"1997-2008 arası Nepal'in başkenti Katmandu'da yaşadım. Dünyanın tek Hindu krallığının son on yılına, Nepal'in iç savaşına denk geldim. Sonunda Maocu gerillalar Kral'ı devirdi. Yeni cumhuriyetin ilk yıllarını gördüm" diyor Elif Köksal, Metis yayınlarından çıkan kitabı "Katmandu'da Ev Hali"ni anlatırken. "Nepal'e ilk gittiğimde, birtakım komünist öğretmenler yeraltına inip iç savaşı başlatalı bir sene olmuştu. Katmandu Postası gazetesinin üçüncü sayfasında küçük haberlerde, uzak köylerde Maocu gerillaların yaptıklarından ara sıra bahsediliyordu. Zaman geçtikçe savaş büyüdü, Nepal'i, hayatımızı bir çeşit kuşattı."
Köksal'ın devrim günlerine ilişkin bir izlenimini "Katmandu'da Ev Hali"nden aktarıyoruz.
Nisan 2006
Sevgili Arkadaşlarım,
Nepal'de tuhaf tuhaf vakitlerin ortasındayız yine. Şöyle bir Çin bedduası varmış: "İlginç vakitlerde yaşayasın" derlermiş.
Kralı devirme direnişi Cana Andolan'ın üçüncü haftasındayız. "Halk hareketi" demek.
Cana Andolan'dan başka bir de Loktantra Zindabad* duyuyoruz her yerde. "Yaşasın demokrasi" yani.
Sokağa çıkma yasağı, genel grev, günde yedi saat elektrik kesintisi ile günlerimiz geçiyor. Mektup yazmak için bulunmaz vakitler...
Katmandu'da son onaltı günün hepsinde ya hükümet sokağa çıkma yasağı ilan etti ya da yedi parti genel grev dedi. İkisinin aynı anda olduğu da oldu. Genel grev, bandha yani, Güney Asya kavramlarından biri. Kapalı demek. Dükkanların açılmadığı, sokağa araba, motosiklet, hatta son zamanlarda bisiklet çıkmadığı günler. Dokuz senedir ayda en az bir iki bandha gördük, bizim için yürüyüş yapma günleri. Yedi parti birliği bu ayın dördünden itibaren süresiz bir bandha ilan etti, yani Vadi de kapandı. İki haftadır Katmandu vadisine ya da dışarıya otobüs, araba çalışmıyor. Sebze, tüpgaz, benzin de gelmiyor. Okullar süresiz olarak kapalı. Cana Andolan'a bankalar da katılıyor ve işlem yapmayı reddediyorlar. Geçenlerde Merkez Bankası'nda (Kralın) İçİşleri Bakanı'nın imzaladığı bir çeki bozmayı reddeden on iki memur tutuklandı.
Evden seyredebildiğimiz tek televizyon kanalı Kantipur Kral'a öyle muhalif ki Kral gitmez kalırsa onların buralardan gitmeleri gerekecek.
Televizyonda her akşam altı haberlerinde Cana Andolan'a kimler, hangi sivil toplum örgütlenmeleri katılmış onları görüyoruz. Ticaret Odası, doktorlar, avukatlar, engelliler... Bir de polisin kafasını gözünü yardığı insanları gösteriyorlar. Annemle haberlerin karşısında oturup ağlıyoruz. Üniversitenin önünde günlerdir oturan kalabalığı çok güldüren bir delikanlı var, televizyonda görüyoruz, annem ona benim oğlan diyor. Hastanelere kafa travmasıyla gelen, güvenlik güçlerinden dayak yemiş insanlar öyle çok ki, her akşam onlarca yeni kırık kafa. Kafası kırılmış sokak çocukları. Her nedense Andolan'ın ilk günlerinde önlerde çok sokak çocuğu vardı, onlara da eğlence çıktı. Pankartları bir ucundan yakalamış yalınayak çocuklar ön saflarda sırıtarak yürüdüler, ilk dayağı onlar yediler.
