Görsel: Sosyal Medya
Ülkemizde son bir yıl içinde gıda fiyatlarında 2-4 katı aralığında bir artış oldu. Yıllardır uygulanan yıkıcı politikalar ciddi bir gıda krizine yol açtı.
Gıda enflasyonu hız kesecek gibi de görünmüyor. Bu durum işsiz, yeterli gelirden yoksun ve güvencesiz kesimlerde sağlıksız-yetersiz beslenmeye bağlı sorunları büyütecektir.
İçerisine sürüklendiğimiz gıda krizinden en çok ve kalıcı şekilde çocuklar etkileniyor. 2021 yılı istatistiklerine göre Türkiye’de 18 yaş altı yaklaşık 23 milyon çocuk var. Sıfır ile dört yaş aralığındaki çocuk sayısı ise yaklaşık 6 milyon civarında.
Çocuklar anne karnında oldukları dönemden başlayarak hızla gelişen beyinleri, hastalıklara karşı savunmasızlıkları, olumsuz etkilerden kaçınma ya da bu etkilere uyum sağlama konusundaki sınırlı kapasiteleri nedeniyle gıda krizinden yetişkinlere kıyasla daha ağır bir şekilde etkileniyor.
Bu konuda kamuoyunda süregelen tartışmalar okul çağındaki çocuklara odaklanıyor. Okul çağındaki çocukların dörtte birinin okula aç gittiği düşünülüyor.
Okul çocuklarının yaşadığı yetersiz beslenme ve açlık sorunlarının dile getirilmesi, çareler aranması iyi bir şey elbette. Ancak tartışmaların bu çerçeveyle sınırlı kalması çok önemli, çok daha hassas davranılması gereken bir kesimin göz ardı edilmesine yol açıyor.
Beslenme desteği tartışmalarında sadece okula giden çocuklar değil, okul öncesi çağda olan küçük çocuklar da mutlaka dikkate alınmalı. Üstelik okul öncesi çağdaki çocuklar sağlıksız beslenmenin doğurduğu sorunlara en hassas kesimi oluşturuyor.
Sağlıksız beslenmenin doğurduğu sorunlar yaş küçüldükçe şiddetleniyor. Bilimsel çalışmalar, bir çocuğun anne karnında geçirdiği dönem ile doğum sonrası iki yaşını kapsayan ilk 1000 gün içinde sağlıklı beslenme imkânlarına sahip olmasının geleceği ya da ileri yaşlarındaki sağlığı üzerinde çok büyük bir önem taşıdığını gösteriyor.
Bu dönem hayatımızın daha sonraki dönemlerinde açığa çıkabilecek çeşitli sağlık sorunlarının yanı sıra, nörolojik ve bilişsel gelişimimizi de büyük ölçüde şekillendiriyor. Örneğin bu dönemde yetersiz beslenmenin bir çocuğun beyin gelişimi üzerindeki etkileri çok derin ve kalıcı olabiliyor.
Bu nedenle, çocukların ilk 1000 gününde büyüme ve gelişme için ihtiyaç duydukları beslenme desteğini sağlamak, özellikle de bu destekten yoksun olan toplumsal kesimler için çok önemli. Dolayısıyla beslenme sorunu yaşayan, ihtiyaç içindeki ailelerin belirlenmesi ve acilen destek sağlanması çok önem taşıyor.
Sağlık açısından hayatın ilk bin gününün taşıdığı önem düşünüldüğünde hamile kadınlar ve ilk iki yaş içindeki çocuklar beslenme desteği programlarında ve çalışmalarında mutlaka dikkate alınmalı.
Bir sonraki hedef grup ise 2-5 yaş aralığındaki çocuklardır. Yapılan çalışmalar çocuklara ergenlik döneminin sonlarına uzanan sürece kadar yeterli ve dengeli beslenme koşulları sağlamanın sağlık üzerinde hayat boyu sürecek etkilere sahip olduğunu gösteriyor. Ancak en önemli, en kritik dönem hayatın ilk bin günü.
Neler yapabiliriz?
Yapılacak beslenme desteği çalışmaları üç farklı yoldan yürütülmeli. Çalışmanın biri hayatın ilk bin günü, diğeri 2-5 yaş aralığındaki çocuklara yönelik ve üçüncüsü ise ilköğretim çağındaki çocuklara yönelik olmalı. Elbette diğer yaş grupları da önemli ama en önemli kesim bu yaş aralığında olanlar.
Yapılacak destek programına dâhil edilecek aileler hakkındaki bilgiler yerel yönetimlerin Sosyal Hizmetler Daire Başkanlıklarından, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerinden ve Muhtarlıklardan sağlanabilir. Bu bilgileri sağlamak konusunda sorunlar yaşandığında bir saha çalışması yapılarak ihtiyaç içindeki ailelerin belirlenmesi yoluna gidilebilir. Bu konuda İzmir Selçuk İlçesi Belediyesi’nin yürüttüğü kapsamlı çalışma bir örmek teşkil ediyor ve dikkate alınabilir.
Bu çerçevede öncelikli olarak yapılması gerektiğini düşündüğüm çalışmalar şunlar:
- Yoksul ailelerin belirlenmesi. Bu aileler içinde de hamilelik durumunda olan, iki yaşından küçük çocuklara sahip olan ve 2-5 yaş aralığındaki çocuklara sahip ailelerin belirlenmesi,
- İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde faaliyet gösteren okul öncesi (anasınıfı) eğitim veren ve yoksul-beslenme desteğine ihtiyaç duyan çocukların olduğu okulların belirlenmesi,
- İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde ilkokul düzeyinde eğitim veren ve yoksul-beslenme desteğine ihtiyaç duyan çocukların olduğu okulların belirlenmesi,
Bu çalışmalar yürütülürken,
Yapılacak beslenme desteği için bir program oluşturmak gerekli. Oluşturulacak program, hamile kadınlar ve yaş grubuna göre çocuklar için ihtiyaç duyulan yiyecekleri hazırlamada gerekli malzemeler, menü seçimi, yiyeceklerin hazırlanması, taşıma ve sunum koşullarının belirlenmesi çalışmaları da eş zamanlı olarak yürütülebilir. Gıda güvenliği önlemlerini de kesinlikle atlamamak gerekiyor.
Önerdiğim çalışmaları ve benzeri çalışmaları yapmanın, devamlılığını getirmenin çok kolay olmadığının farkındayım. Ama zaman yitirmeden başlamak ve yol almak gerekiyor.
İçinde olduğumuz gıda krizi kısa vadede geçici değil. Yapılması gereken şeylerin çerçevesi de epeyce geniş. Ama günümüz ve önümüzdeki yıllar için en önemli kamusal meselemiz çocukların sağlıklı beslenmesini sağlamak olmalı.
Yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir kamusal destek-dayanışma programını acilen uygulamaya koymak gerekiyor. Bu bir siyasal tercih değil, zorunluluk, birincil öncelikli mesele olarak görülmeli.
Çözüme yönelik çalışmalarda, siyasal programlarda, kamusal hedeflerde çocukları bir numaralı politik özne olarak gören, tartışmalara dâhil eden, kamusal politikaların odak noktasına koyan yeni bir bakış açısına da çok büyük bir ihtiyaç var. (BŞ/EMK)