Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı “Çand Amed Kongre Merkezi”nde bugün bir halk buluşması düzenledi. Toplantıya çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, burada yaptığı konuşmada kapitalist sistemin yaşadığı krizden söz ederek, dünyada adaletsizliğin giderek arttığını ifade etti.
"Birkaç büyük şirketin kârı, bir kıtada yaşayan insanların gıda ihtiyaçlarını karşılayacak boyutta," diyen Bakırhan, söz konusu ekonomik dengesizliğin toplumsal krize yol açtığını belirtti.
Bakırhan, mevcut krizin çatışma ve şiddetle çözülmeye çalışıldığını vurgulayarak, çatışmaların “Ortadoğu ve Kürdistan coğrafyasında yoğunlaştığına” dikkat çekti.
Türkiye’nin de bu çatışma ortamının merkezinde olduğunu ifade eden Bakırhan, ülkenin krizden çıkması için toplumsal barışın sağlanması gerektiğini belirtti: “Kendi toplumsal barışını sağlamayan, kendi içindeki farklılıkları yok sayan, şimdiye kadar klasik inkâr anlayışı ile devam eden ülkeler bu girdaba kapılabilir.”
“Tarihsel bir fırsat”
Kürt sorununun Türkiye’nin en büyük sorunu olduğunu söyleyen Bakırhan, iktidar ve muhalefet arasındaki kutuplaşmaya karşı üçüncü bir yol önerdiklerini ifade etti. Bakırhan, Türkiye’nin Kürtlerle ilişkilerinde demokratik bir zemin oluşturmasının tarihsel bir fırsat olduğunu ve Türk-Kürt ilişkilerinin bu zemin üzerinde inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Yakın zamanda PKK lideri Abdullah Öcalan'ın uzun bir aradan sonra ailesiyle yaptığı görüşmeye de değinen Bakırhan, görüşmenin toplumda büyük bir umut yarattığını söyledi.
Abdullah Öcalan'dan mesaj: Süreci siyasi zemine çekecek güce sahibim
“Öcalan’la görüşülmesi büyük bir umut yarattı”
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Öcalan’ın, Kürt sorununun diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesi yönündeki açıklamasının önemli bir adım olduğunu belirten Bakırhan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz nerede miyiz? Biz buradayız, bu konudaki düşüncelerimiz hiçbir zaman değişmedi. Kürt-Türk ilişkilerinin demokratik bir zemine oturmasını savunuyoruz, destekliyoruz. Yakın zamanda bunun için çok önemli bir fırsatta ortaya çıktı. 44 aydır ailesi ve avukatlarıyla hukuksuzca görüştürülmeyen Sayın Öcalan’ın vekilimiz Ömer Öcalan ile görüşmesinden sonra hem bizlerde hem de emekçilerde, Tekirdağ’daki fabrikada yaşayan işçilerinde, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, geçimini sağlayamayan esnaf da bile büyük bir umut yarattı.
"Karşımızda iktidar ve ortakları var"
“En son Bursa'da bir etkinliğe katılmıştım. Görüşmeden sonra Kürtlere negatif bakan insanlar dahi artık bu mesele bir biçimiyle çözülsün, önemli bir zemini var dediler. Evet, Sayın Öcalan çok net bir şey söyledi. ‘Bu çatışma ve şiddet zemininden çıkmak için hukuki ve siyasi bir zemine evrilirse ben de elimden gelen bütün katkıyı sunmaya hazırız, bu konuda kendime güveniyorum’ dedi. Biz diyoruz ki ne güzel bir büyük bir şans ortaya çıktı. Sayın Öcalan bu meselenin diyalog ve müzakere ile çözülmesini istiyor. Onun kurmuş olduğu parti KCK de üst düzeyde açıklamalar yaparak Sayın Öcalan’ı işaret etti.
“Değerli arkadaşlar henüz bir süreç yok. Kimi kanalları açtığımızda maşallah her şeyi konuşuyorlar, bizim olmadığımız ortamlarda çözüyorlar. Türkiye’de böyle bir gelenek de var. Muhatabının dahil olmadığı tartışmalarla sorunlar tartışılıyor.
"Muhatabın kendisi orada yok, ama birileri onun üzerine defalarca yorumlar yapıyor. Henüz bir tartışma düzeyindedir. Bir sürece evrilir mi, evrilmez mi bu konuda çok emin değiliz. Karşımızda bir iktidar ve ortakları var. Ne kadar tutarlılar, samimiler, Ortadoğu’daki bu girdaba kapılmamak için bu meseleyi samimi bir şekilde masaya yatırıp diyalogla, müzakere ile çözmeye çalışacaklar, emin olun biz de bilmiyoruz.” (TY)