Fesih kararına kadar PKK Yürütme Komitesi Üyesi olan Duran Kalkan, “Abdullah Öcalan Sosyal Bilimler Akademisi Üyesi” ünvanıyla katıldığı Medya Haber TV’nin özel programında, silah yakma töreni ve Meclis Komisyonu’na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) aktardığına göre, Abdullah Öcalan’ın koşullarına dikkat çeken Kalkan, “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü, Kürdistan ve Türkiye’deki tüm özgürlüklerin odak noktasıdır. Diğer taleplerin hepsi ona bağlı olarak gerçekleşecek. O nedenle, çözümü herkes iyi görmeli. Taleplerini ifade etsin herkes; ama taleplerinin başına bir madde olarak Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü koysunlar,” diye konuştu.

ANKARA AVRUPA KONSEYİNE "OLMAZ" DEDİ
Türkiye Öcalan'a "umut hakkı" tanımayacak mı?
“Top artık devlette”
Kalkan, PKK’nin silah yakma törenini ‘tarihi bir gün’ olarak nitelendirerek şunları kaydetti:
“11 Temmuz’daki tören, gerillanın silah bırakmasının netleşmiş olması oluyor. Artık, yani bu tür şüphelerin hepsi ortadan kalkmış olmalı. O zaman geriye bunun gereklerinin yapılması kalıyor. Onun da adresinin kim olduğu ortada. Bazıları diyor, ‘Top artık devlette herhalde.’
“Törende üçüncü güç, yani gözlemciler vardı. Siyaset temsilcileri de vardı. Türkiye’den, Kuzey Kürdistan’dan gelmişlerdi. Irak’tan, Güney Kürdistan’dan gelmişlerdi. Hatta yurt dışından gelenler de vardı.
“Biz daha çok insan hakları kuruluşlarının da olmasını istedik. Olsaydı, mesela bir komisyon yönlendirseydi. Baştan beri Önder Apo ısrar etti. Neyin eksik olduğu ortada. Yani bunu yapmayan mevcut devlet yönetimi, AKP iktidarı oldu. Bu bilinmeli.”

CASENE SEREMONİSİNDEN NOTLAR
PKK'nin ‘silahlara veda’sı neyin sonu, neyin başlangıcı?
“Özgürlük ve entegrasyon yasaları çıkartılmalı”
Duran Kalkan, ilişki tarzının yasal ilkelere bağlanması gerektiğini ve yasal düzeyde ilkelerin netleştirilmesine ihtiyaç olduğunu belirterek, “Önder Apo bunu da net koydu: Demokratik entegrasyon yasaları. Bir de özgürlük yasaları tabii. Nasıl? Halkların özgürlüğü, ifade özgürlüğü, diğer bütün özgürlüklerin güvence altına alınması,” dedi.
Kalkan, yeni anayasa konusuna ilişkin şunları kaydetti:
“Özgürlük ve entegrasyon yasalarının çıkartılması. Giderek bu bir anayasaya götürüyor tabii. Yeni bir anayasa değerlendiriliyor. Bir anayasa da son halini alır. Ama tabii öyle bir anayasa birdenbire ortaya çıkmıyor. Türkiye gibi bir ortamda çok zor. Böyle adım adım gerçekleşmesi lazım. Benzer yasalar çıktıkça, —bütün bu hükümleri içeren— bir demokratik anayasaya götürür.
“Hukuksal sorunlar temel sorunlardır. Bu nedenle Önder Apo, ‘Temel mücadele tarzımız hukuk olacak.’ diyor bu dönemde. Yani değişim ve yeniden yapılanmanın en önemli yöntemi, tarzı, taktiği hukuki mücadeledir. Çünkü elimizde paramparça olmuş bir hukuk var. Demokratik ilkelerden çok uzaklaşmış bir hukuki yapı mevcut.”

Meclis’teki 15 Temmuz anmasında yeni anayasa ve “Terörsüz Türkiye” söylemleri
“2013-2014 deneyiminden ders çıkarılmalı”
Kurulması planlanan Meclis Komisyonu’nun önemli bir adım olduğunu ancak 2013-2014 deneyiminden ders çıkarılması gerektiğini belirten Kalkan, “Yoksa her şey tekrar olur. Temel gündem de tekrar olur,” dedi.
Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu komisyonun rolü, işleri ne olacak? Böyle sıradan bir komisyon olmayacak, olmamalı. 2013’tekine benzer olmamalı. Tarihi görev ve sorumluluğuna sahip çıkmalı. Bunun iki boyutu var: Birincisi, evet, Kürt sorununun çözümü üzerinde olacak. Kürt gerçeğini kabul edecek, yani Kürt sorununu anlayacak ve çözümün nasıl olacağı üzerinde çalışacak.
“İkincisi ise Türkiye’nin demokratikleşmesi üzerinde olacak. Gerçekten de insan ‘ayıp’ diyor. AKP’liler de bazen bunu dile getiriyorlar. İyi de, rojbaş! 23 senedir siz Kenan Evren’in anayasasıyla yönetmeye çalışıyorsunuz bu ülkeyi. Ondan sonra da demokrasiden, şundan bundan söz ediyorsunuz. ‘Türkiye’de demokrasi var. Niye PKK buna karşı çıkıyor? Gerilla niye dağda var?’ Kenan Evren’in anayasasından sonra PKK dağa çıktı. Çok iyi hatırlıyorum, 7 Kasım 1982’de anayasa oylanırken, bizim Serxwebûn gazetesinin anayasa değerlendirmesinin başlığı şuydu: ‘Anayasa değil, devrim.’ Biz o ilkeyle yola çıktık.”

İki sürecin de tanığı Güleç anlattı: Süleymaniye Habur olmasın
“Komisyon öyle basit şeylerle uğraşmamalı”
Kalkan, “Önder Apo çözüm gücü olduğunu herkese kanıtladı. PKK kendisini tarihin siyaset sahnesinden çekti, tarihe mal etti,” dedi ve kurulacak Komisyon’un ‘sonuç üretici’ olması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Demokratik siyasete, özgürlük ve demokratik entegrasyon yasaları temelinde demokratik siyasi mücadeleye açık ve hazır olduğunu kanıtladı. Zaten açık çağrılar da yapıldı. Arkadaşlar geri yerlerine gönderildi. Bu bizim kararımız değildi; Türkiye buna hazır değildi.
“Komisyon öyle basit şeylerle uğraşmamalı. Tabii her şeyi tek başına yapamaz ama Meclis’i harekete geçirmeli. Meclis, Türkiye’nin demokratikleşmesinin, Kürt sorununun çözümünün ve geçmişle yüzleşmenin yasalarını, ilkelerini çıkarmalı, pratiklerini geliştirmeli. Biz komisyondan bunu bekliyoruz. Böyle olursa komisyon doğru, anlamlı ve sonuç üretici olur. Böyle olursa biz o komisyonla her türlü çalışmaya açık oluruz.
“Böyle bir komisyon olursa; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi, ‘Bir adım atana biz koşar gideriz.’ Gerçekten de bir değil, kaç adım attı Kürt tarafı, Önder Apo? Görelim onun karşılığını.”

KOMİSYON İÇİN CUMA GÜNÜ TOPLANILIYOR
Kurtulmuş, "Çözüm Komisyonu" için partilere çağrı gönderdi
(VC)









