Dersim Belediye Eş Başkanları: "Seçimle geldik, kayyımla gitmiyoruz"
Dersim Belediye Eş Başkanları Birsen Orhan ve Cevdet Konak, yerlerine kayyım atanması sonrasında belediye önünde toplanan halka seslendiler. Tüm Dersimlileri iradelerinin gaspını sona erdirmek için mücadeleye çağırdılar.
Dersim Belediye Eş Başkanları Orhan ve Konak, işgal edilen belediyelerinin önünde protestoda/Fotoğraf:Pirha
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Dersim ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki Ovacık belediyelerine kayyım atanmasının ardından halk Dersim Belediyesi önünde toplanarak İçişleri Bakanlığının kararını protesto gösterilerine başladı.
Belediye Eş Başkanları Birsen Orhan ve Cevdet Konak, belediye binasının güvenlik güçlerince işgali sonrasında meydanda toplanan halkla birlikte kayyım uygulamasını protesto ettiler.
Pirha'nın haberine göre, halk protestolarının büyümesi üzerine kente yığılan çevik kuvvet birimleri halkı dağıtmak için TOMA'larla tazyikli su sıkarken, göstericileri hedef alarak tüfeklerle biber gazı ve plastik mermi atmaya başladı. Kent meydanından dağılanlar ara sokaklarda yeniden toplanarak protestolarını sürdürüyor.
Kente dışarıdan getirilen "binlerce" polis
Pirha'nın haberine göre, Dersim'e civar kent ve ilçelerden binlerce takviye polis getirildi. Sokaklarda toplanan halk “direniş saflarına” çağrı yaptı. Polisin toplananları dağıtmak için kuvvet kullanmaya başlaması, plastik, mermi, tazyikli su ve gaz bombaları atması üzerine göstericiler de sokaklara yayılarak barikatlar oluşturdu.
Eş Başkan Birsen Orhan: "Belediyemizi işgal ettiler"
Belediye önünde toplananlara seslenen Dersim Belediye Eş Başkanı Birsen Orhan, “Bunlar işgalci. Bunlar Dersim’i 1938’de nasıl işgal ettilerse bugün de belediyelerimizi işgal ettiler. Bunları izlemeyin. Gelin birlikte mücadele edelim." dedi.
Eş Başkan Cevdet Konak: "Kenti işgal ettiler. AKP-MHP fotoğrafı budur"
Yerine kayyım atanan Dersim Belediyesi Eş Başkanı Cevdet Konak, polislerin trafiği kapatarak kendisine [görevden alındığı] tebligatını imzalatmak istediklerini aktardı.
Konak, “Bize bu yetkiyi Dersim halkı vermiştir. Araçlarla trafiği kapatarak hem yol işgali yaptılar, en büyük yolsuzluğu yaptılar.” dedi.
Belediyen çıkarken polislerin yolları kapatarak trafiği kestiğini ve kendisine tebliğnamenin imzalatılmak istendiğini anlatan Konak “Yolu niye kapatmışsınız, işgal etmişsiniz diye sordu[ğunu]" söyledi. Kendisine "Bakanlığın tebligatı var imzala" dendiğini aktaran Konak, "Ben imzalamadım." dedi. "Kenti işgal ettiler. AKP-MHP fotoğrafı budur. İrade gaspı budur.”
"Görevimizi sömürge valilerine teslim etmeyeceğiz"
Perşembe günü, Dersim 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada "terör örgütüne üyelik" gerekçesiyle 6 yıl 3 ay cezaya çarptırıldıktan sonra, habercilerin sorularını yanıtlayan Cevdet Konak ve Birsen Orhan, "İrademize ipotek konmak istendi" demişlerdi.
“[Bu durumun] 'Dersim İttifakı' bileşenleri ve sivil toplum örgütleri[yle] [...] geri püskürtüldü[ğünü]" dile getiren Orhan, cuma günü olacakları haber vererek, "İktidar tarafından kayyıma hazırlık yapılıyor." demişti.
"Bugün bizler nöbetimizi başlattık ve halkımızla birlikte belediyemizdeyiz. Dersim halkının bize verdiği bu görev ve sorumluluğu hiçbir şekilde sömürge valilerine teslim etmeyeceğiz. Buradan AKP iktidarına sesleniyoruz yenileceksiniz. Belediyeler halkındır, gaspınıza izin vermeyeceğiz. Bizler seçimle geldik, kayyımla gitmeyeceğiz. Dersim halkını direnişimize destek olmaya bekliyoruz.”
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu’nun düzenlediği 679. “F Oturması” eyleminde, Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutulan hasta mahpus Uğur Ok’un sağlık durumu gündeme taşındı.
İnsan hakları savunucusu Cüneyt Yılmaz'ın okuduğu açıklamada, Ok’un yaşadığı sağlık sorunlarına dikkat çekildi, ağır hapishane koşullarının hastalığını daha da kötüleştirdiği vurgulandı.
Ok’un, akciğer yaralanması nedeniyle kalıcı hasar yaşadığı, Kronik Bronşektazi hastası olduğu ve solunum güçlüğü, kanlı balgam, göğüs ağrısı, halsizlik gibi ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği belirtildi. Hastalığının düzenli tedavi gerektirdiğine dikkat çekilen açıklamada, uygun koşullar sağlanmadığında yaşamı tehdit eden komplikasyonların ortaya çıkabileceği vurgulandı.
Uğur Ok’un avukatıyla yaptığı görüşmeye de yer verilen açıklamada, mahpusun ilaçlarının zamanında verilmediği, hastane sevkinin ring aracı dayatması nedeniyle gerçekleşmediği ve yetersiz havalandırma koşulları nedeniyle sağlık durumunun daha da kötüleştiği aktarıldı. Avukatı, Ok’un sağlık durumunun mevcut hapishane koşullarında takip edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
İHD, yetkililere ve kamuoyuna seslenerek, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın! Uğur Ok serbest bırakılsın!”çağrısı yaptı.
Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Hepatit B, Hepatit D ve siroz hastası Ahmet Oyunlu, infaz süresini tamamlamasına rağmen tahliye edilmedi.
İdare ve Gözlem Kurulu’nun hukuksuz kararıyla cezaevinde tutulmaya devam edilen Oyunlu’nun itirazı, Tekirdağ 1. İnfaz Hakimliği tarafından haklı bulunarak tahliye kararı verildi. Ancak Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara itiraz etti ve Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi jet hızıyla savcılığın itirazını kabul etti.
"Mahkemelerin denetim yetkisi bile tanınmıyor"
Söz konusu karar, İdare ve Gözlem Kurulları’nın adeta "paralel yargı" makamı haline geldiğini gözler önüne serdi.
Savcılığın itirazında, hükümlünün "örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin oluşmadığı" belirtilirken, bu konuda tek yetkinin İdare ve Gözlem Kurulu’nda olduğu savunuldu. Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi de bu gerekçeyi kabul etti. Böylece, İdare ve Gözlem Kurulu'nun yanlış bir takdirde bulunsa bile kararlarının sorgulanamayacağı ve mahpusların özgürlüğünün bu kurulun insafına bırakıldığı resmen tescillendi.
Bayramın üçüncü günü ailesine kavuşmayı bekleyen Ahmet Oyunlu, verilen hukuksuz karar nedeniyle özgürlüğüne kavuşamazken, ailesi de büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Durumu Meclis gündemine taşıyan DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurdu.
Milletvekili Aslan, başvurusunu basınla da paylaşarak, bu hukuksuzluğun takipçisi olacaklarını belirtti.