Akın Evren

Akın Evren

[email protected]

1947 doğumlu. 1965’de ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü’nün ilk üyelerinden. 1967’de Türkiye İşçi Partisi, Çankaya ilçesi üyesi oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) mezunu. 12...

1947 doğumlu. 1965’de ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü’nün ilk üyelerinden. 1967’de Türkiye İşçi Partisi, Çankaya ilçesi üyesi oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) mezunu. 12 Mart askeri darbesinde Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi davasında yargılandı ve iki yıl Mamak askeri cezaevinde kaldı.Önce, Maliye Bakanlığı’nda ve daha sonra bir çok-uluslu bilgisayar şirketinde çalıştı ve bilişim sektöründe çeşitli kuruluşlarda uzmanlık ve yöneticilik, bir üniversitede bilişim danışmanlığı yaptı. İki oğul ve üç torun sahibi. Çeşitli gazete, dergi ve internet yayınlarında kitap ve oyun eleştirileri ve görüşlerini yazıyor. Marksist ve Liberter Sosyalist olduğuna inanıyor. İstanbul’da, Cihangir’de yaşıyor.

“Yılmaz Güney ile Paris’te İki Yıl”(*)

BİR DEVRİMCİ SANATÇININ BİLİNMEYENLERİ

“Yılmaz Güney ile Paris’te İki Yıl”(*)

Sırrı Süreyya Önder'in önsözünün tamamını ve Muzaffer Doyum’un yazdıklarını okuyunca, Yılmaz Güney’i yeterince tanımamış olduğunuzu da göreceksiniz!

Büyülü “Bahçe”

AKIN EVREN YAZDI

Büyülü “Bahçe”

Yıldırım Türker’in 2008’den bu yana yazdığı bir kısım gazete yazılarını bir araya getirerek oluşturduğu “Bahçe”de kendisini ele vermeyi göze almış, iyi de etmiş!

"Bir Picasso", Lütfen!

AKIN EVREN YAZDI

"Bir Picasso", Lütfen!

Ahmet Levendoğlu çok deneyimli bir tiyatro adamıdır. Oyunun gerilimini oluşturan satırların dikkatle altını çizmiş ve oyuncularını yönlendirmiş. "Bir Picasso" adıyla sergilenen oyunda Picasso'yu Levend Öktem, Fischer'i Filiz Kılıç oynuyor.

Gergedanlaştıramadıklarımızdan mısınız?

AKIN EVREN YAZDI

Gergedanlaştıramadıklarımızdan mısınız?

Siyasal ortamın çatışmalı ikliminde, duyarsızlıkları, bananecilikleri besleyen o kalın kabuğun oluşmaması için düşünüp kafa yormak gerektiği kesin. Bunu anımsatmanın yollarından birisi de edebiyat.

Gramsci’yi Okumak

AKIN EVREN YAZDI

Gramsci’yi Okumak

“Gramsci’yi Okumak”, Gramsci’yi kendi yaşam biçimi ve dünya görüşüne uygun, insancıl özünü hiç eksiltmeden, derinlikli fotoğraflar halinde sunuyor.

Kanlı Komedya

AKIN EVREN YAZDI

Kanlı Komedya

Kadıköy’de “Baba Sahne”de “Caligula: Kanlı Komedya” adlı oyunu izledim. İyi bir oyunun; pek çok parçanın bir araya gelmesi, uyumlu birleşmesi, iyi bir iş yapma isteği ile yeteneklerin varlığı, iyi bir kaptan ve iyi bir takım gerektirdiği çok açık.

19 Aralık 2017

Oktay Etiman, "Güle Güle Git Arkadaş"

AKIN EVREN YAZDI

Oktay Etiman, "Güle Güle Git Arkadaş"

Devrimcilik, bir yaşam biçimi, bakış açısı ve ahlâktır. Düzenin sunduğu pek çok olanağa sırt çevirerek bir itirazı ve başkaldırıyı yaşam boyu sürdürebilmektir. Oktay Etiman, bunu en iyi becerebilen insanlardan birisiydi.

Git Be Artık 2016!

AKIN EVREN YAZDI

Git Be Artık 2016!

Aralık ayının son gecesi yelkovan bir tık daha atlayıp yeni yıla döndüğünde “Oh” mu diyeceğiz? “Git be artık 2016” diye bunca söylendik. Peki, 2017’yi daha farklı kılacak bizden başka kim var ki?

