Demokrasi İçin Birlik (DİB) Koordinasyon Kurulu Üyesi Ayşegül Devecioğlu, Türkiye’nin 4 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı hava saldırılarını değerlendirdi.
Alt yapı ve sivil yerleşim alanlarını hedef alındığı saldırılara ilişkin MA’ya konuşan Devecioğlu, “Kürtlerin statüsünün hedef alındığını” söyledi.
Devecioğlu, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürtlerin statüsü olan özerk yönetime tahammül edemediğini belirtti ve “Rojava’nın varlığı, Türkiye’yi rahatsız ediyor. Rojava dediğimiz yer, yeni bir sistemin olduğu, halkların bir arada yaşadığı yer. Buna sadece Türkiye karşı değil, dünyanın bütün egemenleri karşı” dedi.
ULUSLARARASI DİNİ ÖZGÜRLÜK DERNEĞİ AÇIKLADI
"Rojava’da 2 milyondan fazla kişi elektriksiz ve susuz kaldı"
"Rojava’da olanın Gazze’den ne farkı var?"
“Türkiye’nin yer altı ve yer üstü enerji kaynaklarını bombalamasının nedeninin tamamen kolektif yaşamı parçalamak olduğunu” vurgulayan Devecioğlu, şunları söyledi:
“Kürt varlığını yok etmek ve bu çözümsüzlükle ayakta kalmaya çalışan bir iktidar var. Devlet, bizden aldığı vergilerle silah, bomba alıyor ve gidip başka halkların üzerine yağdırıyor. Bugün Rojava’da olanın Gazze’den ne farkı var? Gazze de abluka altında, Rojava da abluka altında. Kalkıp İsrail’i eleştirip, Rojava’da sivil insanlara saldırmak nasıl bir anlayış. Rojava’ya yönelik saldırıyı sadece iktidar değil, kurumsal muhalefet de destekliyor.
Rojava protestosunda gözaltına alınan Avrupalılar GGM’ye gönderildi
"Savaş ekonomik uçuruma sürüklüyor"
“Savaş politikalarının aynı zamanda Türkiye’yi ekonomik olarak uçuruma sürüklediğini” ifade eden Devecioğlu, şöyle devam etti:
“Savaş sadece bombayla olmuyor. Kürt illerinde ağaç kesmek, Kürt gençlerini uyuşturucuya alıştırmak savaşın bir parçasıdır. Savaş her anlamda Türkiye’yi yok ediyor.
"Savaş şu an iktidarın ekonomik alanda bütün çözümsüzlüklerinin üstünü örtmek için kullandığı bir araç. İnsanlar bu ülkede barınma, sağlık, eğitim ve ulaşım haklarını kullanamıyor. Bunları etkin ve nitelikli bir şekilde kullanmak için bunu vergilerimizle sağlıyor. Peki bu kaynaklar şu an nereye gidiyor? Bombaya, mermiye gidiyor. İktidar savaş siyasetiyle ayakta duruyor."
Suriye Demokratik Meclisi’nden Rusya ve ABD’ye Rojava çağrısı
"Tabanına yaranmak için Gazze diyor"
Erdoğan’ın Gazze’ye dair sarf ettiği, “Şu anda Gazze‘ye su verilmiyor. Elektrik yok, verilmiyor. Hani insan hakları” şeklindeki sözlerini eleştiren gösteren Devecioğlu, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Erdoğan’ın İsrail’le yaptığı birçok ekonomik anlaşma var. Erdoğan’ın kalkıp insan haklarından bahsedip Gazze’ye sahip çıkması, tam bir ikiyüzlülük ve yalan. Kendi evinde olan insanları bombalıyorsun, çocukları öldürüyorsun. Gazze’dekiler insan, Rojava’dakiler insan değil mi? İsrail’e yapılmış bin anlaşma var. Tabanına yaranmak için Gazze’ye sahip çıkmaya çalışıyor.
Kadın örgütlerinden BM'ye Rojava mektubu: Hava sahası kapatılsın
"Kürt halkının direnişi meşrudur"
“İkiyüzlü olmamak gerekiyor. Filistin halkının direnişinin meşru olduğu gibi Kürt halkının direnişi de meşrudur. Bu savaşa karşı acil bir şekilde barış adımı atılması gerekir. Bunun önceki çözüm sürecinden farklı olarak daha genel, toplumsal bir mutabakata oturtulması gerekir.
"Meclis'in çözüm yeri olduğu, yasaların çıkartıldığı, insanların barışı konuştuğu bir yol temizliğine ihtiyaç var. Bu da mücadele ve örgütlülükle yapılır. Çocuklar okula aç gidiyorsa, bunun savaş politikaları ve Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklandığını anlatabilmeliyiz.”
(RT)