Süveyda’da 20 Temmuz’dan bu yana büyük ölçüde korunan geçici ateşkesin ardından, Şam yönetimi yeni bir taktik devreye soktu: Abluka.
Suriye Arap Kızılayı’na (SARC) ait az sayıda gıda yardımı konvoyunun Süveyda’ya girişine izin verilirken, çoğu insani yardım konvoyu Şam destekli silahlı gruplar tarafından geri çevriliyor. Özellikle Dera’nın doğusundaki Busr el-Harir ile Süveyda’nın batısındaki El-Dur arasında resmi olarak tanımlanmış ‘insani koridor’ boyunca geçişlere izin verilmiyor.
Geçici yönetim, Süveyda’da askeri teslimiyeti sağlayamamasının ardından abluka politikasına geri dönerek, gıda, yakıt ve tıbbi malzeme kısıtlamalarını toplu cezalandırma aracı olarak kullanıyor.
Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara yönetiminin askeri seçenekleri, İsrail’in müdahale ve tehditleri nedeniyle şimdilik sınırlı görünse de, Şam destekli aşiret güçlerinin yeni bir saldırı başlatma ihtimali hâlâ masada. Süveyda’daki insani durum kötüleşmeye devam ederken, bölge halkı son iki haftada yaşanan şiddet, yağmalama ve köylerin sistematik yıkımı nedeniyle Şam yönetimine karşı daha da sertleşen bir direniş sergiliyor. Yerel halk, hükümet yanlısı güçlerin olası ilerleyişine karşı açık bir kararlılık gösteriyor.

KUŞATMANIN GÖLGESİNDE ÇATIŞMALAR
Süveyda’da can kaybı 1517’ye yükseldi
Abluka
Son iki haftada Süveyda’yı sarsan yoğun şiddet geçici olarak durulsa da, sivillerin yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşıyor. Geçici yönetime bağlı güvenlik güçleri ve milisler, Dürzi nüfusun yoğun olduğu vilayette neredeyse tam kapsamlı bir kuşatma uyguluyor. Güvenlik kontrol noktaları, Süveyda’ya çıkan tüm yolları kapatmış durumda ve meyve, sebze, diğer gıda ürünleri ile tıbbi malzeme taşıyan araçların neredeyse tamamı geri çevriliyor.
Suriye Arap Kızılayı’na ait az sayıda yardım aracı –çoğunlukla gıda yardımı– Süveyda’ya giriş yapabiliyor. Ancak insani yardım konvoylarının büyük bölümü, hükümet yanlısı milisler tarafından engelleniyor. Geçici yönetim tarafından insani yardım geçiş güzergâhı olarak ilan edilen Busr el-Harir–El-Dur hattında bile, Genel Güvenlik Güçleri birçok yardım kamyonunun geçişine izin vermedi.

CAN KAYBI 1420’YE YÜKSELDİ
"Süveyda’da kırılgan ateşkes çökme riskiyle karşı karşıya"
28 Temmuz’da, SARC’a ait 27 araçlık bir konvoy Süveyda’ya giriş yaptı ve yaklaşık 200 ton un teslim etti. Ancak bu yardım, 400 bini aşkın nüfusa sahip vilayette yalnızca geçici bir rahatlama sağladı. Söz konusu kısıtlamalar, geçici yönetimin SARC kaynakları ve faaliyetleri üzerinde fiili kontrol sahibi olmasına rağmen sürüyor.
Süveyda ile komşu vilayetler arasındaki sınır kapıları sivillere tamamen kapatılmış durumda. Genel Güvenlik Güçleri, Süveyda’nın batı ve kuzey kırsalında yer alan 32 kasaba ve köydeki sivillerin evlerine dönmesine izin vermiyor. 100 binden fazla sivil, vilayetin güney kesimlerinde yerinden edilmiş koşullarda yaşamını sürdürüyor.
Daha da dikkat çekici olan ise, Genel Güvenlik Güçleri ile müttefik Bedevi grupların, Süveyda’daki onlarca Dürzi köyünde yürüttüğü sistematik yağmalama ve yıkım kampanyası. Dürzi nüfustan arındırılan bu köyler, artık demir ve diğer hurda malzemeler için parça parça sökülen yerleşimlere dönüşmüş durumda.

Gıda krizi derinleşiyor
Devam eden abluka nedeniyle, Süveyda genelinde pazarlarda ve dükkânlarda gıda ürünleri tükenmeye başladı. Son haftalarda süren çatışmalar sırasında, büyük ölçekli gıda depoları sistematik şekilde yağmalandı. Süveyda’da toplam sekiz ana gıda deposu bulunuyor; bunlardan iki tanesi tamamen boşaltıldı. Süveyda Ticaret Odası ve depo sahiplerinden alınan bilgiye göre, yeni bir tedarik sağlanmazsa gıda stokları 10 gün içinde tükenecek.
Süveyda’da un stoku tamamen tükenmiş durumda. Öte yandan, vilayetin batısındaki çiftçiler, yaz hasat döneminde arazilerine ulaşamıyor; bu da gıda krizini daha da derinleştiriyor. Süveyda, kamu ve özel fırınların ihtiyacını karşılayabilmek için günlük yaklaşık 125 ton una ihtiyaç duyuyor. Önceden elde bulunan 475 tonluk un rezervi yaklaşık iki hafta içinde tükendi. Bu sürede, aralarında SARC’ın da bulunduğu yardım kuruluşları aracılığıyla Süveyda’ya yalnızca yaklaşık 320 ton un ulaştırılabildi.
Temel malzeme ve ürünlerin neredeyse hiç bulunmadığı koşullarda, bir torba ekmeğin fiyatı 200.000 Suriye lirasına kadar yükseldi. Bu, ülkenin diğer bölgelerindeki fiyatların yaklaşık 50 katına denk geliyor.

Elektrik ve su krizi
Şam’ın örtük onayıyla hareket eden Bedevi gruplar, özellikle Dera’nın doğu kesiminde yapılan onarımların ardından elektrik hatlarını sabote etmeye devam ediyor. Bu nedenle Süveyda genelinde yaklaşık 34 kasaba ve köyde elektrik altyapısı tamamen çökmüş durumda. Sürekli yaşanan kesintiler, su sistemlerini de felce uğrattı ve halkın büyük bir kısmı artık kirli su tüketmek zorunda kalıyor.

SÜVEYDA KIYIMININ ARDINDAN
Suriye'de Esad sonrası kutuplaşma: Cinayeti seyretmek ve dayanışmayı seçmek
Sağlık altyapısı çöküyor
Son haftalarda yaşanan şiddet olaylarında binlerce yaralıyı tedavi etmeye çalışan yerel hastaneler ciddi şekilde zorlanıyor. Yakıt sıkıntısı nedeniyle, hayati öneme sahip tıbbi cihazlar çalıştırılamıyor. Hükümetin uyguladığı abluka, yaralıların tedavisinde kritik öneme sahip ilaçların tedarikini de ciddi ölçüde sınırlandırıyor.
Vilayette dört kamu hastanesi bulunuyor: Süveyda, Şahba ve Salah hastaneleri Süveyda Sağlık Müdürlüğü’ne; Salhad Hastanesi ise doğrudan Sağlık Bakanlığı’na bağlı. Tıbbi malzeme, yakıt ve su temininde yaşanan ciddi sıkıntılara rağmen, Süveyda, Şahba ve Salah hastaneleri hâlâ acil ameliyatları sürdürebiliyor. Ancak Salhad Hastanesi, tüm cerrahi operasyonları durdurmuş durumda; şu anda yalnızca ilk yardım müdahalesi sunabiliyor.
(VC)







