkarmış. Üzerlerindeki kıyafetleri değiştirmişler. Şehitlerin elbiselerinin üzerinde Davut yıldızı gördük. Filistin halkını provoke etmek için o derece ileri gitmişler ki, şehitlerimizin bedenleri üzerine gülücükler çizmişler."
Bölgede 3-4 toplu mezar bulduklarını ve her birinde 30-40 ceset olduğunu aktaran Ebu Mustafa, halkın, ölen yakınlarını elbiselerinden teşhis etmeye çalıştığını ancak elbiselerin çıkarılmış olmasından ötürü cesetlerin yüzde 70'inin kimliğinin teşhis edilemediğini vurguladı.
Ebu Mustafa, cesetlerin bazılarını 4-5 ceset üst üste konulmuş vaziyette bulduklarını anlattı.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(AS)