Birleşik Metal İşçileri Sendikası Kadın Komisyonu, hükümetin gündeme aldığı doğum teşvik paketine karşı işçi kadınların tepkilerini açıklamak için yaptığı basın toplantısında “Doğum teşviki değil, eşitlikçi, kamucu sosyal politikalar istiyoruz” dedi.
Birleşik Metal İşçileri Sendikası Kadın Komisyonu, bugün taleplerini açıkladıkları bir basın toplantısı düzenledi.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası (KMO) İstanbul Şubesi’ndeki toplantıda, metal işçisi kadınlar, hükümetin düşen doğurganlık hızına yönelik attığı adımlarda toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadının güçlendirilmesini gözetmesine çağrı yaptı.
Esnek çalışma saatleri değil, eşitlikçi bir yaklaşım istediklerini söyleyen kadınlar, kadının insan haklarını ihlal etmeyen başka bir yaşamın mümkün olduğunun altını çizdi.
Birleşik Metal İşçileri Kadın Komisyonu üyeleri, düzenledikleri toplantıda hükümetin düşüşün önüne geçmek için atacağı, arasında kadınların doğum izninin bir yıla çıkarılmasından başlayarak kadınları daha fazla doğuma teşvik edecek düzenlemelerin olduğundan söz edilen adımlara yönelik endişelerini dile getirdi.
Komisyon adına açıklamayı okuyan komisyon üyesi Naz Şaker, “Hükümetin kadına bakışını, kadın-erkek eşitliğine olan mesafesini biliyoruz. Her fırsatta kadınların kazanılmış haklarına saldırdığına yıllardır tanıklık ediyoruz,” dedi ve doğuma teşvik edeceği söylenen önlemlerin kadınların istihdamdaki varlığını, gelirlerini, statülerini etkilemesinden, kadının insan haklarının bir ihlali olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirmesinden endişe ettiklerini kaydetti.
“Önce annelik cezasını ortadan kaldırın”
Kadınların doğurma ya da doğurmama hakkının temel bir hak olduğunu hatırlatan komisyon üyesi kadınlar, kadınların bu kararı demokratik, kadının insan haklarına saygılı, kürtaj hakkının kısıtlanmadığı ve doğum kontrol yöntemlerine ücretsiz erişimin olduğu bir toplumsal yaşamın gerekliliğine dikkat çekerken bu şartların sağlanmaması halinde merdiven altı uygulamalarla beraber artacak anne-bebek ölümlerine işaret ettiler.
Anneliğin eşitlik politikalarının hâkim kılınmadığı toplumlarda kutsallaştırmasının eleştirildiği açıklamada çalışan annelerin karşılaştığı ekonomik zorluklar, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verileriyle desteklendi.
Verilere göre Türkiye’de çocuğu olan bir kadın ile çocuksuz bir kadın arasındaki ücret farkının yüzde 11, anne ile baba arasındaki ücret eşitsizliği oranı ise yüzde 19. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Kadın Komisyonu, doğum oranlarına yönelik politikalar üretilirken önce ILO’nun kadınlara “annelik cezası” olarak nitelendirdiği bu durumun ortadan kaldırılması için çalışmalar yapılmasını talep etti.
Programlar, kadın emeğinin iki kat sömürülmesini pekiştiriyor
TÜİK verilerine göre çocuk doğurmak birçok kadını istihdamdan çıkarırken evli kadınların da istihdama giriş oranı daha düşük. TÜİK’in 2023 istihdam verileri, kadınların iki katından fazla erkek istihdamına işaret ediyor. Verilere göre kadının istihdamdaki oranı 31,3 iken erkeklerin oranı 65,7.
Yine aynı şekilde, 2022’de hanesinde 3 yaş altı çocuk bulunan 25-49 yaş arası gruptaki kadınların istihdam oranı yüzde 28’ken bu oran erkeklerde 90,5. Verilerin doğum sonrası çocuk bakımının kadına bırakılmasının kadın istihdamdan çıkardığını kanıtladığını kaydeden komisyon üyeleri, sosyal devlet anlayışının gereği olarak kadınların karşılaştığı olumsuzlukların kaldırılması çağrısında bulundu.
“Hükümetin sorumluluğu, bu tabloyu kadının lehine değiştirmek”
Birleşik Metal İşçileri Kadın Komisyonu adına Güler Bayer’in sıraladığı talepler arasında 24 saat açık ücretsiz nitelikli kreşlerin artırılması, işyerlerinde emzirme odaları ve kreşlerin açılması için şartların yönetmeliklerden kaldırılması, ebeveynlerin eşit iş bölümü yapmasına olanak tanınması ve eşit işe eşit ücret gibi kadınların karşılaştığı farklı sorunlara değinen maddeler yer aldı.