31 Aralık 2016

Çehov’a Bugünden Bakmak

AKIN EVREN YAZDI

Çehov’a Bugünden Bakmak

Visniec, “Çehov Makinesi”nde pek çok Çehov oyun karakterine bir resmigeçit yaptırarak yaratıcı-yaratık hesaplaşması içinde bir Çehov güzellemesi yapıyor. Yazarın yaşamına ve karakter ögelerine atıfta bulunuyor.

Kurutma Kağıdı (*)

AKIN EVREN YAZDI

Kurutma Kağıdı (*)

Hayatı ve dünyayı dönüştürmede, yeniden şekillendirmede ve yontmada tek aracı dilidir Sezai Sarıoğlu'nun. Hem özgün bir dildir, hem de köklü bir geleneğe dayanır bu dil.

Ayaktakımı Arasında

AKIN EVREN YAZDI

Ayaktakımı Arasında

Latinler "Sanat Uzun Hayat Kısadır" derler. Hele hele, benzer olayların tarihte zaman zaman tekrarlandığını, insan acılarının, arzularının ve hırslarının evrenselliğini, insan malzemesini usta eliyle yuğurup halli hamur ederek anlatan bir sanat daha da uzun oluyor.

Yaşam Hatırladıklarımız mı Yalnızca?

AKIN EVREN’DEN

Yaşam Hatırladıklarımız mı Yalnızca?

Zamanda ileri geri yolculuklarla bize pek çok ve değişik insanlık durumunu sunan hikayeler, hem yalnız olmadığımızı söylüyor bize hem de o kadar önemli olmadığımızı.

“Lillian” ya da Dalgaya Karşı Durabilmek

AKIN EVREN’DEN

“Lillian” ya da Dalgaya Karşı Durabilmek

Bu ölümlü ve yaşanası dünyada ne bezirgan saltanatı biter ne de zulüm! Böyle zamanlarda dik durabilmek için topa tüfeğe değil sağlam bir bel kemiğine gerek vardır genelde. Lillian sizlere de buna yakın ve benzer düşünceler ve bir rahatsızlık kıpırtısı verebilirse eğer iyi bir oyun dersiniz.

13 Aralık 2014

Gaz Kardeşliği

AKIN EVREN YAZDI

Gaz Kardeşliği

Toplumsal eylemler insanların bilinç düzeyini önemli ölçüde değiştiriyor. Özellikle eyleme aktif olarak katılanlar, dünyaya daha farklı bakmaya başlıyorlar. Taksim sonrası, birkaç önemli bilinç sıçraması oldu.

Bir Sevdayı Yaşamak

AKIN EVREN'DEN

Bir Sevdayı Yaşamak

Hakkı Yazıcı hem 68’li hem de 78’li; Koca Bir Sevdaydı Yaşadığımız kitabıyla bize 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri ve ara döneme ait kesintisiz bir toplumsal direniş öyküsü sunuyor.

Pier Paolo Pasolini İle...

AKIN EVREN'DEN

Pier Paolo Pasolini İle...

Selahattin Yıldırım'ın "Pier Paolo Pasolini" kitabı birincil ve özgün kaynaklara dayanarak hazırlanmış özenli ve dört başı mamur bir çalışma, üstelik Pasaloni'nin entelektüel gelişimi ve yaşamını şekillendiren etkiler kitapta.

29 Aralık 2012

AKIN EVREN'DEN

Zorunlu Yalnızlık

Zorunlu Yalnızlık romanı, 1977’de başlayan zorunlu göçmenliğini, devrimci mücadelesinin deneyimlerini, iç hesaplaşmalarının zorunlu muhasebesinin alt çizgilerini iç içe geçmiş hayatların renkli öyküsünde anlatıyor.

Tek Kişilik Dev Dergi: Met Üst

AKIN EVREN YAZDI

Tek Kişilik Dev Dergi: Met Üst

Yalnızca "cuç ve seza" yazısını okumak için bile bulup alın bu dergiyi. Bir "kipat" bir çocuğu nasıl sarsarak değiştirir, dönüştürür ve ruhuna bedenine işlermiş görün! Babalar ve Oğullar'ın bir başka sayfasını çevirin hem de...

Nurhak'ta Ölen Yoldaşlarımızı Kırkıncı Kez Andık

AKIN EVREN'DEN

Nurhak'ta Ölen Yoldaşlarımızı Kırkıncı Kez Andık

Yeni bir dünya için dağlarda yaşamlarını yitiren arkadaşlarımız Alpaslan Özdoğan, Kadir Manga ve Sinan Cemgil'i Karacaahmet'te Sinan'ın mezarı başında türkülerle ve şiirlerle andık.

