Uzun süredir yatağa bağlı yaşayan silikozis hastası Hüseyin Özkaya (25) hayatını kaybetti. Kot taşlama işçisi Özkaya’nın amcasının oğlu Beytullah Özkaya da aynı hastalıktan yaşamını yitirmişti.
İşverenlerin gereken sağlık önlemlerini almaması nedeniyle oluşan silikozis hastalığının tedavisi yok. Kot Taşlama İşçileriyle Dayanışma Komitesi (KTİD), silikozis hastası kot işçilerinin sayısının yaklaşık 4 bin civarında olduğunu söylüyor.
Dün sabah saatlerinde yaşamını yitiren Özkaya’yla Selin Albay’ın nisan ayında yaptığı röportajı yayımlıyoruz.
"Bugün taburcu olacağım, memlekete gideceğim"
Bu hastalığın sizde çıkması ve beraberinde başınıza gelenleri anlatır mısınız?
Hüseyin Özkaya: Ben Sinopluyum. İstanbul'da Gaziosmanpaşa'da İdeal rodringte çalışıyordum. İşi bıraktım memleketime döndüm. Memleket havası iyi gelir dediler. Ama nefes almam gittikçe zorlaşıyordu. Sonraları durumum ağırlaştı. Ambulansla Kastamonu'daki hastaneden Ankara'ya geldim. Fakat Ankara'dan İstanbul'a kendi cebimden ödemek zorunda kaldım. Uzun yolculukları sigortadan karşılamıyorlar. Daha sonra İstanbul'da Yedikule Göğüs Hastalıkları hastanesine yattım.
Bu konu hakkında hukuksal bir mücadeleniz var mı, dava açtınız mı?
H.Ö: Avukatlarım var ama atölye sahibi davayı uzattıkça uzatıyor. Elimden geleni yapıyorum. İşverenin Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) kaçtığı söyleniyor.
"Oksijen desteği olmadan iki adım atamam"
Sağlık durumunuz nasıl?
H.Ö: Artık Oksijen desteğine bağlı yaşıyorum. Bu olmadan iki adım atamam. Artık seneye bilemem…
Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
H.Ö: Bugün taburcu olacağım. Ambulansı devlet karşılayamıyor. Sinop'a kendi imkanlarımla gideceğim. Amcamın oğlu Beytullah belli bir noktadan sonra artık mücadeleyi bıraktı, çıkardı serumları, oksijen tüplerini… yokluk içinde öldü, ona hiç yardım edilmedi. (BÇ/EÜ)