Shiba Ram Balaju'da barışçıl bir miting sırasında polislerden fena dayak yemiş, yüzündeki yarayı gösteriyor. Onaltı yaşında. Acımıyor, burada olduğum için mutluyum, diyor.
Bu aptalca soruları bırakın, diye tersleniyor yanındaki, çünkü Gagan Thapa'yı dinlemek istiyor. Gagan Thapa, Kral Gyanendra ve bakanları hakkında anlatığı taşlamalı fıkralarla binden fazla protestocunun oluşturduğu kalabalığı büyülemekte.
Bu polislerden, askerlerden ya da kraldan artık korkmuyoruz, diyor genç bir kız ve çabucak bir grup kadın göstericiye liderlik etmek için ilerliyor. İsmi Sabitri. Sabitri'yi takip eden elli kişilik gruptan bir ev kadını, bizi artık bir şey durduramaz, bu halkın hareketi, diyor.
Daha iki hafta önce, yedi siyasi parti süresiz genel grev ve toplu protestoları ilan ettiğinde yüzlerce gösterici tutuklanmış, dövülmüş ve kimileri güvenlik güçlerince vurulmuşken, çok kimse bu muhalefetin bir kaç günden uzun sürmeyeceğini düşündü. Ne ki ülkenin her yanında sokaklardaki protestocuların sayısı her gün çoğalıyor ve son rakamlara rağmen göstericiler pes edecek gibi görünmüyor. Şimdiye kadar 3000'den fazla kişi tutuklandı, 1000 yaralı hastanede, 10 kişi öldü.
Polis onları kovalamaktan yorulmuş görünüyor. Arkadaşlarıyla beraber bir kaç kez coplarla giriştikleri kalabalığın tekrar tekrar Katmandu'nun Balaju bölgesine döndüğüne şahit olan bir polis memuru, ne faydası var ki, yine gelecekler, diyor.
Siyasi partiler de bu kadar geniş bir kesimden ve meslek örgütlerinden gelen ezici destek karşısında şaşkınlar. Gazeteciler, avukatlar, mühendisler, öğretmenler, ev kadınları, çocuklar... kendi güvenliklerini ve tutuklanma korkusunu düşünmeden sokaklara döküldüler.
Hareket öyle güçlendi ki Maocular da katıldılar. Hareketin sıcaklığı hükümette de hissediliyor. Memurlar artık açıkça loktantra'yı -halkın demokrasisini- savunuyorlar. Nepal Petrol Korporasyo-nu'ndan bir üst düzey memur, arkadaşlarıyla kollarına siyah bantlar takmak için toplantı odasında bir araya gelirken, şimdi sessiz protesto zamanıdır, diyor. Partiler stratejilerini planlarken halk liderli ya da lidersiz bir şekilde protesto etmek için sokakları dolduruyor. Başkentin Gongabu mahallesinde orta yaşlı bir kadın omuzlarına gri bir şal geçirmiş, erkek göstericilere kalabalığın önüne geçip silahlı polis kordonunu yarmalarını haykırıyor. Bir yandan bize, burada lider yok, halkın gücü herkese yol gösteriyor, diyor.
Kırmızı sarılı yaşlı bir kadın bir polis memuruna, bırakır mısın geçelim genç adam, diye soruyor. Bir başka kadın gösterici, arkadan iten arkadaşlarıyla birlikte, normalde cop sallayan polislerin arasından kendine yol açarken, eh, size bir defa sorduk, şimdi nasıl geçtiğimizi seyredin, diyor.
Kadınlar ve genç kızlar zaferle gülümserken polisler çaresizce seyrediyor. Gösterileri o kadar barışçıl ki polisin tek yapabildiği yol vermek, sonra da polis kamyonlarına koşup yüzlerce kadın göstericinin yaklaştığı Samakosi'de yeni bir cephe açmaya gitmek.
Günün sonunda Balaju'da tek bir gösterici bile yaralanmadı, taş atılmadı, polis silah ya da cop kullanmadı. Geçen hafta burası savaş alanı gibiydi, 25'ten çok gösterici polisin açtığı ateşle yaralanmıştı. Yine de harekete katılan herkes mutlu değil, çünkü direniş günlük hayatı etkiliyor. Kalimati sebze halinde bir hamal, açım, günde bir öğünden fazla yiyemiyoruz artık, diyor. Halde çalışan arkadaşlarının çoğu işsizlikten Katmandu'yu terk etmişler, yürüyerek üç gün süren Dhading'deki köylerine dönmüşler.
Bir başka hamal, Ramesh Gauli, şikayet etmek istemeyiz çünkü hareketi tamamıyla destekliyoruz ve sanıyorum demokrasiye ulaşmak için çektiğimiz zorluklara dayanmak gerekiyor, diyor. O da Dhading'e, evine dönmek istiyor ama o kadar yürüyecek gücünün olmadığını söylüyor. (NN/EK/TK)
Naresh Newar'ın yazısı, Nepal Times'ın (www.nepaltimes.com) 21-27 Nisan 2006 tarihli 295. sayısında yayımlandı.