Suriye'de, önce Aleviler, ardından Dürziler'e yönelik binlerce silahsız sivil kadın, yaşlı ve çocuğun da katledikleri kıyımlar, Arap olmayan toplulukların ve kadınların haklarının inkarına dayalı uygulamalar Şam'daki geçici yönetime koşullu destek sunan uluslararası güçler arasında güçlü tepkilere yol açtı.
Amerika Birleşik Devletleri Kongresinde çoğunluktaki Cumhuriyetçi Partili bir üyenin, sunduğu ve ilgili komitelerden geçerek genel kurula gelen yasa tasarısı Esad döneminde Suriye'ye dayatılmış olan yaptırımların kaldırılmasını hükümetin etnik ve dinsel çoğulculuğu korumaya yönelik pratiklerine bağlıyor.
Rûdaw'ın haberine göre, Süveyda'daki son olaylar, özellikle sivillere yönelik katliamlar ve hak ihlalleri Washington'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına yönelik politikasını gözden geçirmesine yol açtı.
ABD'de kıdemli kamu görevlileri ve diplomatlarla Kongre üyeleri, geçici anayasa bildirgesiyle kurulan yeni geçiş hükümetinin, ülkedeki Arap ve Sünni/Selefi olmayan toplulukları baskı altına aldığı görüşünde ve Trump yönetiminden Şam'a yönelik politikasını sertleştirmesini istiyorlar.
"Farklı topluluklar ikinci sınıf yurttaş kılındı"
Kongrenin Uluslararası Dini Özgürlükler Masası Eş Başkanı Nadine Maenza Rûdaw'a verdiği demeçte Washington'ın Suriye politikasını yeniden değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Maenza, "Anayasa, tüm hakları Sünni Müslümanlara veriyor; Cumhurbaşkanı'nın Müslüman olması, cumhuriyetin Arap kimliğinde olması ve yasaların İslam şeriatı temelinde şekillenmesi öngörülüyor." dedi.
"Bu durum, diğer toplulukların ülkenin bir parçası olmadığını gösteriyor ve bu da dışlanma ile şiddete zemin hazırlıyor." diyen Kongre üyesi "ABD'nin, tüm taraflara eşit haklar tanıyan yeni bir anayasayı desteklemesi [gerektiğini]" söyledi.
Yaptırımlar şartlı kaldırılacak
Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Mike Lawler'in kongredeki komiitelerden geçerek yasalaşmak üzere genel kurula sevk edilen "Suriye Yaptırımları Sorumluluk Yasası" başlıklı yasa tasarısı, yaptırımları belirleyen önceki "Sezar Yasası"nı iptal yerine, kalıcı olarak yürürlükten kaldırılmasını belirli şartlara bağlıyor.
Tasarı, yaptırımların kaldırılması için Şam rejimine denetim altında olacağı iki yıllık bir geçiş süresi tanıyor.
Bu sürede Suriye hükümetinin sorumlulukla hareket ettiğini, şiddete ve hak ihlallerine son verdiğini göstermesi gerekiyor. Tasarı, Suriye üzerindeki sıkı denetimin sürmesini ve yeni hak ihlallerinin yaşanması halinde yaptırımların derhal getirilmesini hükme bağlıyor.
Tasarının getirdiği koşullar arasında "azınlıkları korumak, dini özgürlükleri güvence altına almak ve uyuşturucu hap (captagon) ticaretiyle mücadele" gibi maddeler var.
"İhlallere göz yumulmayacak"
Rûdaw’a konuşan Donald Trump'ın Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilci Adayı Mark Walker, ABD hükümetinin yaşanan ihlallere göz yummayacağından emin olacaklarını söyledi.
Walker, şunları söyledi:
"Suriye'deki dini grupların saldırıya uğradığına şüphe yok. Görevimiz, Bakan Rubio ile birlikte çalışarak bu olaylardan haberdar olmasını sağlamak, gerekli adımları atmak ve bu sorunları kökünden çözmektir."
Trump yönetimi, yaptırımların kaldırılmasının Şam'a duyulan güvenden değil, Suriye halkına tanınan bir fırsat olduğunu vurgulayarak Şam'dan bu fırsatı iyi değerlendirmesini ve hak ihlallerini gerçekleştirenleri adalete teslim etmesini istiyor. Amerika, yaptırımların her an geri dönebileceği ve Şam'a yönelik politikasının değişebileceği uyarısında bulunuyor.
(AEK)