Ayrıca ILO 183 Sayılı Anneliğin Korunması ve 156 Sayılı Aile Sorumlulukları olan Kadın ve Erkek İşçilere Eşit Davranılması ve Eşit Fırsatlar Tanınması adlı sözleşmelerin onaylanması için çağrı yapan komisyon, kadınların sendikalılaşma oranının yalnızca yüzde 8 olmasına da dikkat çekti.
Komisyon üyesi Güler Bayer sözlerini sendikaları, siyasi partileri ve demokratik kitle örgütlerini yaşamın her alanında eşitlikçi politikaların hayata geçirilmesi için harekete geçmeye çağırarak bitirdi.
Talepler
Birleşik Metal İş Sendikası Kadın Komisyonu’nun sıraladığı taleplerin tamamı ise şöyle:
1. Toplumsal cinsiyet eşitliği, tüm politikaların temeli haline getirilmelidir. Çocuk bakımının sadece kadının sorunu/sorumluluğu olduğu anlayışı terk edilmeli; bu konuda devlet, işveren ve eşlerin bu sorumluluğu paylaştığı eşitlikçi bir yaşam tesis edilmelidir.
2. Yasal doğum izinlerine ek olarak uzatılması düşünülen her süre, anne ve baba arasında eşit olarak kullanılmalıdır. Ebeveyn izinleri hayata geçirilmelidir.
3. Nitelikli, yaygın ve ücretsiz kreşler/gündüz bakım evleri yaygınlaştırılmalıdır. Tüm organize sanayi bölgelerinde 24 saat açık, nitelikli ve ücretsiz kreşler açılmalıdır.
4. “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle yeniden ele alınmalıdır. İşyerlerinde emzirme odası zorunluluğu için yönetmelikte bulunan en az 100 kadının çalışması şartı kaldırılmalıdır. Yine kreş için 150’den fazla kadının çalışması şartı da kaldırılarak erkek işçilerin kreş hakkından faydalanması sağlanmalıdır.
5. Esnek, güvencesiz, kayıtdışı çalışma biçimleri terk edilmelidir. Kadınlar için güvenceli, düzenli işler yaratılmalıdır.
6. Çocuk bakımı ile yaşlı bakımı için gerekli sosyal politikaların yokluğunda, kadınların evden çalışmaya ve esnek-güvencesiz çalışma biçimlerine itilmesi engellenmelidir.
7. Eşdeğerde işe eşit ücret prensibi hayata geçirilmeli ve doğum nedeniyle kadınların ücretlerinin, işyerindeki statülerinin, terfi süreçlerinin olumsuz etkilenmesine karşı önlemler alınmalıdır.
8. Kadın işçinin doğum nedeniyle ücretsiz izin kullanması ya da işten ayrılması sonrası tekrar aynı işe dönmek istemesi durumunda kadına gerekli destek sağlanmalı ve emsal ücret üzerinden ücretlendirme yapılmalıdır.
9. Çocuk 1 yaşına gelinceye kadar kadınlar tarafından kullanılan ve günlük 1,5 saat olarak düzenlenmiş süt izinleri, talep halinde toplu kullandırılmalıdır. Anne sütünün depolanabildiği günümüz koşullarında babaların da bu izni kullanmasının önü açılmalıdır.
10. Tek başına çocuk büyüten kadın işçilere ekonomik destek verilmeli, vergi indirimleri sağlanmalıdır.
11. Çocukların ihtiyaçları için alınacak günlük izinler anne ve baba arasında eşit olarak kullandırılmalıdır.
12. Bebeklerin gelişimi için gerekli temel gıdalar/malzemeler ücretsiz sağlamalıdır. Paralı eğitimden vazgeçilmeli, okul çağındaki çocukların nitelikli eğitime erişimi ücretsiz olmalıdır.
13. Annelerin ve bebeklerin tüm sağlık kurumlarından ücretsiz sağlık hizmeti alması sağlanmalıdır.
14. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 183 Sayılı Anneliğin Korunması, 156 Sayılı Aile Sorumlulukları olan Kadın ve Erkek İşçilere Eşit Davranılması ve Eşit Fırsatlar Tanınması adlı sözleşmeleri onaylanmalıdır.
15. Sendikalaşma oranı, kadın işçiler arasında yüzde 8 civarındadır. Sendikalaşmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalı, kadınların toplu pazarlık hakkını kullanarak çalışma yaşamında refahlarını yükseltecek müzakere gücüne erişimlerinin önü açılmalıdır.
(NK/EMK)