"Uçkur" Krizleri

AKIN EVREN YAZDI

"Uçkur" Krizleri

Bir kısım muhterem medya, bu son olayı Kahn'ın Fransız Sosyalist Partisi üyesi ve de en güçlü Cumhurbaşkanı adaylarından birisi olmasını öne çıkartarak "eline, beline, diline" hakim olması beklenen "sol"cuların da bu "insanî zaaf"dan azâde olmadıklarını belirtmiş oldu.

Marx'ın Dönüşü: Öngörünün Dayanılmaz ve Umutlu Cazibesi

AKIN EVREN yazdı

Marx'ın Dönüşü: Öngörünün Dayanılmaz ve Umutlu Cazibesi

Dostlar Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu "Marx'ın Dönüşü"nü izledikten sonra anladım ki Marx bugün yaşadığımı krizi çok önceden görmüş.

AKIN EVREN'den

Oyuncuları da Vururlar!...

1929 krizinden 2009 krizine doğru evrilen zamanda insan davranışı olarak neler değişti acaba? Aç karınlarla yürütülen dans maratonlarından yeni işsizlik günlerinde tepinmelere dek. Ne var ki atları hâlâ vuruyorlar bacakları kırıldığında.

TÜRKEL MİNİBAŞ'ın ardından

Kederli Bir Gömme Töreni

Universalis ile skolastik gibi iki kavram Türkel Minibaş'ın İstanbul Üniversitesi'ndeki cenaze töreninde nasıl bir araya gelebilir ve daha da ötesi çoğunluğu dünyayı laik-antilaik çelişkisiyle yorumlayan bir topluluk kendi tezlerine karşı bile nasıl bu kadar vurdumduymaz olabilirdi...

1968 ve Mirası

AKIN EVREN yazdı

1968 ve Mirası

68 olayları Fransa’dan başlayıp Türkiye de dahil pek çok ülkenin üniversite gençliğini ayağa kaldırdı. Eğitimdeki sorunlardan başlayan kitlesel değişim taleplerini ateşledi. Film festivalinde bunu ele alan filmleri izlemek mümkün.

AKIN EVREN'in değerlendirmesi

Godiva, Kent Kültürü, Pekos Bill...

Tepelerde dalgalanan bayrakların sayısı da giderek artıyor. Ben, Pekos Bill’in son sayısını anımsıyorum.”Tepelere beyaz bayrak” diye bağırıyordu bir kovboy, “Pekos Bill öldü!”

29 Aralık 2007

AKIN EVREN'nin yazısı

Tek Bacaklı Demokrasi

Bireyin temel hak ve özgürlüklerinin devlete karşı korunması gerektiği ancak başına bir iş gelmişler tarafından hatırlanır.

AKIN EVREN'den sol ve muhalefet

Paramparça

Sahaya inmek ve AKP’ye “tam saha pres” yapmak için tüm fırsatlar da “Türkiye Solu”nun önünde duruyor. Gelin şu topa biz de vuralım.

AKIN EVREN'den medya-Erdoğan polemiği üzerine

Circus

Günümüzde, “Büyük Gazete”ler eski “Circus”ların yerini almış gibi görünüyorlar. Gösterişli frakı, beyaz pantalonu, silindir şapkası, çizmesi ve elinde kamçısı ile gösteriyi yöneten pala bıyıklı ve babacan gösteri yöneticilerinin yerini genel yayın yönetmenleri aldı.

25 Ağustos 2007

AKIN EVREN'den 22 Temmuz sonrasında sol

Yeni Bir Toplanma Noktası Yaratmak

Ağustos ayında dünya göklerine giren meteorlar kadar çok, dağınık, bir başına örgüt, militan ve sempatizan kitlesi bir cazibe merkezi oluştuğunda o yöne evrilmek için hazır bekliyor. Peki ya bütün bu çabanın konusu olan çalışan sınıflar yani aziz halkımız?

18 Ağustos 2007

AKIN EVREN'den su ve siyaset

Yağdır Mevlam Su

Sıkıntılı dönemlerde bu yağmurculara her ortamda rastlanıyor. Hatta sol siyasette bile. Suyun yüz derecede kaynadığını bildiği halde 32 derece Ağustos sıcağını kaynama noktası sanıp Değişim zamanıdır diye yağmur yağdırmaya girişenler yok mu?

11 Ağustos 2007

Anayasacı Demokratlar

Bu resimde yeni burjuvazi halk desteğine daha fazla sahip görünüyor. Bu gücünü desteğini aldığı halk sınıfları lehine mi kullanacak yoksa ezeli rakibi bürokrat kapitalistleri tasfiye için mi?

6 Ağustos 2007