Prenses olan ev sahibem, devrim olacak diyor. Prens kardeşi, kral hiç bir yere gitmeyecek, neden gitsinmiş diyor ama. Nepal'in eski bir Maharacası olan dedelerinin tahttan düştükten sonra Hindistan'a gidip derviş olmasının üzerinden sadece altmış sene geçmiş. Prenses ev sahibemin, onaltı yaşına gelinceye kadar halktan biriyle konuşması yasakmış, çocukken bir fili, bir de midillisi varmış. Bugün beraber CNN seyrettik, hizmetçilerden konuştuk. Evlerinde ayda sekiz dolara çalışan üç hizmetçi var. Ev sahibem dedi ki, Amerika ve Avrupa gibi oluyoruz, yakında hepimiz kendi evimizi kendimiz temizlemek mecburiyetinde kalacağız. Hizmetçi bulmak ne kolaydı tahmin edemezsin, dedi. Ev sahibemin doğduğu Aslan Saray'da hizmetçiler için beşyüz oda olduğunu biliyorum; Guinness rekorlar kitabı cariyeler diye yazıyor gerçi.
Bu mektubu yazmaya bu sabah başladığımda daha üç insan ölmemişti, yüzden fazla insan da yaralanmamıştı. Ambulanslara sokakta olma izni verilmeyeceğini ve yaralıların şehri çevreleyen anayolda saatlerce yatacağını da bilmiyordum. Bugün şehrimde sayısız insan sokağa çıkma yasağını ve sokağa çıkanları vurma emrini takmayarak sokaklara döküldü.
Hindistan dün Kral'la konuşsun diye uzaktan akrabası son Keşmir Maharacası'nı özel elçi gönderdi. Bakalım Kral ne yapacak.
İktidardan vaz geçmek kimbilir ne zor bir şeydir..
Nepal Kralının sıfatı Şri Panç Maharaca. Beş kez saygı duyulası büyük kral demek.
Kral üç sene önce son darbeyi yaptığında telefon hatları ve internet bir haftaya yakın kesik kalmıştı. Belki kesilir yine.
Neyse.
Evde her şey yolunda, ekmek yapıyorum. Yerleri süpürüyorum, bulaşık yıkıyorum.. insana iyi gelen işler..
Sokağa çıkma yasağı var ama BBC radyonun dediğine göre yollarda kralı protesto eden onbin kişi varmış şimdiden. Bugün için planlanan dev protesto, sokağa çıkanı vurma emrine rağmen gerçekleşiyor gibi. Derse gidebildiğimiz günlerde gördüğüm kadarıyla öğrencilerim son haftalarda çok huzursuzlar. Vadi iki haftadır izole durumda, yiyecek de gelmiyor. Soğanın kilosu normalin beş altı katına, yüz rupiye çıktı. Papayaları meyvaları, şehircek günler önce yedik bitirdik. Bizim göbekli manav diyor ki sabahları bir kova taze tofudan başka şey gelmeyeli iki hafta olmuş. Dün dükkanda bir iki kucak dolusu bayat sebze kalmıştı. Dükkanların çoğu iki haftadır kapalı, üç beş tane dışında araba da yok.
Loktantra zindabad! Yaşasın demokrasi. Bir de murdabad diye bağırıyorlar, o da "Kahrolsun" demek.
Oğlum diyor ki gidip krala bir güzel sarılmamız lazımmış, kimse sevmiyor onu diye. Aynı zamanda Kral ve Kraliçenin dev olduklarını da düşünüyor, masallardaki devlerden. Ne yediklerini merak ediyor. Altı yaşında.
Sevgiyle, Elif.
Hamiş: Aşağıda bu haftaki Nepal Vakitleri gazetesinden, olanları benden iyi anlatan bir yazı var.
Hamiş, 2010: Halk kazandı. Annem sokaklara fırlayıp mutluluk resimleri çekti. Her şeyi değiştiren Cana Andolan günlerinde 16 kişi öldü ama Kral geri adım attı, dört sene önce kapatılan parlamento yeniden açıldı. Bir ay sonra parlamento Kral'ın bütün yetkilerini elinden aldı. On senelik iç savaşın, on altı bin ölümün yapamadığını, bütün partilerin, halkın, yıllardır devletle savaşan Maocuların birlik olduğu barışçıl protesto gösterileri yaptı. Kasım 2006'da iç savaşı sona erdiren barış imzalandı, Maocular yeraltından çıktılar. 2008 Nisan seçimlerinde Maocular yüzde otuz oy alıp koalisyonla iktidara geldiler. 2008 Haziran başı Kral tamamen gitti. Şu anda komünist parti başkanlığında yeni bir koalisyon var, başkent Katmandu'da günde on iki saat elektrik kesiliyor. (EK/TK)
* Loktantra Zindabad: Yaşasın demokrasi.
Yazan: Elif Köksal
Metis Yayınları, Mart 2010, 224 sf.