Haberin İngilizcesi için tıklayın
Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisine aldı. Bankacılıktan sanayiye, tarımdan ulaşıma tüm sektörlerde aksamalar yaşanıyor. Küresel ekonomik krizin ayak sesleri ardında ise gazeteciler haber yapmaya devam ediyor. Televizyonlar, basılı gazeteler, internet gazeteleri…
24 Mart akşamında önce Yeni Yaşam "Bu bir veda yazısı değil" diyerek 'sağlıklı koşullar oluşana kadar' kâğıt baskısına son verdiğini duyurdu, ardından haftalık yayın yapan Agos. 25 Mart'ta gazeteden yapılan açıklamada ise "Bugün Peşembe. Normalde "Agos bayilerde" anonsu yapmamız gerekirdi. Fakat koronavirüs önlemleri çerçevesinde bu hafta Agos online yayınlanacak" denildi.
Bu süre zarfında ise Sözcü ise manşetsiz ve ilk sayfaları basılı olmayan bir şekilde çıktı. Okurlarına dört sayfalık beyaz bir kapakla ulaşan gazete, okuyucusundan bu sayfaları atmasını istedi.
Tüm dünyanın eve kapandığı bir dönemde basılı süreli yayınlar için durum kötüye gittiği bir gerçek. Yayınların tirajları her geçen gün düşüyor. Biz de Doç. Dr. Esra Arsan ve Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan ile basılı süreli yayınların durumu ve geleceği üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Arsan: Dijital gazetelere kayış olacak
Kağıda basılı gazetenin yerini dijital gazetelerin alabileceğinden bahseden Esra Arsan şöyle konuştu:
"Medya kuruluşları yayınlarını dijital olarak abonelerine yollayabilir ama bu sefer de anglosaksonların "digital divide" dedikleri, online gazetelere erişimi olmayanlar yaşlılar, evinde elektrik veya interneti olmayanlar, olsa da bilgisayarı bulunmayanlar ne yapacak? Günümüzde hemen herkeste akıllı cep telefonları var diyeceksiniz... Sanırım çoğunlukla cep telefonları üzerinden haberlere erişim sağlanacak.
"Ancak şunu unutmamalı, kağıda basılı gazetelerin ticari olarak düşüşte olması, en çok alternatif basını etkileyecek. Zaten küçük bütçelerle ve dar reklam gelirleriyle ayakta duran alternatif basın, büyük olasılıkla batma noktasına gelecek. Çünkü mevcut durumda sağlık hizmeti gibi, halka doğru ve öncelikli haber ulaştırmak bir karar meselesi değil, gazetecilerin sorumluluğu. Bu olağanüstü durumda, insanlar ev kiralarını veya kredi borçlarını bile ödemekte zorlanırken, onları online haber içeriğini parayla almaya ikna etmek zor. Bu nedenle, muhtemelen online içerikler de bedava olacak. Ancak üretilen her içeriğin bir maliyeti olduğundan, yine ticari bir zarar söz konusu olacak.
"Bedava dağıtılan gazeteler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya"
"Normal bir ülkede yaşıyor olsak, devletin bağımsız basın kuruluşlarına maddi destek yapmasını bekleyebilirdik; lakin ülkemizde devlet bağımsız basına destek vermek yerine, hakkı olan basın-ilan kurumu ilanlarını bile keser halde. Yani, bu da bir hayal.
"Kısacası, bu kriz döneminde ABD'deki New York Times, Washington Post gibi online abonelikleri olan ve bundan para kazanan gazeteler yaşayacak, ancak online versiyonları bedava olan gazeteler maalesef kapanma veya geçici olarak kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Böylesi bir durum için şimdiden hazırlık yapmak, çalışanların maaşları nasıl ödenecek ve işten eleman çıkarmadan nasıl bu zorluk atlatılacak, şimdiden düşünmeye başlamaları gerekiyor."
İrvan: Türkiye'de medya reklamlara bağımlı
Koronovirüs salgınının gazteciliğin önemini arttırdığından bahseden Süleyman İrvan ise "Topluma bilgi vermek ve doğru bilgilenmesini sağlamak her zamankinden önemli bir hale geldi. Ama diğer iş kolları gibi gazetecilik de bu süreçten ekonomik olarak çok olumsuz etkilendi" diye konuştu. İrvan şöyle devam etti:
"Türkiye’de medya doğrudan doğruya reklamlara dayalı olarak hayatlarını sürdürüyor. Salgınla beraber küresel bir ekonomik krizin yaşandığı şu günlerde firmalar reklam vermeyi de kesmeye başladılar. İnternet medyası Google reklamlarıyla ayaktayken, basılı gazeteler için durum daha da vahim.
"Uzun vadede medya sektörü bu durumdan olumsuz etkilenecek. Kuruluşlar küçülmeye gidilecek, gazeteler personel çıkartmaya başlayacak. Bu durum daha çok gazetecinin işsiz kalmasına yol açacak. Çünkü basılı gazeteler de dahil olmak üzere internet medyası doğrudan doğruya reklamlara dayalı hayatlarını sürdürüyor.
"Google reklamları bir tek şu an var. onun dışında firmalar da reklam vermeyi kesmeye başladılar. Bu medya sektöründe çok büyük bir ekonomik soruna yol açacak.
"Küçülmeye gidecekler, gazteciler işsiz kalacak"
"Uzun vadede bu kriz uzun sürerse medya sektörü de çok olumsuz etkilenecek diye düşünüyorum. Küçülmeye gidilecek, gazeteler personel çıkartmaya başlayacak. Bu durum daha çok gazetecinin işsiz kalmasına yol açacak.
"Ancak doğru bilgiyi toplama ve aktarma açısından medyanın bu süreçte önem kazandığını düşünüyorum. Çünkü insanlar panik halindeler. Ne olacağı konusunda doğru bilgiye ihtiyaçları var ve bunu sadece iyi işleyen bir medya sağlayabilir.
"Bu koşullarda da medya ne kadar iyi işleyebiliyorsa o kadar iyi bilgilendirecek demektir. Aslında gazeteler açısından önemli ama zor bir süreç.
Aboneliğin önemi
"Mesela kuruluşlar basılı yaylarını eğer Gazete Pencere gibi paralı hale getirip internet üzerinden satabiliyorlarsa en azından geçici bir süre ile yayın hayatlarını sürdürebilirler, ekonomik olarak buradan destek alabilirler. Ama insanlar Türkiye’de bilgiye, gazetelere para ödemiyor. Batı medyasında insanlar haber için para ödemeye çok önce başladılar.
"Burada şöyle bir fark ortaya çıktı. Koronavirüs salgını çıktığından beri ABD’de gazeteler ‘Toplum için çok önemli olan bilgileri paralı olarak okutmak ne kadar etik?’ bunu sorgular hale geldi. Hatta New York Times ve Washington Post gibi gazeteler koronavirüs haberlerini ücretsiz hale getirdi.
"Yani Batı’da bizdekinin tersine bir akım var. Orada zaten paralıydı ama koronovirüs salgın nedeniyle değerli bilgileri toplumun bunları bilmeye hakkı var denilerek kamu yararını ön plana çıkartarak haberleri ücretsiz erişime açtılar.
"Bizdeki sorun çok daha farklı. Türkiye medyası ise bu süreçte hayatta kalmaya çalışılıyor. Gazeteler var olan imkanlarını belki sonuna kadar kullanarak ayakta durmaya çalışacak. Belki küçülecek ama tabii ki işlevini sürdürme çabası içinde olacak." (HA)