Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) aldığı oyu en kısa sürede güce dönüştürmek için olanca çabayı gösterirken aydın grupları da yeni bir siyasal oluşumun olasılıklarını değerlendiriyorlar ve nerede toplansak daha başarılı olur dye tartışıyorlar. Kendi kitleleri ile daha sağlam bağları olan ve ulusalcı bir bilinçle hareket eden Kürt siyasal hareketi bile mevcut olanaklarının sonuna geldiğini görüyor.
Bütün engellemelere karşın TBMM çatısı altına girmeyi başaran “sol” muhalefetin ve Demokratik toplum Partisi'nin (DTP) önündeki ilk sınav, tüm ilerici toplumsal güçleri de arkasına alarak demokratik bir anayasa konusunda “tam saha pres” yapabilmek, meseleyi atananlar-seçilenler çekişmesinin ötesine taşıyarak siyasal rejimin sinesine sokulmuş darbe kazıklarını çıkartmak ve bünyeyi sağaltmak. Bu süreç içinde gelişecek işbirlikleri ve oluşturulacak platformlar gelecekteki daha ileri ittifakların habercisi olabilir.
Siyasal arenadaki “lodosçular”ı da gerçekten demokratik iyileşme beklentileri olanlardan ayırdetmek gerekmektedir. Yakın zamanda kıyıya vurmasını bekledikleri Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) enkazından ticaret olanakları ve kişisel ikbal bekleyenler hiç de azımsanmayacak sayıdadırlar. Genelde armutun pişmesini ve ağızlarına düşmesini beklemekte, Baykal’ın dişlerinin arasına çeşitli “kurban” muhalifleri atarak dışsal etkilerle yıpranmasını beklemeyi akıllılık saymaktadırlar.
Bu görüntüler, Türkiye’de yeni bir “sosyal demokrat yapılanma”nın pek de kolay olmadığını düşündürmektedir. Geleneksel Avrupa Sosyal Demokratlarının sağa çeken direksiyonları ve bu yüzden yaşanan bölünmeler de dikkate alınırsa o cepheden de daha sola ziyaretçiler beklemek olasıdır. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) çizgisine kadar kayanlar ise zaten gidebilecekleri kadar gittiler.
Seçim zaferinin moralini yaşayan Ufuk Uras’ın, yeni bir toplanma noktasının cazibe merkezini oluşturma olasılığı var mıdır? Bunun cevabı öncelikle Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) içinde verilecek bir gazaya bağlı görülüyor. Son dönem politikalarına taş koyan bir grubun varlığı ve gücü, Uras’ın hem elini hem ayağını bağlıyor çünkü.
Baskın Oran kampanyasının Ekim ayında bir yeni parti oluşumuna dönüşmesi de dolaşan dedikodular arasında. Kampanyanın iç kabinesinden bu konuda hiç yorum yapılmaması da “sükut ikrardan gelir” sözünü hatırlatıyor. Yeni ittifakın tanıtım ve medya işlerini çok başarılı yürüteceklerinden kuşkum yok. Kitlelerle ilişkiler, kadrolaşma ve örgütlenme konularında biraz zayıflar ama beş yıllık bir kampanyada daha başarılı olmaları beklenir doğrusu.”Ezber bozma”nın ötesinde siyasal çizgilerinin diğer köşelerinin ne olduğunu da açıklamaları gerekecek siyasete girince.
Ağustos ayında dünya göklerine giren meteorlar kadar çok, dağınık, bir başına örgüt, militan ve sempatizan kitlesi bir cazibe merkezi oluştuğunda o yöne evrilmek için hazır bekliyor. Peki ya bütün bu çabanın konusu olan çalışan sınıflar yani aziz halkımız?
Yerel mafyaya haraç vererek edindiği iki göz kondusunda elektrik çengelden, su, borudaki çivi deliğinden, sebze meyva semt pazarının döküntülerinden, koca bazen işli, çoğu işsiz, karısı temizlikçi, çocukların getirdikleri ise ekstra sayılan bir asgaride yuvarlanmıyor mu?
Bu koşullarda yarım ton kömür, bir torba ramazaniyelik, bir yeşil kart, bir fakirlik yardımı bir açığı kapatmıyor mu? Her caminin altında bulunan ticaret merkezi ve o düzeyde sürdürülen sosyal dayanışma örgütlenmesi sağlık ve eğitim sorunlarına bile çözüm üretiyor. Hele son dönemde açılan ve belediye bütçelerinden finanse edilen Kadın Sağlık merkezleri ve getirdiği olanaklar? Bu döngü yalnızca istanbul’da değil, ülkenin en büyük on kenti etrafında da benzer biçimde tekrarlanıyor.
Artık iktidarı kent oyları getiriyor. AKP, kolaycı açıklamaların söylediği gibi, “dış kumpasların antin kuntini” ile veya iki torba pirinç-nohut dağıtmayla değil, son onbeş yıl bu yeni kentli kitlesi ile yürüttüğü “”bire bir” ilişkilerle kitle desteğini sağladı.
Bu koşullar, yapılacak “sol” muhalefetin gündemini ve mücadele alanını da önemli ölçüde belirliyor. Varoşları kazanmak gerekiyor her türlü seçimi kazanabilmek için. Oraya gitmeden önce çantaya konulacak mühimmatın ne olacağı, kimin gitmesi ve nasıl gitmesi gerektiği ise bir başka yazı konusu.(AE/EÜ)