Siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için "Büyük Özgürlük Yürüyüşü" başlatıyor.
1 Şubat’ta başlayıp 15 Şubat’a kadar devam edecek yürüyüşe ilişkin Diyarbakır’da basın toplantısı yapıldı.
Toplantıya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Mahpuslar “Öcalan’a özgürlük” talebiyle açlık grevine başladı
Toplantıda ilk olarak DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş konuştu.
Öcalan’a yönelik 25 yıldır tecrit uygulandığını belirten Güneş, “Umut ediyoruz bu yürüyüş Türkiye ve Kürdistan halkları için çözüm yolu açacak. Kürt sorunun çözülmesi için Sayın Abdullah Öcalan’ın rolünü oynamaması gerekiyor bunun içinde fiziki özgürlüğün sağlanması gerekiyor” dedi.
Güneş’in ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır basın açıklamasını okudu.
Kürtçe konuşan Bayındır, sözlerine “İmralı tecridini kırmak ve Kürt sorununun demokratik çözümü için özgürlük yürüyüşünü başlatıyoruz” diyerek başladı.
HDP MİLLETVEKİLİ ÖMER ÖCALAN BİANET'E KONUŞTU
“Selvi, Abdullah Öcalan’a tecrit uygulandığını itiraf ediyor”
"Tecrit Kürt sorununu çözümsüzlüğe hapsetti"
“Tecridin Kürt sorununu çözümsüzlüğe hapsettiğini” vurgulayan Bayındır, şöyle devam etti:
“Mutlak tecritte tutulan Sayın Öcalan’dan 2 yıl 10 aydır yani 1037 gündür doğrudan ya da dolaylı herhangi bir bilgi alınamamaktadır. Mutlak tecrit uygulamalarının Türkiye iç hukukunda ve uluslararası hukukta yeri olmadığı gibi ahlaki, vicdani ve insani bir yanı da yoktur. İmralı tecrit sistemi, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin tasfiyesi politikalarının merkezidir. Mutlak tecrit, Kürdistan coğrafyasının savaş politikalarıyla işgal edilmesi, insansızlaştırılması ve sömürge altında tutulması demektir.
İmralı mutlak iletişimsizlik politikası, Türkiye’yi içeride ekonomik, sosyal ve siyasal krizler; dışarda ise emperyal heveslerin tetiklemesiyle bölgesel çatışma girdabına çekmiştir. Bu kritik süreçte krizlerden ve bölgesel savaşlardan kurtulmanın en önemli yollarından birisi de İmralı tecrit sisteminin lağvedilmesi ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasıdır.
"Öcalan demokratik çözüm demektir"
Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ise Kürt meselesinde barışçıl, demokratik çözüm demektir. Sayın Öcalan’ın 2010 yılında sarf ettiği şu sözler, fiziki özgürlüğünün halkların özgür yaşamının inşası için ne düzeyde kritik olduğunu ispatlar niteliktedir: ‘Dışarıda ancak bir şartla yaşanabilir, o da günün yirmi dört saatinde Kürtlerin ve kapitalizm koşullarında Türk emekçilerinin varlık ve özgürlüğü için savaşım içinde olmakla mümkündür.’
1 Şubat’tan Sayın Öcalan’a yönelik Uluslararası Komplo’nun yıldönümü olan 15 Şubat gününe kadar Kürdistan kentlerinde, ilçelerinde ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’müzü’ başlatacağımızı ilan ediyoruz.
Sayın Öcalan’ın başta avukat-aile görüşleri olmak üzere diğer yasal haklarının tesis edilmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. İmralı tecrit sistemi lağvedilinceye ve Kürt sorunu etrafında kurulan kirli tezgâhlar dağıtılıncaya kadar durmayacağız. Bizler İmralı’daki hukuk ve insanlık dışı bu uygulamalara sessiz kalmayacağımızı bu vesileyle bir kez daha belirtiyor; başta halkımız olmak üzere tüm dostlarımızı ve demokratik kamuoyunu eylemimiz etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz.”
(RT)